30-08-2010, 14:36
ÇOK TEHLİKELİ BİR SALGIN KUR'ANİYYÛN.
Kur'an'dan başka delil kabul etmeyen bir dalalet (sapıklık) fırkası vardır. Kur'aniyyun ismi verilen bu dalalet fırkası yirminci asrın başlarında İNGİLİZ İŞGALİNDE bulunan Hindistan'da zuhur etmiştir!
Vehhabilik'te olduğu gibi İngilizlerden tarafından teşvik edilmiştir.
Bilindiği gibi asırlardan beri Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat Mezhebi üzere olan âlimlerin kabul ettiği, bütün Müslümanlarında benimsediği ve bir ilmihal bilgisi olarak her Müslüman çocuğuna öğretilen EDİLLE-İ ŞERİYYE (Kitap-Sünnet-İcma-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha ) inancı tahrip edilmeye çalışılmaktadır.
Zamanımızda da bu menfi çalışmalar bütün şiddetiyle devam etmektedir. Şu anda da Ehl-i Sünnet itikadının en büyük tehlikesi budur.
Önceleri İCMA ve KIYAS inkar edilerek sadece iki delil olduğu iddia ediliyordu. Son senelerde ise, SÜNNET de inkâr edilerek (doğrudan veya dolaylı yollarla) Kur'an'dan başka delil yok diyenler ve hatta Kur'an'dan başka delil kabul edenleri şirk ile itham eden bazı kimseler zuhur etti. Müslümanlar, "Kur'an'dan başka delil yok, herhangi bir mesele Kur'an'da varsa kabul edilir" diyenleri, yani SÜNNET, İCMA ve KIYAS'I inkâr ve reddedenleri iyi tanımalı, onların kitaplarını, meallerini okumamalı, konuşmalarını dinlememeli ve sözlerine de inanmamalıdır.
Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat âlimlerinin kitaplarını okumalı (İmam-ı Azamı, İmam-ı Rabbani, İmam-ı Gazali, Elmalı Hamdi, İmam Birgivi, Ahmet Davutoğlu, Mehmet Zihni Efendi, Ö.N. Bilmen VB.) Dini bilgileri bunların kitaplarından öğrenmelidirler.
Kur'aniyyun dalalet fırkası da zamanımızda isim ve şekil değiştirerek başka isimler altında faaliyetini sürdürmektedir. Bunlar " KUR'ANDAKİ İSLAM" " VAHYİN PENCERESİNDEN " ve benzeri gibi isimler altında her zaman görebilirsiniz. Bir Mezhebe dayanmadan konuşan ve fetva verenler, bu dalalet fırkasının zamanımızın üyeleridir.
"Allah'a ve Resulü’ne itaat edin !" NUR.24/54.
"Resulüne itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur “NİSA.4/80
"Peygamber size neyi verirse alınız. O sizi neden men ederse ondan uzaklaşınız." HAŞR.59/7
"O'na (Peygambere) itaat ederseniz, hidayete ulaşırsınız."NUR.24/54.
"De ki: Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin." Al-İ İmran 3/31.
"Allah'ın Resulünde sizin için güzel bir örnek vardır." AHZAP.33/21.
Ayet-İ Kerimeleri bize açıkça, mutlak olarak, Allah’ın Resulü H.z.Peygamber'e itaat edileceğini göstermiyor mu?
Peygamber Efendimiz de (SAV.) Allah'ın emri istikametinde kendisinin de HELAL ve HARAM kılabileceğini şöyle bildirmiştir.
"Bana Kur'an ve bir o kadarı (sünnet )daha verildi. Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, "Size Kur'an yeter; onda neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz, Onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz " diyecek. Şunu iyi bilinki, ALLAH RASULÜNÜN HARAM KILDIGI DA ALLAH'IN HARAM KILDIGI GİBİDİR." Ebu Davut, Sünne:5
Bu mübarek Hadis-i Şerifte bize her şeyi anlatmıyor mu? Yukarıdaki bu dalalet fırkası mensupları, şimdi, bu Hadis-i Şerife zayıf yada uydurma veya Kuran’da yoksa inanmayız mı diyecekler?
