Zahir

Zahir : Görünen, varlığı aşikar olan

Az-Zahir : The Manifest One who is Evident. 


Cenab-ı Hak buyuruyor:

"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (Hadid, 3)

Zâhir, varlığı her şeyde açıkça görülen demektir. Çünkü her şey O'nun varlığına delildir. Hiçbir şey yoktur ki varlıkta ortaya çıkarken daha evvel O'nun varlığını isbat etmiş olmasın. Mamafih her görüneni de O zannetmemelidir. Çünkü O, âşikâr olmakla beraber gizlidir de. Duygularla hissedilemeyip hayal ile algılanamayacağı gibi, varlığının hakikatı da, akılların idrak ve kavrayışına sığmaktan münezzehtir. Binaenaleyh O'nun için ne yalnız Zâhir ne de yalnız Bâtın diye hükmetmemeli, hükmü, âtıftan sonraya bırakarak "Zâhir ve Bâtın" demelidir.  (2)

O görünmeyen Zâhir, gizlenmeyen Bâtın'dır. Yardım etme ve rızık vermede Zâhir, varlıkların oluşumunu sağlayan Bâtın'dır. Allah'ın Zâhir oluşu, O'nun her şeyden üstün olmasını gerektirir. (3)

Bu İsmi Bilmenin Faydası

Allah'ın bu ismini bilmek, kalbin tek bir ilaha yönelmesini ve ona ibadet etmesini sağlar. Bu isim insana, bütün içtenliğiyle yöneldiği, ihtiyaçlarını ilettiği ve sıkıntılı anlarda sığınıp dayandığı, hiçbir şeye muhtaç olmayan gerçek bir ilahın var olduğunu anlamasını sağlar. Bu anlam kulun kalbinde yer ettiğinde ve kul, Rabb'ini Zâhir ismiyle tanıdığında ibadetleri bir düzen ve intizama girer. Bu ibadetler kendisi için bir sığınak, barınak ve korunacak bir yer olur. Dilediği zaman bu sığınağa girer ve huzur bulur. (3)

Cuma namazından sonra 15 kere "Yâ Zâhir" ismini okursa batını, iç alemi münevver olur, nurlanır.


Kaynaklar

1) Calligraphy, The Most Beautiful Names, Tosun Bayrak, Threshold Books, 1985
2) Elmalı Tefsiri, Hadid
3) Esmâ-ül Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004
4)
Miftahü'l Kulûb, Kalplerin Anahtarı, (Fethiye Evradı)  Mehmed Nuri Şemseddin Nakşıbendî, Bedir Yayınevi, 2001


Ana Sayfa