Kim Haklı
Trafik kazasına sebebiyet verdiği için yargılanan şoför, hakime:
Hakim bey, dedi. Benim bu kazadan hiç suçum yok. Ben 15 yıllık şoförüm.
Kazaya uğrayan yaya derhal atıldı:
Ama hakim bey, ben de 45 yıllık yayayım.
Papağan
Dursun çok sevdiği Temel'e oldukça değerli, üç dil konuşabilen papağan göndermişti. Kısa süre sonra Temel'den bir teşekkür mektubu aldı. Temel mektupta özetle şöyle diyordu:
Gönderdiğin kuşa teşekkürler, çok lezzetliymiş!
Anlayış Farkı
20. yy.'ın başlarında, makineleşmenin başladığı dönemlerde İtalyan bir ayakkabı firması iki temsilcisini araştırma yapmaları için Afrika'nın farklı bölgelerine gönderir. Bir ay sonra her ikisinden de iki farklı telgraf gelir.
Birincisi:
Biz burada tutunamayız. Çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor, derken
İkincisi:
Biz burada çok iyi iş yaparız, çünkü hiç kimsenin giyecek ayakkabısı yok, şeklinde telgraf çekerler.
İlan Servisi
Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.
"İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum." Demiş.
Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş.
Ya yardımcısı?
O da yok
O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım.
O da dışarıda
Peki, ya gazetenin sahibi?
O da burada değil.
İnanılır gibi değil! Nerede bu adamlar?
Köpeğinizi aramaya gittiler, efendim.
Çekirge
Birgün çiftlikte sabana koşulan öküz, sahibine şöyle dedi:
Ben hastayım. Yarın çalışmayacağım. Ertesi sabah çiftçi de eşeğini sabana koştu. Akşam, öküz eşeğe sordu.
Nasıl, kolay oldu mu?
Eh!
Patron bir şey demedi ya?
Hayır.
Bunun üzerine o akşam da sahibine hasta olduğunu ve çalışamayacağını tekrarladı. Yine eşeği sabana koştular. Ve zavallı hayvan akşam perişan bir halde döndü.
Nasıl geçti? Diye sordu öküz.
Eh, şöyle böyle.
Patron yine bir şey demedi ya?
Yok, demedi, ama bir ara baktım kasapla konuşuyordu
Babacığım
Faruk babasına sormuş?
Babacığım uzayda kaç gezegen var?
Bilmiyorum.
İstanbul'u ilk kuşatan kimdir?
Unutmuşum oğlum.
Babacığım sorularımla seni sıkıyor muyum?
Sıkılmak da ne demek oğlum! Sor, sor ki öğrenesin
Seyahat
Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı:
Tursun, orada durum nasıl?
Hüç... Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor.
Temel:
O da bir şey mi? bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor.
Eski Hesaplar
Cebinde meteliği yoktu. Bir lokantanın önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takıldı: "Giriniz ve istediğimizi yiyin. Hesabınızı torununuz ödesin."
Adam, tam bana göre, diye mırıldanarak içeri daldı. Havyar, ıstakoz, karides, kuzu pirzolası... Doyduğu halde ne varsa söyledi.
Yemeği bitirince, çıkmak üzere hazırlandı. Fakat garson yetişip, hesap pusulasını burnuna dayamasın mı? Hem de tuzlu bir hesap...
Ama, diye derhal itiraz etti bizimki tabii. Kapıda hesabınızı torununuz ödesin diye yazmıyor mu?
Garson gayet nazik cevap verdi. Yazıyor tabi efendim. Ama bu size takdim ettiğim hesap, sizin büyükbabanızın.