Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: karışık şiirLer
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Unutamadım İşte

Evet ....
Demek şimdi evleniyorsun....
Koparıp, en körpe duygularını ,
Bir kenara atıyorsun,
Demek buruşturup resmimi,
Bir mum alevinde yakıyorsun.
Öylemi......?
Unuturum diyorsun
Unutta göreyim seni...
Yıllar geçsede ben unutamam,
Tatlı sesini,
Zemheri karası gözlerini.
Eyyy...... sevdalım....
Bir gün olurda gelirsen
Bir gün olurda seversen
Ve bir gün olurda ,
İşte bu , bu benim aşkımdı dersen,
Saçlarını fırtınaya taratta gel....
Gül yüzünü yağmurlara yıkatta gel.....
Yüreğine leyladan ..
Yüreğine şirinden..
Yüreğine aslıdan sevda koyda gel
Eller duymadan, rengin solmadan,
Kimseler koklamadan gel ...
Bu gönül yar diye ...
Bedenine adını tırnağıyla kazıdı
Sevmek dedi ÖLMEKTİR....
Ölümüne sevmektir.
Ben hergün ölüyorum
Sen bir zerre öldün mü?
Sızladımı yüreğin ?
Hiç yıldız takıldımı saçlarına
Hiç zehir zembelek dolaştım mı?
Gecenin al yalazında
Ve gülüm rüzgarla şarkılar söyledin mi?
Hiç ağladın mı? Bir başına
Bağırdın mı? Doyasıya..
Yani ben gülüm ...
Aşk defterine adımı
Göz yaşımla yazdım
Ve yıllarım geçse bile ,Birkez olsun seni ,
U N U T A M A D I M unutamadım işte....
biLir misin???





Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin?
Nöbetçiler ha gördü, ha görecek
Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek...
Ama... Bir adım daha atamazsın.
Uzanıp tutamazsın;
Göz pınarlarında donup kalır hayallerin
Planların, kaçışın, kurtuluşun
Ve deler sevgi dolu yüreğini
Sevgi bilmeyen bir kurşun.
Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin?
Batan bir gemiye el sallayamamak,
Oturup ağlayamamak,
Birkaç kulaç ötedeki
Bir tahta parçasını tutamamak,
Nedir bilir misin?
Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani "sevmek" işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
"Seviyorum" diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin
Sen mevsimlerin hüzün çiçeği;
Acılara dair isyanların vardı
Yüreğinde sessizleştirebildiğin.
Ağırdı belki de
Ardında bıraktığın yaşanmışlıkların.
Acıydı hayat gençliğine rağmen fakat,
Yine de hüzünlü "Belki" ler saklıydı gözlerinde.

İşte ben, ben senin gözlerindeki
O çocuk saflığını sevdim.
Çirkinliklerden uzak kalabilmişliğinin sayesinde,
Öğrendim öğrenmek için geç kaldığım pek çok şeyi.
Dudaklarındaki o buruk gülümseyişleri,
Hem umut dolu, hem hüzün saklı gözlerini sevdim.

Gözlerin, bana yağmur öncesi hüzünleri anımsatan.
Gözlerin, yüreklerde sevda ateşleri tutuşturan.
Gözlerin gülen , gülümseyen...
Beni ağarmış saçlarıma düşman,
Dünlerime pişman eden gözlerin.

Sen mevsimlerin hüzün çiçeği;
Hani bilir ya insan bir gelinciği,
Bir papatyayı koparmanın günahını.
Hani bilir ya insan onların o eşsiz
Güzelliklerinin sırrı dokunulmamışlıklarındadır
Ve bir rüzgar yeter boyunlarını bükmeye.
Sen hüzün çiçeğim, iste sen tıpkı onlar gibisin.
Sen bir gül yaprağının kıyılarında
Dupduru bir su damlacığı.
En saf dokunuşlarla bile
Oradan toprağa düşecebilecek kadar hassas...

Sen mevsimlerin hüzün çiçeği;
Bilir misin onurlu bir adamın
Aşkından utanması nasıl bir şeydir?
Yasaklığına rağmen sende kalmak,
Ellili yaşlarda mecnun olmak nasıldır bilir misin?
Sevdalanmanın acısı, utancı,
Çaresizliği nasıl tüketir beni bilir misin?
Deliliğimi, divaneliğimi,
Pervaneliğimi çarpıp duvarlara,
"Utan!" diye haykırmak gelir içimden... susarım...

Sen; mevsimlerin hüzün çiçeği;
En koyu gecelerime sakladığım ölümsüz sevdam.

Dr. Haluk ERKAN
Acılarımın orta yerine kurduğun
Derme çatma düşlerine yazık olur
Git!

Çoktan beridir;
Dünlerimin ardı sıra gelen yarınlarımın,
Müptelası kara bulutların ısrarı.
O bulutlar ki bana sevdalı.
Bence git!

İncecik bir aşktan,
Olmadık mucizeler bekleme.
Düştüğün dehlizler
Kabusun olur,
Yazık olur.
Git!

Koptu kopacak avuntularıma,
Sallanan yarınlarımın altına,
Gazete kağıdı sıkıştırma çabaların öyle boş ki..
Alın yazım ağır gelir masalsı düşlerine,
Çocukluk etme,
Git!

Git;
Çünkü sen gelmeden çok önce
Tükendi bende her şey.
Son yarınımı da,
Önün sıra çıkan bir umutsuza verdim.
Köhne duraklarda,
Yanlış zamanlarda bir hiçim ben.
Umutlanma boşuna, tükenirsin..
Git!

alıntı
her biriinize çok çok teşekkürler arkadaşlar çok güzel şiirler bunlar!!
arkadaşlar bu şiirleri nerden buluyorsunuz yaaa ... çok hoş şiirler gerçekten . emeğinize sağlık