Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Yılbaşı Kutlamalarının İslamdaki Yeri (Hadis ve Ayetlerle)
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın; ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.
(Mâide Suresi, Ayet:2)

Zulüm yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz.
(Hûd Suresi, Ayet:113)

Oysa Allah size Kitapta (Kur’an’ da) “Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.
(Nisa Suresi, Ayet:140)

Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişken onlara sevgi gösteriyorsunuz…
(Mümtehine Suresi, Ayet:1)

Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
(Maide suresi, Ayet:51)

Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir.
(Maide suresi, Ayet:55)

Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere (Hıristiyan ve Yahudilere) her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar… Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.
(Bakara suresi, Ayet:145)


Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden (Hıristiyan ve Yahudilerden) herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.
(Âl-i İmrân Suresi, Ayet:100)


Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa o kimse onlardandır.
(Hadis-i Şerif, Ebu Davud)

Bizden başkasına benzemeye çalışan bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeye çalışmayın. Yahudilerin selamı parmaklarla, Hıristiyanların selamı avuç içiyledir.
(Hadis-i Şerif, Sahihu'l-cami: 5434)

Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeye çalışmayın…
(Hadis-i Şerif, Tirmizi)

Bir Müslüman "Bavane" adlı bir yerde deve kesmek için adakta bulunmuştu. Allah Resulü (S.Aleyna Ve Aleykum Selam.) "Orada daha önce cahiliyye insanı, kendisine tapılan putlardan bir put bulunduruyor muydu?" diye sordu. Dediler ki: “Hayır bulundurmuyordu.” Rasulullah yine sordu: "Peki orada daha önce kâfirlerin bayramlarından bir bayram kutlanıyor muydu?" yine "hayır" dediler. O zaman rasulullah (S.Aleyna Ve Aleykum Selam.) Adama: "Nezrini (adak) yerine getir.” dedi."
(Hadis-i Şerif, Ebû Davud)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine'ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti. Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri, bulunan âdet ve uygulamaları Müslümanlara yasakladı.

İslâm Dini yepyeni bir nizamla ortaya çıkmış, önceki dinlerin hükümlerini bütünüyle yürürlükten kaldırmıştır. Bu dinin gecesi de gündüzü kadar aydınlıktır. Müslüman anasından metbu'(kendisine bağlanılan) olarak doğar, tabi'(bağımlı)olarak değil. Yani o ilmiyle, irfanıyla, yüksek ahlâkiyle ve dindarlığı ile herkese örnek olur, herkes ona uymaya özenir. O ise kimselere özenmez. Çünkü dini ona yeterince malzeme sunmuş, ihtiyacını karşılamıştır. Tabii bu tabiiyet ve matbuiyet ilim ve teknikte, sanatta değildir. Çünkü ilim ve teknik müslümanın yitik malıdır, onu nerede, kimin yanında bulursa almaya daha haklıdır. O halde tabiiyet ve matbuiyet ahlâk, din, adalet ve hakseverliktedir.

Yılbaşı gecesinin manası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin akıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi demektir. Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor.

Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahate düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyili olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabre, öteki dünyaya doğrudur.

Ayağını sıcak tut başını serin, hayatını yaşa düşünme derin(!) fakat unutmamak gerek ki, hayatını düşünmeden yaşayanların sonunda duydukları pişmanlık çok derin oluyor; ama bu derin pişmanlığın hiçbir faydası olmuyor. Öyle ise gelin biz hayatımızı düşünerek, hesabını yaparak yaşama kararı alalım yeni yılımızda. Hesabını verebileceğimiz nice yeni yıllara kavuşmak niyazıyla…