14-05-2008, 18:49
[/align][/b][/color][/size][size=medium][color=#0000FF][b][align=center]
Vaveyla
Dur kaçabildim, ellerimde savaş yangını, yarım bir şiir
Hikâyesi var mısri’den dinlediğim. Islak bir iklimde
İkindi sonrasında baldıran düşmüş zemheriye
İki söz, iki ateş, elem ve keder, gece ve seher
…den sonraydı, ilkin isim, külden elest olmuş
Sesinin armağanı kadar müptelâ
Dehlizlerin kadar milim
Sıyırmış düşlerin armağanını
Bir vaveyla düşmüş sicim gibi.
Vaveyla ve
Leyla.
…
Sakladım, ıslak şiir, mürekkep yanığı, dilimde ısrar et
Haddim hesaplaşma anında, iki damla kan iken hasret
Düşür iklimime kendinden yangınlıdır yüreğim
Çokça sevmek, sevmek, ölürcesine, kan kaybından
Ölürcesine sevmek, iki kanat, bir isim yetiş ey İsrafil
Sur’una bir gece, ansızın değmiş de rüzgâr
Kıyamet olmuş, ortalık kan revanken
Sevinemem ki, ağyarken güller
Değer ağlamalara şiirler
Vaveyla ve
Leyla
…
Demek ki eskiye düşer gölgen, gölgen neftî
Gölgen siyah, Babil’e bile aşk renginde
Bir İstanbul Tur’uyla Musa’yı çağır Nil’ine
Görsün âlem, rengimdeki istifa
Neden çağırır imbat yangınlarını.
Şiir düşer gölgene, düşür şiiri gölgenden ellerine
Avuçlarında –hercaim- dursun, güzellik dilinde
Zannında kalayım, zannınla anılayım
Yarım şiir, düşer gölgesi, yarım hayat olur
Akar en derininden, gölgen olur
Vaveyla ve
Leyla
…
Sana yolken şiir, içinin zümrüt ırmağıyla
Bir hikâye, kâri sanrıya düşer, ıslaklık kalır
Harı mayalar oysaki şair, hüznü doğrar sayfaya
Ortada, bir şarap kızıllığında, ateş titrerken
Hasrete gider bütün tümceler
Zan kalır, aheste bir sukut patlaması
Ve aşk kadar sen
Vaveyla ve
Leyla
Vaveyla
Dur kaçabildim, ellerimde savaş yangını, yarım bir şiir
Hikâyesi var mısri’den dinlediğim. Islak bir iklimde
İkindi sonrasında baldıran düşmüş zemheriye
İki söz, iki ateş, elem ve keder, gece ve seher
…den sonraydı, ilkin isim, külden elest olmuş
Sesinin armağanı kadar müptelâ
Dehlizlerin kadar milim
Sıyırmış düşlerin armağanını
Bir vaveyla düşmüş sicim gibi.
Vaveyla ve
Leyla.
…
Sakladım, ıslak şiir, mürekkep yanığı, dilimde ısrar et
Haddim hesaplaşma anında, iki damla kan iken hasret
Düşür iklimime kendinden yangınlıdır yüreğim
Çokça sevmek, sevmek, ölürcesine, kan kaybından
Ölürcesine sevmek, iki kanat, bir isim yetiş ey İsrafil
Sur’una bir gece, ansızın değmiş de rüzgâr
Kıyamet olmuş, ortalık kan revanken
Sevinemem ki, ağyarken güller
Değer ağlamalara şiirler
Vaveyla ve
Leyla
…
Demek ki eskiye düşer gölgen, gölgen neftî
Gölgen siyah, Babil’e bile aşk renginde
Bir İstanbul Tur’uyla Musa’yı çağır Nil’ine
Görsün âlem, rengimdeki istifa
Neden çağırır imbat yangınlarını.
Şiir düşer gölgene, düşür şiiri gölgenden ellerine
Avuçlarında –hercaim- dursun, güzellik dilinde
Zannında kalayım, zannınla anılayım
Yarım şiir, düşer gölgesi, yarım hayat olur
Akar en derininden, gölgen olur
Vaveyla ve
Leyla
…
Sana yolken şiir, içinin zümrüt ırmağıyla
Bir hikâye, kâri sanrıya düşer, ıslaklık kalır
Harı mayalar oysaki şair, hüznü doğrar sayfaya
Ortada, bir şarap kızıllığında, ateş titrerken
Hasrete gider bütün tümceler
Zan kalır, aheste bir sukut patlaması
Ve aşk kadar sen
Vaveyla ve
Leyla