27-04-2008, 20:18
[/b][/align][/color][/size][/font][font=Arial][size=medium][color=#FF0000][align=center
Hamdım,yandım,piş(e)medim.
Toprağın özünden sol yanıma tekabül eden sonsuzluk iksirinden içtim.Ey bezm-i elestte ‘amenna’ dedirten kuvvet,toprağın aşkla sermest olduğu bir meclisten geldim.Zira ‘aşk’ sendin.Aşk’a od gerekti.’Od’ bendim.Aşk’a hudut çizildi geç(e)medim.
Ruhum encamı karanlık bir yolda mesken aramakta.Yüreğimin kuytu dehlizlerinde bir yangın peyda ederken,esen saba yeli dahi tutuşmakta.Bir müşfik elin küle dönen bu mekanı bir vaha misali söndüreceğinden eminken,gelmeyen bu muştuya ne demeli.Kızgın kumlarda acıyı nefeslerken bir Habeşi,yakışıyor muydu bu mücrim ruhuma istemek visali.
Gün geceden sıyrılırken,yeni bir seherin tulû etmesi gibi,yitirmemeliydi beklide ümidi.Zira aşk yürek ister,aşk ölüm isterdi.Pişmeyen bir yürekten aşk mı beklenirdi.Ah topraktım ben toprak.Gülistan topraktan biterdi.Aşk toprağa meyil vermedi.Bir gül neşvesi özümde yeşermedi.Rahmet hangi tohumun emeliydi.O tohum bende miydi ! ‘Od’ bendim lakin piş(e)medim.
Kalemi kırıldı baharların.Mahzende son buldu yolu aşıkların.O aşıklar ki,mahzeni cennet sayanların.Yanmışların,Üftâdelerin..Şimdi nazarında bir kîtmir olayım bitmişken,yeniden dirileyim küllerimden..Talihsiz bahtım…O kervana yetişemedim.’od’ bendim,lakin piş(e)medim.
Hasret düşünce secdeye,bir sitem yükselir secdeden kalbime.Oysa bir sitem de benden var kendime.Ah’lar olsun melâlime.Bir ben kalmışım dünya denen zindan içinde.
Kavlimiz böyle değildi biliyorum.Fakat aşkın yüreğime düşen bu firkatini anlamıyorum.Hacil kaldım nefsin elinde.Aynı yerde barınır mıydı aşk,nefs denen bela ile.Ah ehl-i aşk…Ve ey duy beni…!beni,bana rüsva eyleyen yüreğim,kanayan ruhumun şu haline bak.Bakta utan…
Topraktım ben…
“Susamış toprağın ey dost ! Yoğu sensin vârı sen!
Çatlamış bir dudağın,çöldeki rüyaları sen!”
Ya ilahi ! kefaretim olsun muhabbetinden ayrı düşdüğüm onca zaman.Bedenimi ölümün ensesine al,sol yanım olsun yanıp kavrulan.
De ki: Fecir vaktidir uyan,koyu karanlık gecelerde aşk ile yan,figan eyle bağı bahçeyi ismim an…
‘Amenna’ …Bitişe ölüm kala.
Hani aşk yüreğe düşünce ‘semi’na ve ata’na’ …
Şimdi kalmasa da zerre-i takatim,yağlı bir ilmikte son bulsa da nefesim.Kezmesem senden ümidim….
‘Od’ bendim…
Lakin,ben beni bilirim,
Hamdım,yandım,piş(e)medim…
alıntı
__________________
Bir ateş yakacaksa beni kalbimden
SEN'İN aşkının ateşi yaksın
SEN'DEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim
Bu kalbi istemem ateşi istemem koru istemem
SENİ göremediğim vahalar bedevilerin olsun
Ben SEN'in çölünü isterim suyu istemem
__İSTEMEM EFENDİM İSTE(YE)MEM__
Hamdım,yandım,piş(e)medim.
Toprağın özünden sol yanıma tekabül eden sonsuzluk iksirinden içtim.Ey bezm-i elestte ‘amenna’ dedirten kuvvet,toprağın aşkla sermest olduğu bir meclisten geldim.Zira ‘aşk’ sendin.Aşk’a od gerekti.’Od’ bendim.Aşk’a hudut çizildi geç(e)medim.
Ruhum encamı karanlık bir yolda mesken aramakta.Yüreğimin kuytu dehlizlerinde bir yangın peyda ederken,esen saba yeli dahi tutuşmakta.Bir müşfik elin küle dönen bu mekanı bir vaha misali söndüreceğinden eminken,gelmeyen bu muştuya ne demeli.Kızgın kumlarda acıyı nefeslerken bir Habeşi,yakışıyor muydu bu mücrim ruhuma istemek visali.
Gün geceden sıyrılırken,yeni bir seherin tulû etmesi gibi,yitirmemeliydi beklide ümidi.Zira aşk yürek ister,aşk ölüm isterdi.Pişmeyen bir yürekten aşk mı beklenirdi.Ah topraktım ben toprak.Gülistan topraktan biterdi.Aşk toprağa meyil vermedi.Bir gül neşvesi özümde yeşermedi.Rahmet hangi tohumun emeliydi.O tohum bende miydi ! ‘Od’ bendim lakin piş(e)medim.
Kalemi kırıldı baharların.Mahzende son buldu yolu aşıkların.O aşıklar ki,mahzeni cennet sayanların.Yanmışların,Üftâdelerin..Şimdi nazarında bir kîtmir olayım bitmişken,yeniden dirileyim küllerimden..Talihsiz bahtım…O kervana yetişemedim.’od’ bendim,lakin piş(e)medim.
Hasret düşünce secdeye,bir sitem yükselir secdeden kalbime.Oysa bir sitem de benden var kendime.Ah’lar olsun melâlime.Bir ben kalmışım dünya denen zindan içinde.
Kavlimiz böyle değildi biliyorum.Fakat aşkın yüreğime düşen bu firkatini anlamıyorum.Hacil kaldım nefsin elinde.Aynı yerde barınır mıydı aşk,nefs denen bela ile.Ah ehl-i aşk…Ve ey duy beni…!beni,bana rüsva eyleyen yüreğim,kanayan ruhumun şu haline bak.Bakta utan…
Topraktım ben…
“Susamış toprağın ey dost ! Yoğu sensin vârı sen!
Çatlamış bir dudağın,çöldeki rüyaları sen!”
Ya ilahi ! kefaretim olsun muhabbetinden ayrı düşdüğüm onca zaman.Bedenimi ölümün ensesine al,sol yanım olsun yanıp kavrulan.
De ki: Fecir vaktidir uyan,koyu karanlık gecelerde aşk ile yan,figan eyle bağı bahçeyi ismim an…
‘Amenna’ …Bitişe ölüm kala.
Hani aşk yüreğe düşünce ‘semi’na ve ata’na’ …
Şimdi kalmasa da zerre-i takatim,yağlı bir ilmikte son bulsa da nefesim.Kezmesem senden ümidim….
‘Od’ bendim…
Lakin,ben beni bilirim,
Hamdım,yandım,piş(e)medim…
alıntı
__________________
Bir ateş yakacaksa beni kalbimden
SEN'İN aşkının ateşi yaksın
SEN'DEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim
Bu kalbi istemem ateşi istemem koru istemem
SENİ göremediğim vahalar bedevilerin olsun
Ben SEN'in çölünü isterim suyu istemem
__İSTEMEM EFENDİM İSTE(YE)MEM__