12-07-2009, 23:46
sohbetler
GÜNAH
–
–“Günahlar seytanin gıdasıdır.
–” Üç günahı kebair sofinin mürşid’den yardım almasına engel olur,üç gıybet bir günahı kebair yapar ,işlenen dokuz gıybet üç günahı kebair yapar. işlenen üç günahı kebair mürşidden gelen himmeti keser, sofiden ervah ayrılmaz ,fakat sofiye manevi yardım yapamaz.elektirik olupda şartelin açık olmaması gibi ,onun için siz burdasınız en az ayda bir sekiz şart yapmanız gerekir.”
–“üç tane küçük günah işleyen bir büyük günah işlemiş gibi olur.ona gelen feyzi keser.”
–“Günah işleyenler kalplerini zayiflatıp seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir
–“Haramlar ve işlenen günahlar ise, şeytanın gıdasıdır. İşlenen günahlar, insanın kalbini zayıflatır; onun düşmanı olan nefsi ve şeytanı kuvvetlendirir. Bu nedenle, insanın içinde kalp, nefis ve şeytan devamlı mücadele hâlindedir.”
–“ Bu hizmetleri yaparken de kendinizi günahlardan muhafaza edeceksiniz. Yoksa su ateşi nasıl söndürüyor, yok ediyor, günahlar da sevapları yok ediyor.”
– Bir insan günah işlerse bu insan ne kadar zikir yaparsa yapsın fayda yoktur.
Son nefes
–“Biz ümmeti Muhammedin imanını kurtarmak için elimizden geleni yapıyoruz.”
-“-İnsana en lazım olan şey imandır. En mühim olan husus imandır ve insanın en mühim meseleside
sekeratta İmanla gidebilmesidir.insan imanla gittikten sonra ahirette işi kolaydır. Çünkü canabı hakkın
Yüz rahmeti vardır. Dünyaya bir rahmetini, ahirete doksandokuzu saklamış bu dünyadaki rahmetini
Tüm kullarına vermiş mümin fasık kafir hatta onu inkar edenede, ama doksan dokuz rahmetini mümin kullarına saklamıştır. insan Mümin olarak imanla göçerse orada işi çok kolaydır. Takva imanı kurur, ameli salihde onu kuvvetlendirir. Sekerat zordur. Ölüm anı tülbent nasıl böyle keralice tülbent bilgi vezneki dikenlerTemizlenirken( Ölüm anı tülbent nasıl dikenler özerinde alınmak istendiğinde) nasıl onu gerer ona onuDefoma eder. Aynen öylede ruh vücuttan çıkarken insan ızdırap çeker, açı çeker, sıkıntı duyar. Buda Yetmiyormuş gibi şeytan son nefeste ona insana musallat olur. En sevdiğinin kılığında gelir. Vefat etmiş olanlardan, o insana telkinde bulunur. Derki bak seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Ben senden önce Gittim orada gördüm orda geçerli din Yahudilik dinidir. Gel sen o dine geç perişan olma. Onu kandırmaya çalışır ikna edemese Hıristiyanlığı teklif eder eğer yinede kandıramasa elinde bir bardak Su sekerattaki o acı çeken insana onu gösterir. O lisanı haliyle ondan bana su ver diye talep ettiğinde’de veririm ama başınla bana bir secde et diye onu imansız götürmeye çalışır.Neuzibillah içte bu Sıkıntılı ve şeytanın musallat olduğu esnada insan kalbinde iman hakikatleri ile ilgili bir nebze şüpheye Düşese, tereddüde düşse,inkara düşse bu hal üzere ölürse imansız gider. Bütün hayatı boşa gider.
Bu tasavvuf, bu sadatı kiram en büyük faydası son nefestedir. Sadatı kiram onların ervahı canabı hakkın izniyle sekareta mevtanın başına gelir. O mekanı şeytan terk eder kaçar ve insan iman üzere ölür. Canabı hakkın huzura varır.”
