Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: BU HESAP TUTMAZ!
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
[/b][/color][/size][size=medium][color=#800080][b]

BU HESAP TUTMAZ!


/çarptım/

Kavurucu bir güneşin altında sabahlıyorum

İrin kokusu eşliğinde eriyen bedenim

Lime lime toprağa çakılıyor

Acı dilime ‘afiyet olsun’ kıvamında yoldaş

Dibi tutuyor tadımın, en yerle bir zamanlarda

Kovalanan ben değilim; sessizliğim

Dilim yirmi dokuz harf oluyor, hesabı tutmayan sayıların sırtlanlığında

Bu sayımdan da yırtıyoruz yani beraber

Harflerle rakamları çarpıyorum

Sonuç;

Yine ziyan…



/böldüm/

Kim demiş sabahları merhaba denir, akşamları elveda

Yine duman, yine yalan, yine bir ağlamak

Hoş geldin fasıllarında kalan yüreğimiz hatırına

Evvela yakalarını dikleştirin benliğimin

Uzanmaya çalışıyorum kısa boylu gençliğimin üzerinden,

Boynumu acıtan bu yaşama telaşına.

Bir filmde ağlayan kadının saçları ıslanıyor

Öylede güzel ki ‘kader’ deyip geçemiyor

Bir sahnede bölünüyor benzer kareler

Bu kadar mı kolaydı pay etmek alayını hüznün

Bir sana bir bana

Gerisi palavra…



/topladım/

Her yan darmadağın çığırtkan bir sokak kadını havasında

Dakikalar kırmızıya boyamış dudaklarını kimi kandırmakta

Söylesen/ eşlik edeceğim bu bitmez nakarata

Söyle desen/ toplayacağım bütün dağınıklığını aslımın

Yusuf’un kuyusu ziya kalabalığıydı oysa

Ekmek kokusu bilirdik aşkı, sol taraf sızısı bilirdik

Helaliyle doldurduğumuz aşımız, bir küçük yan bakışımız bilirdik

Uzaktan gelen bir tatlı rüzgâr bu şimdi esen,

Helalini de, cemalini de al da gel desem…

Ayaklarım kan revan yerinde saymaktan,

Bir tutsaklık ki sorma nazında mukabil/ yalan

Toplasam da etmiyor adamakıllı bir hesap

Bu yarayı kim saklayacak?



/çıkardım/

Gel diyor İSTANBUL, ah sen bir gelsen

Kanlıca güler, Eyüp yâd eder, Üsküdar küser

Çocuk ellerimde eriyen şekerleri kıskanan gözler

Sana en fiyakalısından naz-ı endam eder

Kalbimi bir gergefin içine sardım

Geceleri aldım, sabahları yokuş aşağı saldım

En delisinden karışan aklımın huzuruna

Ben bütün hesapları karıştırıp acı bir aş kıvamında

Kıyama zorlanan bir kız çocuğu havasında

Bütün evhamları başka bir bahara bıraktım

Biliyorum, söyleme bu sabah da erken

Gecelere yakışıyor en çok, bir ağlamak havası

Bilmeden nasıl sevilir bir ekmeğin sıcaklığı

Ya da

Bir anne beklerken ne kadar da güzel…

Bir rüzgâr esiyor takvimlerin yaprağından

Ayaza yoldaş saçlarım savruluyor zırdeli

İplik iplik bir ağlamak oluyor sesin

Tutmayan hesapların zehrini içiyorum

İdamlar, sevdiğim bu mevsimde bizim.



Çarptım böldüm topladım ve çıkardım

Kala kala yine kendime kaldım…



alıntıdır...
tamamını okuyamadım zaman sıkıntım yüzünden ama okuduğum kısmı bile yetti bence anlamama , eyvallah kardeşim .eksik olmaaaa
teşekkürşer çarptım böldüm.çıkardım topladım .... dedigin gibi kala kala yine kendim kaldım