01-04-2009, 14:49
ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber! “ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber”
sözüyle vicdan, bir hususa uyarılıyor. “Ekber” kelimesi, “En büyük” demektir.
Tabii bu, başka büyükler var da, ALLAH onların en büyüğü demek değildir. Bu ifadeye şöyle bir mana vermek mümkündür:
Büyük, sadece ve sadece ALLAH’tır.
Halledilmeyen problemler ancak O’nun kapısında halledilir; stres, bunalım.. gibi aşılmaz görünen şeyler ancak O’na müracaatla çözülür; çünkü büyük sadece O’dur. Bu yüzden kulluk sadece O’na yapılır.
Bu şekilde O’nun büyüklüğüne tanıklık ettikten sonra
Eşhedü enlâa ilaâhe illallaaah Eşhedü enlâa ilâahe illallaaah
ALLAH’tan başka ilah olmadığına şahadet ederiz.
o zaman biliriz herşey bir tarafa namaz bir tarafa.
İş, oyun eylence, spor, tv, siyasi parti..vb..bizim ilahımız değil, bizi ahirette kurtaracak da değil bizim İlahımız ALLAH, o zaman ne duruyoruz NAMAZA
Ardından ise “Yine şahadet ederim ki
Eşhedü enne Muhammeder Rasûlüllaaah
Eşhedü enne Muhammeder Rasûlüllaaah
Hz. Muhammed (sas), O’nun elçisidir.”
deriz. bizim örnek almamız gereken tek lider O'dur(sav).
Zira bu mesajı bize O getirmiştir.
Sonra da namaza çağrı başlar
Hayye ale's-salaaah, Hayye ale's-salaaah
"Haydi Namaza".
evet Namaz bizim hiç oralı olmadığımız en büyük en önemli KULLUK BORCUMUZ
Namaza çağrıdan sonra ikinci bir çağrı vardır.
Hayye ale'l-felaaah, Hayye ale'l-felaaah
O da felaha, kurtuluşa, huzura çağrıdır. Felah ise, kendisinden başka büyük olmayan ALLAH'ın kapısındadır.
ebedi Kurtuluşun Anahtarı NAMAZ dır
Daha sonra da
“ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber, Lailahe illALLAH”
deyip ALLAH’ın büyüklüğüne bir kez daha şahitlik ettikten ve
"ALLAH'tan başka İlah yoktur"
dedikten sonra bu derinleşmeyle artık NAMAZA hazır hale geliriz.
Namaz, Rabb’imizin davetine bir icabet manasını taşır.
Günde beş defa minarelerden “ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber” diye ezan-ı Muhammedî okunur ve bütün insanlara bir davetiye çıkarılır.
ALLAH, namazla bizi kendi rahmetine davet eder.
Tıpkı davet sahibinin, davetlilerini kapının önünde karşılayıp, onlara izzet ve ikramda bulunduğu ve eli boş geriye göndermediği gibi,
günde beş defa minarelerin başında yükselen en güzel sesle
ki Kur’an-ı Kerim, ezanın büyüklüğünü anlatırken,
“ALLAH’a davet eden sözden daha güzel bir söz mü olur?” (Fussılet, 41/33) demektedir.mescitlere davet eden Cenab-ı Hak, oraya gelenleri boş çevirmeyecek; sonsuz ihsan, kerem ve rahmetinden biz kullarının ruh ve kalblerine gıda lütfedecek, bir mirac yapma lütfuyla bizleri şereflendirecektir.
ÖLÜ -DELİ- COCUK değilsen NAMAZ dan kaçamazsın
ÖMÜR BOŞA GEÇİYOR, SERMAYE BİTİP TÜKENİYOR
TOPRAK OLMADAN ÖNCE NAMAZA GEL.!!
sözüyle vicdan, bir hususa uyarılıyor. “Ekber” kelimesi, “En büyük” demektir.
Tabii bu, başka büyükler var da, ALLAH onların en büyüğü demek değildir. Bu ifadeye şöyle bir mana vermek mümkündür:
Büyük, sadece ve sadece ALLAH’tır.
Halledilmeyen problemler ancak O’nun kapısında halledilir; stres, bunalım.. gibi aşılmaz görünen şeyler ancak O’na müracaatla çözülür; çünkü büyük sadece O’dur. Bu yüzden kulluk sadece O’na yapılır.
Bu şekilde O’nun büyüklüğüne tanıklık ettikten sonra
Eşhedü enlâa ilaâhe illallaaah Eşhedü enlâa ilâahe illallaaah
ALLAH’tan başka ilah olmadığına şahadet ederiz.
o zaman biliriz herşey bir tarafa namaz bir tarafa.
İş, oyun eylence, spor, tv, siyasi parti..vb..bizim ilahımız değil, bizi ahirette kurtaracak da değil bizim İlahımız ALLAH, o zaman ne duruyoruz NAMAZA
Ardından ise “Yine şahadet ederim ki
Eşhedü enne Muhammeder Rasûlüllaaah
Eşhedü enne Muhammeder Rasûlüllaaah
Hz. Muhammed (sas), O’nun elçisidir.”
deriz. bizim örnek almamız gereken tek lider O'dur(sav).
Zira bu mesajı bize O getirmiştir.
Sonra da namaza çağrı başlar
Hayye ale's-salaaah, Hayye ale's-salaaah
"Haydi Namaza".
evet Namaz bizim hiç oralı olmadığımız en büyük en önemli KULLUK BORCUMUZ
Namaza çağrıdan sonra ikinci bir çağrı vardır.
Hayye ale'l-felaaah, Hayye ale'l-felaaah
O da felaha, kurtuluşa, huzura çağrıdır. Felah ise, kendisinden başka büyük olmayan ALLAH'ın kapısındadır.
ebedi Kurtuluşun Anahtarı NAMAZ dır
Daha sonra da
“ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber, Lailahe illALLAH”
deyip ALLAH’ın büyüklüğüne bir kez daha şahitlik ettikten ve
"ALLAH'tan başka İlah yoktur"
dedikten sonra bu derinleşmeyle artık NAMAZA hazır hale geliriz.
Namaz, Rabb’imizin davetine bir icabet manasını taşır.
Günde beş defa minarelerden “ALLAHu Ekber, ALLAHu Ekber” diye ezan-ı Muhammedî okunur ve bütün insanlara bir davetiye çıkarılır.
ALLAH, namazla bizi kendi rahmetine davet eder.
Tıpkı davet sahibinin, davetlilerini kapının önünde karşılayıp, onlara izzet ve ikramda bulunduğu ve eli boş geriye göndermediği gibi,
günde beş defa minarelerin başında yükselen en güzel sesle
ki Kur’an-ı Kerim, ezanın büyüklüğünü anlatırken,
“ALLAH’a davet eden sözden daha güzel bir söz mü olur?” (Fussılet, 41/33) demektedir.mescitlere davet eden Cenab-ı Hak, oraya gelenleri boş çevirmeyecek; sonsuz ihsan, kerem ve rahmetinden biz kullarının ruh ve kalblerine gıda lütfedecek, bir mirac yapma lütfuyla bizleri şereflendirecektir.
ÖLÜ -DELİ- COCUK değilsen NAMAZ dan kaçamazsın
ÖMÜR BOŞA GEÇİYOR, SERMAYE BİTİP TÜKENİYOR
TOPRAK OLMADAN ÖNCE NAMAZA GEL.!!