–“ Kim o Sadatların elini tutarsa, sekiz sartı yaparsa İlahi noterde bunlara, vekalet vermiş oluyor, İlahi noterde o Sadata vekaletname veriyor. Son nefeste ölürken imanla ölme vekaletnamesi, şeytana karsı yardım vekaletnamesı, kabirde sual melekleri gelince yardım vekaletnamesı, mahserde hesap verirken şefaat vekaletnamesı, sırattan gecerken yardım vekaletnamesi. O vekaletnameyle o zaat gelir şeytan kacar, melekler neden geldin dediğinde de Allah (c.c.) onun vekaletı var, Ben kabul ettım ona karısmayın der.O şekilde gerek son nefeste, gerek kabirde, gerek mahserde, gerek sıratta o vekaletnameyle gelirler, ümmeti Muhammede yardım ederler. Şart değil amma bu kadar da faydası var ne dersiniz buyurmus”
–“BUNLAR BİR SÜRÜDÜR BU SÜRÜNÜN SAHİBİ PEYGAMBERİMİZDİR. BİZDE ACİZANE BU SÜRÜNÜN ÇOBANIYIZ. SÜRÜNÜN HİÇ BİRİNİN ZAYİ OLMAMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ. YORULURSA SIRTIMIZDA TAŞIRIZ HASTA OLURSA İLAÇ VERİRİZ İYİLEŞTİRİRİZ İLLA ÖLÜCEKSE MUNDAR GİTMESİN DİYE KESERİZ ÇOK ŞÜKÜR BU POSTA OTURDUGUMUZDAN BERİ HİÇ BİRİNİ KURDA KAPTIRMADIK İMANSIZ GÖNDERMEDİK
sohbet
—Sofiler Sohbet muhabbet verir, muhabbet insana amel yaptırır.
—Sofiler sohbeti rabıtayla dinlerlerse Rahmet zuhur eder.
—-Dergahlar’da vekiller bol bol Tasavvufi sohbeti yapsınlar.
—-Bir vekilin sohbet yapması, islamı anlatması için illa Mola olması, alim olması şart değildir. kitaplardan Okuyabilir Hazırlık yaparak kitaplardan çıkardığı özeti okuya bilir.
—-Gavs Sani Hz. lerine bir vesile ile sorduk;
“Sultanım cemaat çok kalabalık olduğu halde yapılan sohbetlerden bir feyiz ve muhabbet alamıyoruz. Bazen de üç beş kişilik bir ortamda yapılan sohbette çok daha fazla feyz ve muhabbet olduğunu müşahede ediyoruz. Acaba bunun nedenleri nelerdir?”
Gavs Hz. leri buyurdular ki;
“Bunun üç sebebi vardır, bu üç sebepten biri ya da bir kaçı zuhur edince o ortamdan feyiz ve muhabbet kesilir.”
“1-Ya sohbet eden kendi nefsinden konuşuyordur…Yani gafildir. Varlık duygusu ile konuşuyordur. Allah ın rahmetine, Sadatların himmetine yönelmemiştir.”
“2-Ya da cemaat aynı şekilde gaflet içindedir ve adabı gözetmeksizin mecliste bulunmaktadırlar. Yani kalpler dağınık beklentiler farklıdır. Allahın rahmetine, Sadatların feyzine yönelmemişlerdir.”
”3-Veyahut cemaat sohbette geçen konularda birbirlerinin eksiklerini görme gayreti içindedir. Yani şu şunun eksiği, bu da bunun eksiği gibi düşünerek herkesin topu birbirlerine atmasıdır.”
Sonra Gavs Hz. leri durdular ve üçüncü maddeyi işaretle buyurdular ki;
“Vallahi biz bundan nefret ediyoruz….”
—Gavs hz. k.s. bir sohbetinde şöyle buyuruyor
‘ Muhabbetin kaynağı dörttür
1.Mürşidi kamil ziyareti
2.Mürşidi kamil sohbeti
3.Rabıta
4.Virttir
–Gavs-ı sani hz. (k.s) neden sohbet etmiyor
Abilerimizden biri Gavs hz. ne sordu ( tanıyorum bu abimizi): ” Efendim, burada o kadar alim var, siz varsınız. insanlar da buraya ziyarete geliyorlar. İşleri yok. çay ocağında vs yerlerde vakit geçiriyorlar. Söyleseniz, alimler sohbet etse, siz sohebt etseniz…?”
GAVS-I SANİ HZ. sadece şunu söyledi:” HACI! BİZ KONUŞURSAK DOĞRUYU SÖYLERİZ!”
AMELİ SALİH
–“Ameli Salih Allahın (cc) emirleri yerine getirmektir.”
–“En büyük ameli Salih birlik ve beraberliktir.”
–“Bu asırda en kıymetli ameli Salih insanların imanını kurtarmak ve cehenneme Gitmelerine mani olmaktır.”
–“Takva imanı kurur, Ameli salihde onu kuvvetlendirir.”
–“ Küçük-büyük demeden Allah rızası için önünüze gelen hayırlı işleri(ameli Salih) yapın”.
NEFİS
– Nefs düşmandır, Düşman düşmana acımaz, düşmanda hiçbir zaman hayır istemez.daima
Kötülüğü ister Allahu teala buyurduki- “inne nefse le emmaretun bis’sui”Yusuf 53
Nefsi emare daima kötülüğü emr eder.
