13-02-2008, 00:27
Hz.İsa (Aleyna Ve Aleykum Selam.) bir ağacın altında dua eden birini görmüştü.Dikkatlice baktığında adamın kütürüm olduğunu anladı.İki gözüde görmüyordu.Vücudunda ise baras (alaca) hastalığı olduğu anlaşılıyordu.Fakat bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:"Ey nine zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..."
Hz İsa (Aleyna Ve Aleykum Selam.) kötürüm adama yaklaştı: "Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor.Bedenin de sıhatli görünmüyor.Buna rağmen çogu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte,bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin.Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?" Adam:
"Efendi ! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple onu tanıyorum.Öyle de dil vermiş ki, o dillle de ona şükrediyorum.Halbuki,dünyanın serveti elinde olan nice zenginler varki,kalbinde O' nu tanıma sevinci, dilinde de ona şükretme mutluluğu yoktur.Ama gel görki, ayakları topal, gözleri kör, bedeninde hastalıklar bulunan bu kütürüm adama Rabbi.bu nimetleri fark etmeyi nasib eylemiş.İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor da :"Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!" diye tüşekkürden kendimi alamıyorum.
Hz İsa (Aleyna Ve Aleykum Selam.) elinden tutar, gözlerinden öper.
Peygamberin mübarek dudaklarının değdiği gözler mucize olarak anında açılır.Karşısındakinin İsa (Aleyna Ve Aleykum Selam.) olduğunu görünce heyecanlanan adam; "Sen, şu ölüleri dirilten, hastalara şifalar bahşeden mucizelerin sahibi peygamber değilmisin?" der. "Belli olmuyor mu?" deyince ;"Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan henüz belli degil." der.Tebessüm eder Hz İsa:"Sen hele ayağa kalkmayı dene!"deyince, silkinen kütürüm adam dimdikl ayağa kalkar.
Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk söz şu olur:"Ey Allahın Nebisi, sendeki bu mucizeler de ondan (Allahtan) değilmi?" diyerek hemen yeer iner ,başını secdeye koyayarak der ki:"Rabbim! Seni tanıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü etmekten acizken, şimdide gören bir çift gözle, yürüyen ikide ayak lütfettin.Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?"