11-09-2008, 13:30
Gösterişe Takılanlar
Bazen öyle gariplikler yaşıyoruz ki, bu kadarı da olmaz demekten kendimizi alamıyoruz. Hayat belki de garipliklerle dolu ama çok aşina olduğumuzdan mıdır nedir yaşanan bunca garipliğe bile tepkisiz kalır olduk. Belki de dikkatimizi bile çekmiyor artık. On dakika içerisinde gerçekleşen bir olayı aktardığımda eminim sizde aynı kanıya varacaksınız.
Otobüs beklediğim durak bir mobilyacının ön tarafı. Mobilyacının önünde de orada görevli olduğunu düşündüğüm yaşlı bir bey sandalyesine oturmuş gelen geçeni seyrediyor. Ana cadde de trafik yoğun otobüste gelmek bilmiyor. Bu esnada döküntü bir kartal gürültü çıkararak kaldırıma iyice yanaşıp bir adres sordu sandalyede bacak bacak üstüne atmış keyifle seyre dalan yaşlı adama. Yaşlı adam, bir yandan sigarasını tüttürüyor diğer yandan da arabanın içindeki adamı dinliyordu. Oturduğu yerden hiç istifini bozmadan arabanın içindeki adama seslendi;
- İkinci sokaktan sola dön.Dümdüz aşağı indiğinde karşına çıkar zaten.
Şoför memnun olmuş vaziyette teşekkür ederek yine aynı gürültüyle uzaklaştı oradan. Aradan beş dakika geçmişti ki bu defa son model bir mercedes yanaştı aynı yere. Yeni yıkanmış cilalanmış kara camlı mercedesin camını otomatik olarak açan şoför gözlüklerini yukarı kaldırarak keyifle oturan adama baktı. Belli ki o da adres soracaktı. Bu defa yaşlı adam sandalyeden hızla kalkıp delikanlının arabasının açılan camından başını eğerek hararetle tarif etti sorulan adresi. Mercedes teşekkür manasında korna çalarak hızla bastı gaza. Arkasında toz bulutu yayarak uzaklaşırken yaşlı adam öksürerek yavaşça oturdu yine aynı sandalyeye. Ve kaldığı yerden hiçbir şey olmamış gibi keyif yapmaya devam etti.
Şahit olduğum bu olay sadece oraya ve o insana ait değildi mutlaka. Bu ve benzeri olayları çok duymuştum. Hatta bu olay kamyonetiyle taşımacılık yapan akrabamızın anlattığı bir olayı hatırlattı bana ister istemez. Anlattıkları gerçektende çok düşündürücüydü.
Kamyonetli akrabamız, bir yerden eşyaları yüklemiş kamyonetine ve işlek bir cadde de ilerlerken trafik bir anda sıkışıyor. Trafik polisleri yolu açma çabalarında tabi.Megafonla ses duyuluyor Azarlar bir edayla;
- Sen 34............. plakalı kamyonet derhal sağa çek çabuk.
O sağa doğru yanaşırken aynı ses bir daha duyuluyor ama bu defa yumuşak bir ses tonuyla;
- 34.......... plakalı jeep sizde sağa çeker misiniz.?
Aradaki bu üslup farkına dikkat ederseniz ne anlatmak istediğimi daha iyi anlar ve olayı çözmüş olursunuz. İşte bunlar benim güzel yurdumun güzel insanları. Ne diyelim gösterişe takılıp kalmışız vesselam....
Bazen öyle gariplikler yaşıyoruz ki, bu kadarı da olmaz demekten kendimizi alamıyoruz. Hayat belki de garipliklerle dolu ama çok aşina olduğumuzdan mıdır nedir yaşanan bunca garipliğe bile tepkisiz kalır olduk. Belki de dikkatimizi bile çekmiyor artık. On dakika içerisinde gerçekleşen bir olayı aktardığımda eminim sizde aynı kanıya varacaksınız.
Otobüs beklediğim durak bir mobilyacının ön tarafı. Mobilyacının önünde de orada görevli olduğunu düşündüğüm yaşlı bir bey sandalyesine oturmuş gelen geçeni seyrediyor. Ana cadde de trafik yoğun otobüste gelmek bilmiyor. Bu esnada döküntü bir kartal gürültü çıkararak kaldırıma iyice yanaşıp bir adres sordu sandalyede bacak bacak üstüne atmış keyifle seyre dalan yaşlı adama. Yaşlı adam, bir yandan sigarasını tüttürüyor diğer yandan da arabanın içindeki adamı dinliyordu. Oturduğu yerden hiç istifini bozmadan arabanın içindeki adama seslendi;
- İkinci sokaktan sola dön.Dümdüz aşağı indiğinde karşına çıkar zaten.
Şoför memnun olmuş vaziyette teşekkür ederek yine aynı gürültüyle uzaklaştı oradan. Aradan beş dakika geçmişti ki bu defa son model bir mercedes yanaştı aynı yere. Yeni yıkanmış cilalanmış kara camlı mercedesin camını otomatik olarak açan şoför gözlüklerini yukarı kaldırarak keyifle oturan adama baktı. Belli ki o da adres soracaktı. Bu defa yaşlı adam sandalyeden hızla kalkıp delikanlının arabasının açılan camından başını eğerek hararetle tarif etti sorulan adresi. Mercedes teşekkür manasında korna çalarak hızla bastı gaza. Arkasında toz bulutu yayarak uzaklaşırken yaşlı adam öksürerek yavaşça oturdu yine aynı sandalyeye. Ve kaldığı yerden hiçbir şey olmamış gibi keyif yapmaya devam etti.
Şahit olduğum bu olay sadece oraya ve o insana ait değildi mutlaka. Bu ve benzeri olayları çok duymuştum. Hatta bu olay kamyonetiyle taşımacılık yapan akrabamızın anlattığı bir olayı hatırlattı bana ister istemez. Anlattıkları gerçektende çok düşündürücüydü.
Kamyonetli akrabamız, bir yerden eşyaları yüklemiş kamyonetine ve işlek bir cadde de ilerlerken trafik bir anda sıkışıyor. Trafik polisleri yolu açma çabalarında tabi.Megafonla ses duyuluyor Azarlar bir edayla;
- Sen 34............. plakalı kamyonet derhal sağa çek çabuk.
O sağa doğru yanaşırken aynı ses bir daha duyuluyor ama bu defa yumuşak bir ses tonuyla;
- 34.......... plakalı jeep sizde sağa çeker misiniz.?
Aradaki bu üslup farkına dikkat ederseniz ne anlatmak istediğimi daha iyi anlar ve olayı çözmüş olursunuz. İşte bunlar benim güzel yurdumun güzel insanları. Ne diyelim gösterişe takılıp kalmışız vesselam....