–Şeytan ve nefs çok büyük düşmandır. Kedi nasıl fareyi delikten gözetiyor nefes bile almıyor,
Ses çıkarmıyor fare kendisini bilmesin çıksın diye şeytan ve nefiste öyledir.şeytanda aynı kedi gibi nerede nokta görürse oradan vurur.
–Şeytanı kandıran nefistir. Allah Teala şeytana Adem’e (Aleyna Ve Aleykum Selam) secde et diye emretti, hemen nefis devreye girip, Hayır sen daha kıymetli maddeden yaratıldın ,o çamurdan yaratıldı; sen nasıl ona secde ediyorsun diye onu emre itaatten alıkoydu ve helak etti
–Bu tarikatı nakşibendiyenin gayesi cihadtır. En büyük cihad nefs ve şeytan ilk önce insan kendi
Nefsine dikkat etmesi gerekir.
–Şeytan kurt gibidir en ufak bir sesten korkar kaçar, şeytan Allah zikir edilince orada duramaz siner kacar, ama nefis öyle değildir.
–“Bu kapıda kişinin ne kadar hizmet ettiğine değil nefsinin ne durumda olduğuna bakılır.”
-Baskalarina hizmet etmek isteyenler, kendilerini islah etsin yeter.
Çünkü nefsini islah eden kimse baskalarina fayda verebilir ve güzel
seyleri temsil edebilir.Sadat-i Kiram,nefislerini islah edip güzel ahlaki
elde ettikleri için Allah yolunda insanlara büyük fayda vermislerdir.
En büyük hizmet,güzel ahlakli ve edepli bir insan olmaktir.?
-İşlenen günahlar, insanın kalbini zayıflatır; onun düşmanı olan nefsi ve şeytanı kuvvetlendirir. Bu nedenle, insanın içinde kalp, nefis ve şeytan devamlı mücadele hâlindedir.
-Zikre devam ediniz, virde önem veriniz. Çünkü kalbin tek ilacı zikirdir. Kur?an okumak, salâvat çekmek, hizmet etmek sevaptır; fakat bunlar kalbe ilaç olmaz, nefsin çirkin sıfatlarını değiştirmez. Nefsi ancak zikir terbiye eder.?
GÜNAH
–
–“Günahlar seytanin gıdasıdır.
–” Üç günahı kebair sofinin mürşid’den yardım almasına engel olur,üç gıybet bir günahı kebair yapar ,işlenen dokuz gıybet üç günahı kebair yapar. işlenen üç günahı kebair mürşidden gelen himmeti keser, sofiden ervah ayrılmaz ,fakat sofiye manevi yardım yapamaz.elektirik olupda şartelin açık olmaması gibi ,onun için siz burdasınız en az ayda bir sekiz şart yapmanız gerekir.”
–“üç tane küçük günah işleyen bir büyük günah işlemiş gibi olur.ona gelen feyzi keser.”
–“Günah işleyenler kalplerini zayiflatıp seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir
–“Haramlar ve işlenen günahlar ise, şeytanın gıdasıdır. İşlenen günahlar, insanın kalbini zayıflatır; onun düşmanı olan nefsi ve şeytanı kuvvetlendirir. Bu nedenle, insanın içinde kalp, nefis ve şeytan devamlı mücadele hâlindedir.”
–“ Bu hizmetleri yaparken de kendinizi günahlardan muhafaza edeceksiniz. Yoksa su ateşi nasıl söndürüyor, yok ediyor, günahlar da sevapları yok ediyor.”
– Bir insan günah işlerse bu insan ne kadar zikir yaparsa yapsın fayda yoktur.
Son nefes
–“Biz ümmeti Muhammedin imanını kurtarmak için elimizden geleni yapıyoruz.”