CENNET ve CEHENNEMİN halen var olduğu ve ebedi oldukları hususunda Ehli Sünnet itikadı bellidir. İmam-ı Azam (RA) Hazretleri "Fıkh-ı Ekber" Kitabında : " Cennet ve Cehennem bu gün yaratılmış ve mevcut durumdadırlar. Allah Teâlâ’nın Cennette Mükâfatı, Cehennemde de azabı sonsuzdur." buyurmaktadır.
Durum böyleyken, Mustafa İSLAMOGLU nasıl kalkıp ta "(Cennet cehennem yok olacaktır) görüsü benim görüşüm değildir. Bir Kur'an Talebesi olarak, Kur'an’daki "huld" ve "ebed" kelimelerini tahlil ettim deyip kendisine İbni Kayyım'ın bir kitabını kaynak gösteriyor.
Kendisi aradan sıyrılmaya çalışıyor. Sn. İslamoğlu bunu hep yapıyor. 5.12.2004 Tarihinde de VAKİT Gazetesinde Kenan Kıran'ın kendisiyle yaptığı röportajda bir Hadis Meali söyleyerek (Ehl-i Sünnet inancına ters olarak) Adetli(yani abdestsiz) kadınların Kur'an Okuyabileceğini söylüyor da, ben söylemiyorum işte Hadis diyor. Güya kendisi kurnazca aradan çekiliyor.
Efendi, Kur’an-ı Kerimden ve Hadis-i Şeriflerden hüküm çıkarmak senin işin değil, Müçtehitlerin işi. Naylon Müçtehitliğe yeltenirsen sapıtırsın. Hayızlı Kadın, ORUÇ TUTAMAZ, NAMAZ KILAMAZ, KUR’AN OKUYAMAZ, Ehl-i Sünnet itikadı böyle. İmam-ı Azam (RA) VB. İçtihatları seni bağlamıyor mu?
Bozacının şahidi,şıracı misali,İbn-i Kayyım'ın kitabını gösteriyor.Efendi ! Cennet-Cehennemin varlığı, mükafat ve azabının da ebediliği hususunda Ehl-i Sünnet Alimlerinin İcma'sı var, Mutlak Müçtehit İmam-ı Azam'ın (RA)yukarıda da nakledilen sözleri açık iken siz kim oluyorsunuz da bu hususta aksi fikir beyan etmeye yelteniyorsunuz.
M. İslamoğlu "Kur'an Talebesiyim" derken tevazu göstermeye çalışıyor ama başka bir yazınızda ise"..Karadavi MÜÇTEHİT olan büyük bir İslam alimidir, fakat ben bazı fikirlerine katılmam..."
demektedir." Bir Müçtehit diğer bir müçtehidin içtihadını kabul etmeyebilir" hükmünce mi acaba böyle demektedir. Karadaviye önce Müçtehit payesini her nasılsa veriyor, sonrada bazı görüşlerini kabul etmediğini söylüyor.
Kendi seviyesini okuyucuya ihsas etmeye mi çalışıyor?
Sayın M.İslamoglu, bir ehl-i sünnet mezhebine tabi olsun ve o mezhep dâhilinde fetva versin, fikir beyan etsin ve kurtulsun, yoksa battıkça batıyor. Bizden kardeşçe bir uyarı. Yoksa yanılttıklarının da cezasını yüklenince, mahkeme-i kübrada o yükü çekemezde zarar edenlerden olur, son pişmanlıkta fayda vermez.
" Ayrılın bugün Ey Mücrimler! " (Yasin-i Şerif 36/59.) diye hitap edileceği o günden korkun...
Hasan SERDAROGLU
http://karesizade.azbuz.ekolay.net/blog/yazi/oku/5000000013159003/%C3%87ok%20Tehlikeli%20bir%20Salg%C4%B1n;%20Kur%27aniyyun!
