11-07-2006, 15:31
Davanın böylesi...
Avukat Orhan Azizoglu hukuki bir olayı nakletti... Olay gerçek.
Bantlardan, tutanaklardan, karar ve zabıtlardan geçilmeyen su günlerde mahkeme salonuna bir keyif penceresi açmaya yardımcı oluyor.
Bir aksam tiyatrodan cıkmış iki erkek arkadaş yolda yürürlerken Önlerinde iyi giyinmiş, sık ve âlimli bir hanimin yürüdüğünü fark ederler. Erkeklerden birisi diğerine denerek, "Bu hanımla bir gece geçirmeye 500 dolar veririm" der. Bu sözleri işiten genç hanim basını çevirir ve "Teklifinizi kabul ediyorum" der. Teklifi yapan erkekle hanim beraberce genç ve çekici kadının evine gidip hemen
Yatağın yolunu bulurlar. Ertesi sabah apartmanı terk ederken, adam kadına 250 dolar verir. Hanim pazarlık bakiyesi parayı ister ve "250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der. Adam güler, "Bunu nasıl ve hangi esaslara Gore yapacağınızı görmek isterdim" deyip apartmanı terk eder. Ertesi gün mahkemeden gelen celp pusulası adamı şaşırtmış. Hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatmış. Avukat, "Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye mütalaa vermiş. Dava başlamış ve on soruşturmadan sonra hanimin avukatı mahkemeye dava konusunu aşağıdaki şekilde arzetmis:
"Muhterem hâkim beyefendi, muvekkilem, bu hanımefendi, itina ile yetiştirilip cimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayrimenkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parçasını belli bir sure için davalı beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır. Davalı gayrimenkulü kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının muvekkileme anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir."
Davalının avukatı bu beklenmedik savunma karsısında sasırmış fakat bir avukat olarak isin enteresanlığından haz duymuş ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı söyle savunmuş:
"Muhterem hâkim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulü bir sure için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu orgu taslarıyla donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların isçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. İnancımıza Gore bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize acılan davanın düşmesini talep ediyoruz."
Genç hanimin avukatı tekrar söz almış:
"Muhterem hâkim bey, muvekkilem, davalının beyan ettiği gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak bahis konusu kuyu zaten arazide mevcut idi ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı. Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği tasları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmustur. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."
Hanim davayı kazanır!
Avukat Orhan Azizoglu hukuki bir olayı nakletti... Olay gerçek.
Bantlardan, tutanaklardan, karar ve zabıtlardan geçilmeyen su günlerde mahkeme salonuna bir keyif penceresi açmaya yardımcı oluyor.
Bir aksam tiyatrodan cıkmış iki erkek arkadaş yolda yürürlerken Önlerinde iyi giyinmiş, sık ve âlimli bir hanimin yürüdüğünü fark ederler. Erkeklerden birisi diğerine denerek, "Bu hanımla bir gece geçirmeye 500 dolar veririm" der. Bu sözleri işiten genç hanim basını çevirir ve "Teklifinizi kabul ediyorum" der. Teklifi yapan erkekle hanim beraberce genç ve çekici kadının evine gidip hemen
Yatağın yolunu bulurlar. Ertesi sabah apartmanı terk ederken, adam kadına 250 dolar verir. Hanim pazarlık bakiyesi parayı ister ve "250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der. Adam güler, "Bunu nasıl ve hangi esaslara Gore yapacağınızı görmek isterdim" deyip apartmanı terk eder. Ertesi gün mahkemeden gelen celp pusulası adamı şaşırtmış. Hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatmış. Avukat, "Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye mütalaa vermiş. Dava başlamış ve on soruşturmadan sonra hanimin avukatı mahkemeye dava konusunu aşağıdaki şekilde arzetmis:
"Muhterem hâkim beyefendi, muvekkilem, bu hanımefendi, itina ile yetiştirilip cimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayrimenkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parçasını belli bir sure için davalı beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır. Davalı gayrimenkulü kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının muvekkileme anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir."
Davalının avukatı bu beklenmedik savunma karsısında sasırmış fakat bir avukat olarak isin enteresanlığından haz duymuş ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı söyle savunmuş:
"Muhterem hâkim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulü bir sure için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu orgu taslarıyla donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların isçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. İnancımıza Gore bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize acılan davanın düşmesini talep ediyoruz."
Genç hanimin avukatı tekrar söz almış:
"Muhterem hâkim bey, muvekkilem, davalının beyan ettiği gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak bahis konusu kuyu zaten arazide mevcut idi ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı. Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği tasları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmustur. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."
Hanim davayı kazanır!
bilgisayarımdaydı nerden aldım bilmiyorum paylaşmak istedim