-“-İnsana en lazım olan şey imandır. En mühim olan husus imandır ve insanın en mühim meseleside
sekeratta İmanla gidebilmesidir.insan imanla gittikten sonra ahirette işi kolaydır. Çünkü canabı hakkın
Yüz rahmeti vardır. Dünyaya bir rahmetini, ahirete doksandokuzu saklamış bu dünyadaki rahmetini
Tüm kullarına vermiş mümin fasık kafir hatta onu inkar edenede, ama doksan dokuz rahmetini mümin kullarına saklamıştır. insan Mümin olarak imanla göçerse orada işi çok kolaydır. Takva imanı kurur, ameli salihde onu kuvvetlendirir. Sekerat zordur. Ölüm anı tülbent nasıl böyle keralice tülbent bilgi vezneki dikenlerTemizlenirken( Ölüm anı tülbent nasıl dikenler özerinde alınmak istendiğinde) nasıl onu gerer ona onuDefoma eder. Aynen öylede ruh vücuttan çıkarken insan ızdırap çeker, açı çeker, sıkıntı duyar. Buda Yetmiyormuş gibi şeytan son nefeste ona insana musallat olur. En sevdiğinin kılığında gelir. Vefat etmiş olanlardan, o insana telkinde bulunur. Derki bak seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Ben senden önce Gittim orada gördüm orda geçerli din Yahudilik dinidir. Gel sen o dine geç perişan olma. Onu kandırmaya çalışır ikna edemese Hıristiyanlığı teklif eder eğer yinede kandıramasa elinde bir bardak Su sekerattaki o acı çeken insana onu gösterir. O lisanı haliyle ondan bana su ver diye talep ettiğinde’de veririm ama başınla bana bir secde et diye onu imansız götürmeye çalışır.Neuzibillah içte bu Sıkıntılı ve şeytanın musallat olduğu esnada insan kalbinde iman hakikatleri ile ilgili bir nebze şüpheye Düşese, tereddüde düşse,inkara düşse bu hal üzere ölürse imansız gider. Bütün hayatı boşa gider.
Bu tasavvuf, bu sadatı kiram en büyük faydası son nefestedir. Sadatı kiram onların ervahı canabı hakkın izniyle sekareta mevtanın başına gelir. O mekanı şeytan terk eder kaçar ve insan iman üzere ölür. Canabı hakkın huzura varır.”
–“ Kim o Sadatların elini tutarsa, sekiz sartı yaparsa İlahi noterde bunlara, vekalet vermiş oluyor, İlahi noterde o Sadata vekaletname veriyor. Son nefeste ölürken imanla ölme vekaletnamesi, şeytana karsı yardım vekaletnamesı, kabirde sual melekleri gelince yardım vekaletnamesı, mahserde hesap verirken şefaat vekaletnamesı, sırattan gecerken yardım vekaletnamesi. O vekaletnameyle o zaat gelir şeytan kacar, melekler neden geldin dediğinde de Allah (c.c.) onun vekaletı var, Ben kabul ettım ona karısmayın der.O şekilde gerek son nefeste, gerek kabirde, gerek mahserde, gerek sıratta o vekaletnameyle gelirler, ümmeti Muhammede yardım ederler. Şart değil amma bu kadar da faydası var ne dersiniz buyurmus”
–“BUNLAR BİR SÜRÜDÜR BU SÜRÜNÜN SAHİBİ PEYGAMBERİMİZDİR. BİZDE ACİZANE BU SÜRÜNÜN ÇOBANIYIZ. SÜRÜNÜN HİÇ BİRİNİN ZAYİ OLMAMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ. YORULURSA SIRTIMIZDA TAŞIRIZ HASTA OLURSA İLAÇ VERİRİZ İYİLEŞTİRİRİZ İLLA ÖLÜCEKSE MUNDAR GİTMESİN DİYE KESERİZ ÇOK ŞÜKÜR BU POSTA OTURDUGUMUZDAN BERİ HİÇ BİRİNİ KURDA KAPTIRMADIK İMANSIZ GÖNDERMEDİK
sohbet
—Sofiler Sohbet muhabbet verir, muhabbet insana amel yaptırır.
—Sofiler sohbeti rabıtayla dinlerlerse Rahmet zuhur eder.
—-Dergahlar’da vekiller bol bol Tasavvufi sohbeti yapsınlar.
—-Bir vekilin sohbet yapması, islamı anlatması için illa Mola olması, alim olması şart değildir. kitaplardan Okuyabilir Hazırlık yaparak kitaplardan çıkardığı özeti okuya bilir.
—-Gavs Sani Hz. lerine bir vesile ile sorduk;
“Sultanım cemaat çok kalabalık olduğu halde yapılan sohbetlerden bir feyiz ve muhabbet alamıyoruz. Bazen de üç beş kişilik bir ortamda yapılan sohbette çok daha fazla feyz ve muhabbet olduğunu müşahede ediyoruz. Acaba bunun nedenleri nelerdir?”
Gavs Hz. leri buyurdular ki;
“Bunun üç sebebi vardır, bu üç sebepten biri ya da bir kaçı zuhur edince o ortamdan feyiz ve muhabbet kesilir.”
“1-Ya sohbet eden kendi nefsinden konuşuyordur…Yani gafildir. Varlık duygusu ile konuşuyordur. Allah ın rahmetine, Sadatların himmetine yönelmemiştir.”
