29-12-2008, 19:38
Biliyorsunuz bugün (29 Aralık) hicri yılbaşımız var.
Ne yazık ki biz kendi yılbaşımızdan çok bir Hıristiyan âdeti olan yılbaşını özenle kutlamaya! Çalışıyoruz. Peygamber efendimizin miladi 622 yılında en yakın dostu ve yol arkadaşı Ebu Bekir Sıdık (r.a) ile müşriklerin zulmü dolayısıyla Mekke’den Medine-i Münevvere’ye hicret ettiği yıl Müslümanlar için bir nevi doğum yılıdır.
Bizim kendi manevi değerlerimize ne kadar duyarlı olduğumuzu bu yılbaşı kutlamalarında en bariz şekilde görüyoruz zaten. Özellikle yılbaşı gecelerinde biz kimiz diye sorup duruyorum kendime. Biz kimiz ve neyi kutluyoruz? Körü körüne sadece görerek duyarak özentiyle yapılan bir kısım medyanın da desteklediği bu kutlamalar bize ne kazandırıyor? Ömrümüzden bir yıl daha gitti haydi laylaylom… diyerek yapılan eğlenceler, yapılan gereksiz tüketimler israfta sınır tanımayan harcamalar gerçekten ömrümüzden ömür götürüyor. Gelen her yeni günle beraber her yeni yılında bize birlik dirlik ve düzen getirmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Bakınız,1990 yılında Londra'da BBC yayınları arasında çıkan''Misyonerler''adlı kitabın Müslümanlar ile alakalı kısmında aynen şunlar yazılı:
''Müslümanları Hıristiyanlaştırmak imkânsızdır. Onları Hıristiyanlaştırmak için, önce onları dinden uzaklaştırmak gerek. Bu hususta her türlü faaliyeti yaparken adına ''Çağdaşlaşma''deyiniz.
Bu geceye ayrı muamele etmek, Hıristiyanlara benzemek olur.
Noel’de, hindi kesmek, eğlence tertip etmek, oyun oynamak, çam dikmek, evi süslemek,
mum yakmak haramdır, büyük günahtır. Çünkü bu hal Hıristiyanlara benzemek olur.
Burada en çok iş yine biz hanımlara düşüyor her bilinçli hanım efendi gibi bizlerde 29 Aralık günü Hicri yılbaşı ile ilgili küçük anekdotlar hazırlayarak ailemize küçük bir sürpriz yapabilir, en azından kendi tarihimiz hakkında daha çok bilinçleniriz.
Çocuklarımızla birlikte ufak yarışmalar yaparak bu yarışma karşılığında onlara ufak hediyeler alarak onları da bu duyarlılığa dâhil edebiliriz. Dini ve manevi değerlerimizi bilip yaşamak onların da en doğal hakkıdır. Özellikle televizyonda yayımlanan dizi film vb programlarda olur olmaz her türlü zararlı bilgiye esir olmaktansa bu faydalı etkinlikleri aile içinde yaparak, bu zararı en aza indirelim.
Geleceğimiz çocuklarımıza emanet, bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmaları ve bizleri hayal kırıklığına uğratmamaları için bu küçük ayrıntılara dikkat edersek er geç bunun faydalarını göreceğiz. Yoksa günümüzde ki gibi şuursuz gençliğin her türlü rezaleti kötü alışkanlığı mubah sayarak umursamadan yaşaması ya da yaşayamaması gibi bu üzücü durumlara seyirci olmaya mahkûm oluruz.
Son olarak Hicri yılbaşınız mübarek olsun diyor, yeni yılda bütün İslam âleminin özüne dönerek daha duyarlı huzurlu ve mutlu yaşamasını Allah’tan (c.c) niyaz ediyoruz.
Selam ve dua ile…
http://www.kadinhaberleri.net/index.php?content_view=6380&ctgr_id=5412
Ne yazık ki biz kendi yılbaşımızdan çok bir Hıristiyan âdeti olan yılbaşını özenle kutlamaya! Çalışıyoruz. Peygamber efendimizin miladi 622 yılında en yakın dostu ve yol arkadaşı Ebu Bekir Sıdık (r.a) ile müşriklerin zulmü dolayısıyla Mekke’den Medine-i Münevvere’ye hicret ettiği yıl Müslümanlar için bir nevi doğum yılıdır.
Bizim kendi manevi değerlerimize ne kadar duyarlı olduğumuzu bu yılbaşı kutlamalarında en bariz şekilde görüyoruz zaten. Özellikle yılbaşı gecelerinde biz kimiz diye sorup duruyorum kendime. Biz kimiz ve neyi kutluyoruz? Körü körüne sadece görerek duyarak özentiyle yapılan bir kısım medyanın da desteklediği bu kutlamalar bize ne kazandırıyor? Ömrümüzden bir yıl daha gitti haydi laylaylom… diyerek yapılan eğlenceler, yapılan gereksiz tüketimler israfta sınır tanımayan harcamalar gerçekten ömrümüzden ömür götürüyor. Gelen her yeni günle beraber her yeni yılında bize birlik dirlik ve düzen getirmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Bakınız,1990 yılında Londra'da BBC yayınları arasında çıkan''Misyonerler''adlı kitabın Müslümanlar ile alakalı kısmında aynen şunlar yazılı:
''Müslümanları Hıristiyanlaştırmak imkânsızdır. Onları Hıristiyanlaştırmak için, önce onları dinden uzaklaştırmak gerek. Bu hususta her türlü faaliyeti yaparken adına ''Çağdaşlaşma''deyiniz.
Bu geceye ayrı muamele etmek, Hıristiyanlara benzemek olur.
Noel’de, hindi kesmek, eğlence tertip etmek, oyun oynamak, çam dikmek, evi süslemek,
mum yakmak haramdır, büyük günahtır. Çünkü bu hal Hıristiyanlara benzemek olur.
Burada en çok iş yine biz hanımlara düşüyor her bilinçli hanım efendi gibi bizlerde 29 Aralık günü Hicri yılbaşı ile ilgili küçük anekdotlar hazırlayarak ailemize küçük bir sürpriz yapabilir, en azından kendi tarihimiz hakkında daha çok bilinçleniriz.
Çocuklarımızla birlikte ufak yarışmalar yaparak bu yarışma karşılığında onlara ufak hediyeler alarak onları da bu duyarlılığa dâhil edebiliriz. Dini ve manevi değerlerimizi bilip yaşamak onların da en doğal hakkıdır. Özellikle televizyonda yayımlanan dizi film vb programlarda olur olmaz her türlü zararlı bilgiye esir olmaktansa bu faydalı etkinlikleri aile içinde yaparak, bu zararı en aza indirelim.
Geleceğimiz çocuklarımıza emanet, bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmaları ve bizleri hayal kırıklığına uğratmamaları için bu küçük ayrıntılara dikkat edersek er geç bunun faydalarını göreceğiz. Yoksa günümüzde ki gibi şuursuz gençliğin her türlü rezaleti kötü alışkanlığı mubah sayarak umursamadan yaşaması ya da yaşayamaması gibi bu üzücü durumlara seyirci olmaya mahkûm oluruz.
Son olarak Hicri yılbaşınız mübarek olsun diyor, yeni yılda bütün İslam âleminin özüne dönerek daha duyarlı huzurlu ve mutlu yaşamasını Allah’tan (c.c) niyaz ediyoruz.
Selam ve dua ile…
http://www.kadinhaberleri.net/index.php?content_view=6380&ctgr_id=5412