31-08-2008, 22:33
Bakara, 183 - "Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Ola ki sakınıp korunursunuz "
Bakara, 184 - "Sayılı günlerdir. Sizden kim o günlerde hasta veya yolcu olur da oruç tutmazsa, başka günlerde kaza eder. Oruç tutmaya takati yetmeyenlere ise, her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermek gerekir. Kim kendi isteğiyle fazladan hayır yaparsa, bu, kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."
Bakara, 185 - "O sayılı günler, Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur'an, bu ayda indirildi. Sizden kim o aya erişirse, onu oruçla geçirsin. Kim hasta veya yolculukta olur da oruç tutamazsa, başka günlerde kaza eder. ALLAH size kolaylık diler, size zorluk dilemez. Ki böylece sayıyı tamamlayasınız, sizi doğru yola ilettiği için ALLAH'ı yüceltesiniz ve şükredesiniz."
Bakara, 186 - "Eğer kullarım Beni senden sorarlarsa, şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Bana dua ettiğinde, dua edenin duasını kabul ederim. O halde Benim emrime uysunlar ve Bana iman etsinler ki doğru yola gidebilsinler."
Bakara, 187- "Oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı. Onlar sizin elbisenizdir. Siz de onların elbisesisiniz ALLAH sizin nefislerinize zulmettiğinizi bildi. Bunun üzerine tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Şimdi artık onlara yaklaşın. ALLAH'ın size farz kıldığını talep edin. Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yeyin, için. Sonra orucunuzu geceye kadar devam ettirin. Mescidlerde itikâfta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın. Bunlar, ALLAH'ın koyduğu sınırlardır. Bunlara yaklaşmayın. ALLAH insanlara ayetlerini işte böyle açıklar ki, O'ndan korksunlar."
3082 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor : "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki : "Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur : ) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terketti."
"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.''
3083 - Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).''
Buhari, Savm 2, 9, Libas 78 ; Müslim, Sıyâm 164 (1151) ; Muvatta, Sıyâm 58, (1, 310) ; Ebu Dâvud, Savm 25 (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesâi, Sıyâm 41, (2, 160-161); İbnu Mâce, Sıyam 1, (1638), Edeb 58, (3823).
3084 - Yine Ebu Hüreyıe (radıyallahu anh) anlatıyor : "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.''
Tirmizi, Cihâd 3, (1624).
Bakara, 184 - "Sayılı günlerdir. Sizden kim o günlerde hasta veya yolcu olur da oruç tutmazsa, başka günlerde kaza eder. Oruç tutmaya takati yetmeyenlere ise, her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermek gerekir. Kim kendi isteğiyle fazladan hayır yaparsa, bu, kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."
Bakara, 185 - "O sayılı günler, Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur'an, bu ayda indirildi. Sizden kim o aya erişirse, onu oruçla geçirsin. Kim hasta veya yolculukta olur da oruç tutamazsa, başka günlerde kaza eder. ALLAH size kolaylık diler, size zorluk dilemez. Ki böylece sayıyı tamamlayasınız, sizi doğru yola ilettiği için ALLAH'ı yüceltesiniz ve şükredesiniz."
Bakara, 186 - "Eğer kullarım Beni senden sorarlarsa, şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Bana dua ettiğinde, dua edenin duasını kabul ederim. O halde Benim emrime uysunlar ve Bana iman etsinler ki doğru yola gidebilsinler."
Bakara, 187- "Oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı. Onlar sizin elbisenizdir. Siz de onların elbisesisiniz ALLAH sizin nefislerinize zulmettiğinizi bildi. Bunun üzerine tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Şimdi artık onlara yaklaşın. ALLAH'ın size farz kıldığını talep edin. Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yeyin, için. Sonra orucunuzu geceye kadar devam ettirin. Mescidlerde itikâfta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın. Bunlar, ALLAH'ın koyduğu sınırlardır. Bunlara yaklaşmayın. ALLAH insanlara ayetlerini işte böyle açıklar ki, O'ndan korksunlar."
3082 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor : "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki : "Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur : ) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terketti."
"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.''
3083 - Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).''
Buhari, Savm 2, 9, Libas 78 ; Müslim, Sıyâm 164 (1151) ; Muvatta, Sıyâm 58, (1, 310) ; Ebu Dâvud, Savm 25 (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesâi, Sıyâm 41, (2, 160-161); İbnu Mâce, Sıyam 1, (1638), Edeb 58, (3823).
3084 - Yine Ebu Hüreyıe (radıyallahu anh) anlatıyor : "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.''
Tirmizi, Cihâd 3, (1624).