“2-Ya da cemaat aynı şekilde gaflet içindedir ve adabı gözetmeksizin mecliste bulunmaktadırlar. Yani kalpler dağınık beklentiler farklıdır. Allahın rahmetine, Sadatların feyzine yönelmemişlerdir.”
”3-Veyahut cemaat sohbette geçen konularda birbirlerinin eksiklerini görme gayreti içindedir. Yani şu şunun eksiği, bu da bunun eksiği gibi düşünerek herkesin topu birbirlerine atmasıdır.”
Sonra Gavs Hz. leri durdular ve üçüncü maddeyi işaretle buyurdular ki;
“Vallahi biz bundan nefret ediyoruz….”
—Gavs hz. k.s. bir sohbetinde şöyle buyuruyor
‘ Muhabbetin kaynağı dörttür
1.Mürşidi kamil ziyareti
2.Mürşidi kamil sohbeti
3.Rabıta
4.Virttir
–Gavs-ı sani hz. (k.s) neden sohbet etmiyor
Abilerimizden biri Gavs hz. ne sordu ( tanıyorum bu abimizi): ” Efendim, burada o kadar alim var, siz varsınız. insanlar da buraya ziyarete geliyorlar. İşleri yok. çay ocağında vs yerlerde vakit geçiriyorlar. Söyleseniz, alimler sohbet etse, siz sohebt etseniz…?”
GAVS-I SANİ HZ. sadece şunu söyledi:” HACI! BİZ KONUŞURSAK DOĞRUYU SÖYLERİZ!”
AMELİ SALİH
–“Ameli Salih Allahın (cc) emirleri yerine getirmektir.”
–“En büyük ameli Salih birlik ve beraberliktir.”
–“Bu asırda en kıymetli ameli Salih insanların imanını kurtarmak ve cehenneme Gitmelerine mani olmaktır.”
–“Takva imanı kurur, Ameli salihde onu kuvvetlendirir.”
–“ Küçük-büyük demeden Allah rızası için önünüze gelen hayırlı işleri(ameli Salih) yapın”.
NEFİS
– Nefs düşmandır, Düşman düşmana acımaz, düşmanda hiçbir zaman hayır istemez.daima
Kötülüğü ister Allahu teala buyurduki- “inne nefse le emmaretun bis’sui”Yusuf 53
Nefsi emare daima kötülüğü emr eder.
–Şeytan ve nefs çok büyük düşmandır. Kedi nasıl fareyi delikten gözetiyor nefes bile almıyor,
Ses çıkarmıyor fare kendisini bilmesin çıksın diye şeytan ve nefiste öyledir.şeytanda aynı kedi gibi nerede nokta görürse oradan vurur.
–Şeytanı kandıran nefistir. Allah Teala şeytana Adem’e (Aleyna Ve Aleykum Selam) secde et diye emretti, hemen nefis devreye girip, Hayır sen daha kıymetli maddeden yaratıldın ,o çamurdan yaratıldı; sen nasıl ona secde ediyorsun diye onu emre itaatten alıkoydu ve helak etti
–Bu tarikatı nakşibendiyenin gayesi cihadtır. En büyük cihad nefs ve şeytan ilk önce insan kendi
Nefsine dikkat etmesi gerekir.
–Şeytan kurt gibidir en ufak bir sesten korkar kaçar, şeytan Allah zikir edilince orada duramaz siner kacar, ama nefis öyle değildir.
–“Bu kapıda kişinin ne kadar hizmet ettiğine değil nefsinin ne durumda olduğuna bakılır.”
-Baskalarina hizmet etmek isteyenler, kendilerini islah etsin yeter.
Çünkü nefsini islah eden kimse baskalarina fayda verebilir ve güzel
seyleri temsil edebilir.Sadat-i Kiram,nefislerini islah edip güzel ahlaki
elde ettikleri için Allah yolunda insanlara büyük fayda vermislerdir.
En büyük hizmet,güzel ahlakli ve edepli bir insan olmaktir.?
-İşlenen günahlar, insanın kalbini zayıflatır; onun düşmanı olan nefsi ve şeytanı kuvvetlendirir. Bu nedenle, insanın içinde kalp, nefis ve şeytan devamlı mücadele hâlindedir.
-Zikre devam ediniz, virde önem veriniz. Çünkü kalbin tek ilacı zikirdir. Kur?an okumak, salâvat çekmek, hizmet etmek sevaptır; fakat bunlar kalbe ilaç olmaz, nefsin çirkin sıfatlarını değiştirmez. Nefsi ancak zikir terbiye eder.?