Kur'an'dan başka delil kabul etmeyen bir dalalet (sapıklık) fırkası vardır. Kur'aniyyun ismi verilen bu dalalet fırkası yirminci asrın başlarında İNGİLİZ İŞGALİNDE bulunan Hindistan'da zuhur etmiştir!
Vehhabilik'te olduğu gibi İngilizlerden tarafından teşvik edilmiştir.
Bilindiği gibi asırlardan beri Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat Mezhebi üzere olan âlimlerin kabul ettiği, bütün Müslümanlarında benimsediği ve bir ilmihal bilgisi olarak her Müslüman çocuğuna öğretilen EDİLLE-İ ŞERİYYE (Kitap-Sünnet-İcma-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha ) inancı tahrip edilmeye çalışılmaktadır.
Zamanımızda da bu menfi çalışmalar bütün şiddetiyle devam etmektedir. Şu anda da Ehl-i Sünnet itikadının en büyük tehlikesi budur.
Önceleri İCMA ve KIYAS inkar edilerek sadece iki delil olduğu iddia ediliyordu. Son senelerde ise, SÜNNET de inkâr edilerek (doğrudan veya dolaylı yollarla) Kur'an'dan başka delil yok diyenler ve hatta Kur'an'dan başka delil kabul edenleri şirk ile itham eden bazı kimseler zuhur etti. Müslümanlar, "Kur'an'dan başka delil yok, herhangi bir mesele Kur'an'da varsa kabul edilir" diyenleri, yani SÜNNET, İCMA ve KIYAS'I inkâr ve reddedenleri iyi tanımalı, onların kitaplarını, meallerini okumamalı, konuşmalarını dinlememeli ve sözlerine de inanmamalıdır.
Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat âlimlerinin kitaplarını okumalı (İmam-ı Azamı, İmam-ı Rabbani, İmam-ı Gazali, Elmalı Hamdi, İmam Birgivi, Ahmet Davutoğlu, Mehmet Zihni Efendi, Ö.N. Bilmen VB.) Dini bilgileri bunların kitaplarından öğrenmelidirler.
Kur'aniyyun dalalet fırkası da zamanımızda isim ve şekil değiştirerek başka isimler altında faaliyetini sürdürmektedir. Bunlar " KUR'ANDAKİ İSLAM" " VAHYİN PENCERESİNDEN " ve benzeri gibi isimler altında her zaman görebilirsiniz. Bir Mezhebe dayanmadan konuşan ve fetva verenler, bu dalalet fırkasının zamanımızın üyeleridir.
"Allah'a ve Resulü’ne itaat edin !" NUR.24/54.
"Resulüne itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur “NİSA.4/80
"Peygamber size neyi verirse alınız. O sizi neden men ederse ondan uzaklaşınız." HAŞR.59/7
"O'na (Peygambere) itaat ederseniz, hidayete ulaşırsınız."NUR.24/54.
"De ki: Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin." Al-İ İmran 3/31.
"Allah'ın Resulünde sizin için güzel bir örnek vardır." AHZAP.33/21.
Ayet-İ Kerimeleri bize açıkça, mutlak olarak, Allah’ın Resulü H.z.Peygamber'e itaat edileceğini göstermiyor mu?
Peygamber Efendimiz de (SAV.) Allah'ın emri istikametinde kendisinin de HELAL ve HARAM kılabileceğini şöyle bildirmiştir.
"Bana Kur'an ve bir o kadarı (sünnet )daha verildi. Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, "Size Kur'an yeter; onda neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz, Onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz " diyecek. Şunu iyi bilinki, ALLAH RASULÜNÜN HARAM KILDIGI DA ALLAH'IN HARAM KILDIGI GİBİDİR." Ebu Davut, Sünne:5
Bu mübarek Hadis-i Şerifte bize her şeyi anlatmıyor mu? Yukarıdaki bu dalalet fırkası mensupları, şimdi, bu Hadis-i Şerife zayıf yada uydurma veya Kuran’da yoksa inanmayız mı diyecekler?
