Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Vaveyla!
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
[/align][/b][/color][/size][size=medium][color=#0000FF][b][align=center]

Vaveyla



Dur kaçabildim, ellerimde savaş yangını, yarım bir şiir

Hikâyesi var mısri’den dinlediğim. Islak bir iklimde

İkindi sonrasında baldıran düşmüş zemheriye

İki söz, iki ateş, elem ve keder, gece ve seher

…den sonraydı, ilkin isim, külden elest olmuş

Sesinin armağanı kadar müptelâ

Dehlizlerin kadar milim

Sıyırmış düşlerin armağanını

Bir vaveyla düşmüş sicim gibi.

Vaveyla ve

Leyla.





Sakladım, ıslak şiir, mürekkep yanığı, dilimde ısrar et

Haddim hesaplaşma anında, iki damla kan iken hasret

Düşür iklimime kendinden yangınlıdır yüreğim



Çokça sevmek, sevmek, ölürcesine, kan kaybından

Ölürcesine sevmek, iki kanat, bir isim yetiş ey İsrafil

Sur’una bir gece, ansızın değmiş de rüzgâr

Kıyamet olmuş, ortalık kan revanken

Sevinemem ki, ağyarken güller

Değer ağlamalara şiirler

Vaveyla ve

Leyla





Demek ki eskiye düşer gölgen, gölgen neftî

Gölgen siyah, Babil’e bile aşk renginde

Bir İstanbul Tur’uyla Musa’yı çağır Nil’ine

Görsün âlem, rengimdeki istifa

Neden çağırır imbat yangınlarını.



Şiir düşer gölgene, düşür şiiri gölgenden ellerine

Avuçlarında –hercaim- dursun, güzellik dilinde

Zannında kalayım, zannınla anılayım

Yarım şiir, düşer gölgesi, yarım hayat olur

Akar en derininden, gölgen olur

Vaveyla ve

Leyla





Sana yolken şiir, içinin zümrüt ırmağıyla

Bir hikâye, kâri sanrıya düşer, ıslaklık kalır

Harı mayalar oysaki şair, hüznü doğrar sayfaya

Ortada, bir şarap kızıllığında, ateş titrerken

Hasrete gider bütün tümceler

Zan kalır, aheste bir sukut patlaması

Ve aşk kadar sen

Vaveyla ve

Leyla