04-09-2009, 11:04
Sevgili Müslümanlar!..
Dinî ve Şer'î ölçü ve hükümlere göre zekât vermeniz gerekiyorsa mutlaka zekâtınızı veriniz. Vermezseniz, Allah'a isyan etmiş ve başınızı dünyevî ve uhrevî korkunç belâlara sokmuş olursunuz. Zekât verirken nelere dikkat etmeliyiz?
1. Zekât, İslâm fıkhının ve Şeraitinin hükümlerine göre verilir, rasgele verilmez.
2. Zekât konusunda mezhepsizlerin yanlış ictihad ve fetvalarına aldanmayınız. Zekâtınızı kaptırırsınız, boşa gider, borçtan kurtulmuş olmazsınız.
3. Zekât konusunda takvalı, faziletli, icazetli ulemâ, fukaha ve müftülere danışınız.
4. Zekât ile her türlü hayır işi yapılmaz. Meselâ zekât ile cami, çeşme, hastahane, yetimhane yapılmaz. Müslümanlar bunları yaparlar ama zekât parasıyla değil, başka parayla...
5. Zekât, Kur'ân'da çok kesin ve çok açık olarak belirtilen sekiz sınıfa verilir. Bu listenin başında Müslüman fakirler ve miskinler gelir.
6. Bu sekiz kişiden üçü zamanımızda mevcut değildir. Müellefe-i kulûb, zekât amilleri ve azad edilecek köleler.
7. Zekâtta temlik şartı vardır.
8. Diyanet'in 1960'lı yıllarda vermiş olduğu fetvada "Derneklere (tüzel kişilere) zekât verilemez" denilmektedir. Binaenaleyh dernekler, cemiyetler, cemaatler, tarikatlar, okullar, kurslar, fırkalar, hizipler zekât alamaz, onlara zekât verilmez.
9. Zekâtını Kur'ân'a, Sünnete,Fıkha, şeriata uygun şekilde vermeyen kimseler, bu mâlî borcu eda etmiş olmazlar.
10. Zekâtınızı fıkha ve şeriata uygun ve doğru şekilde, yerli yerinde veriniz, sakın kaptırmayınız.
11. Zekât, İslâm'ın sosyal adalet kurumudur. Bugün ülkemizde milyonlarca sefil, fakir, muhtaç, perişan, aç kardeşimiz vardır. Bunlara fukara-i müslimîn ve mesâkin-i müslimîn denir. Zekâtlar öncelikle onların hakkıdır. Onların hakkını gasb edenler ne kötü bir durumdadır.
Mehmet Şevket Eygi
1 Eylül 2009
Dinî ve Şer'î ölçü ve hükümlere göre zekât vermeniz gerekiyorsa mutlaka zekâtınızı veriniz. Vermezseniz, Allah'a isyan etmiş ve başınızı dünyevî ve uhrevî korkunç belâlara sokmuş olursunuz. Zekât verirken nelere dikkat etmeliyiz?
1. Zekât, İslâm fıkhının ve Şeraitinin hükümlerine göre verilir, rasgele verilmez.
2. Zekât konusunda mezhepsizlerin yanlış ictihad ve fetvalarına aldanmayınız. Zekâtınızı kaptırırsınız, boşa gider, borçtan kurtulmuş olmazsınız.
3. Zekât konusunda takvalı, faziletli, icazetli ulemâ, fukaha ve müftülere danışınız.
4. Zekât ile her türlü hayır işi yapılmaz. Meselâ zekât ile cami, çeşme, hastahane, yetimhane yapılmaz. Müslümanlar bunları yaparlar ama zekât parasıyla değil, başka parayla...
5. Zekât, Kur'ân'da çok kesin ve çok açık olarak belirtilen sekiz sınıfa verilir. Bu listenin başında Müslüman fakirler ve miskinler gelir.
6. Bu sekiz kişiden üçü zamanımızda mevcut değildir. Müellefe-i kulûb, zekât amilleri ve azad edilecek köleler.
7. Zekâtta temlik şartı vardır.
8. Diyanet'in 1960'lı yıllarda vermiş olduğu fetvada "Derneklere (tüzel kişilere) zekât verilemez" denilmektedir. Binaenaleyh dernekler, cemiyetler, cemaatler, tarikatlar, okullar, kurslar, fırkalar, hizipler zekât alamaz, onlara zekât verilmez.
9. Zekâtını Kur'ân'a, Sünnete,Fıkha, şeriata uygun şekilde vermeyen kimseler, bu mâlî borcu eda etmiş olmazlar.
10. Zekâtınızı fıkha ve şeriata uygun ve doğru şekilde, yerli yerinde veriniz, sakın kaptırmayınız.
11. Zekât, İslâm'ın sosyal adalet kurumudur. Bugün ülkemizde milyonlarca sefil, fakir, muhtaç, perişan, aç kardeşimiz vardır. Bunlara fukara-i müslimîn ve mesâkin-i müslimîn denir. Zekâtlar öncelikle onların hakkıdır. Onların hakkını gasb edenler ne kötü bir durumdadır.
Mehmet Şevket Eygi
1 Eylül 2009