CENNET ve CEHENNEMİN halen var olduğu ve ebedi oldukları hususunda Ehli Sünnet itikadı bellidir. İmam-ı Azam (RA) Hazretleri "Fıkh-ı Ekber" Kitabında : " Cennet ve Cehennem bu gün yaratılmış ve mevcut durumdadırlar. Allah Teâlâ’nın Cennette Mükâfatı, Cehennemde de azabı sonsuzdur." buyurmaktadır.
Durum böyleyken, Mustafa İSLAMOGLU nasıl kalkıp ta "(Cennet cehennem yok olacaktır) görüsü benim görüşüm değildir. Bir Kur'an Talebesi olarak, Kur'an’daki "huld" ve "ebed" kelimelerini tahlil ettim deyip kendisine İbni Kayyım'ın bir kitabını kaynak gösteriyor.
Kendisi aradan sıyrılmaya çalışıyor. Sn. İslamoğlu bunu hep yapıyor. 5.12.2004 Tarihinde de VAKİT Gazetesinde Kenan Kıran'ın kendisiyle yaptığı röportajda bir Hadis Meali söyleyerek (Ehl-i Sünnet inancına ters olarak) Adetli(yani abdestsiz) kadınların Kur'an Okuyabileceğini söylüyor da, ben söylemiyorum işte Hadis diyor. Güya kendisi kurnazca aradan çekiliyor.
Efendi, Kur’an-ı Kerimden ve Hadis-i Şeriflerden hüküm çıkarmak senin işin değil, Müçtehitlerin işi. Naylon Müçtehitliğe yeltenirsen sapıtırsın. Hayızlı Kadın, ORUÇ TUTAMAZ, NAMAZ KILAMAZ, KUR’AN OKUYAMAZ, Ehl-i Sünnet itikadı böyle. İmam-ı Azam (RA) VB. İçtihatları seni bağlamıyor mu?
Bozacının şahidi,şıracı misali,İbn-i Kayyım'ın kitabını gösteriyor.Efendi ! Cennet-Cehennemin varlığı, mükafat ve azabının da ebediliği hususunda Ehl-i Sünnet Alimlerinin İcma'sı var, Mutlak Müçtehit İmam-ı Azam'ın (RA)yukarıda da nakledilen sözleri açık iken siz kim oluyorsunuz da bu hususta aksi fikir beyan etmeye yelteniyorsunuz.
M. İslamoğlu "Kur'an Talebesiyim" derken tevazu göstermeye çalışıyor ama başka bir yazınızda ise"..Karadavi MÜÇTEHİT olan büyük bir İslam alimidir, fakat ben bazı fikirlerine katılmam..."
demektedir." Bir Müçtehit diğer bir müçtehidin içtihadını kabul etmeyebilir" hükmünce mi acaba böyle demektedir. Karadaviye önce Müçtehit payesini her nasılsa veriyor, sonrada bazı görüşlerini kabul etmediğini söylüyor.
Kendi seviyesini okuyucuya ihsas etmeye mi çalışıyor?
Sayın M.İslamoglu, bir ehl-i sünnet mezhebine tabi olsun ve o mezhep dâhilinde fetva versin, fikir beyan etsin ve kurtulsun, yoksa battıkça batıyor. Bizden kardeşçe bir uyarı. Yoksa yanılttıklarının da cezasını yüklenince, mahkeme-i kübrada o yükü çekemezde zarar edenlerden olur, son pişmanlıkta fayda vermez.
" Ayrılın bugün Ey Mücrimler! " (Yasin-i Şerif 36/59.) diye hitap edileceği o günden korkun...
Hasan SERDAROGLU
http://karesizade.azbuz.ekolay.net/blog/yazi/oku/5000000013159003/%C3%87ok%20Tehlikeli%20bir%20Salg%C4%B1n;%20Kur%27aniyyun!