Sevİyorum Senİ
Seni düşünüyorum yine,
Yine sensiz,karanlık gece yarısı,
Ellerini ellerimle hissetmek,
Sana dokunmak istiyorum.
Anlamlı bakışlarını,
Teninin sıcaklığını,
Yüreğindeki beni hissetmek,
Saçlarını okşamak istiyorum.
Şimdi seni daha çok özlüyorum,
Şimdi seni nekadar çok sevdiğimi anlıyorum,
Korkuyorum bazen,uzaklara gidersin diye,
Çok uzaklara,uzaklara...
Şimdi daha iyi anlıyorum gönlümdeki acıyı,
Şimdi hissediyorum ellerime dokunuşunu,
Hissediyorum sıcaklığını,
Şimdi seni daha çok seviyorum,
Seviyorum seni,seviyorum...
güzel paylaşım sağol...
:V)
ellerine sagik kardes cok güzel olmus siirin
Paylaşım için teşekkürler güzelmiş
Teşekkürler. yüreğinize sağlık...:alkış:
Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın ve artıyor her geçen gün sana olan hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki...
Gözümü acıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven... Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası... Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın. Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak... Ağaç ağaç gezip yeşersek, açsak. Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki...
Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki...
Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki...
Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki...
Evet anlamlı olmalıydı her geçen günün bize kalan hatıraları. Yanyana gelmeyi çok isteyen iki yürektik seninle. Kimler bıçaklamadı ki sevdamızı yüreğimizin tam orta yerinden. Yüreksiz kimlikleriyle. Kıskançlığı bu dünyanın hangi bilinmez çöplüğüne atmalı,hangi tutulmaz buluta asmalı bilmem. Bu kadar mı kıskanır insan yürekten sevdiğini. Sevdiği için bu kadar mı uykusuz kalır gecelerce.
Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan.
Şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında ben,diğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayım,sen hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum.
Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğim,yüreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor.
İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık, hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında, eşine benzerine rastlanmayacak türden.
Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta, tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın, hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım.
Kimse duymasın, kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi.
Herşey akıp gidermiş,bildikçe sahnedeki oyunun sonunu,herşey bitermiş öylemi.?
Aklıma takılan her suskunlukta,uzaklara gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninle,çok uzaklara.
Ve kalmalıyız sen bir yerde,ben bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek, nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum, yere bastığımı düşündürdüğün gün, gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet, jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum.
Mum ışığında kırmızı oluyorum. Affetmeyeceğini biliyorum.
Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesin,görünmesin kendi gözlerim kendine diye.
Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun, ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor, dudaklarıma kumlar yapışıyor ,oysa sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine.
Bunu sende biliyorsun.
Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorum,kitap okuyorum,şiirler yazıyorum sana. Dedim ya,krallar vadisi burası,ben ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdi,ve çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanın,elde kalan yokluğuna.
Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor.
Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadar,taş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzel,anlıyorum,
Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum.
Sende biliyormusun.?
Biliyorsan yüreğime,
Sadece üç kez dokun
Ne sen sor dedi ne ben söyliyeyim Böyle viran hayatı sen söyle neyliyeyimSöyle kaybettim yolumu nerelere gideyim Yaşamak acı yoksa ölmesine öleyim.Evet evet ! öyle olmasına öyleyimn belki asi belkide fevriyim Seni seviyorum geçmişim! elveda geleceğim! birgün tekrar geleceğim Ey sevgili geçmişim zaten seni tek geçmişim HERZAMAN! Ne şenmiş meğer geçmşim düşünürken geleceğimden geçmişim! ben öyle bir yol ki ! seçmişim seçmişim işte affet beni geçmişim hoşcakal GELECEĞİM !
Bir gün sana de geleceğim !
Çıkmaz sokaklardayım. yol bulamıyorum
her gece dikenli yatakta yatakta uyumak
rüyalaramı kalacaktı, seni görmek
dikenüstünde yatmak , bilirmisin
yürürken gölgenle yürümek
hayalinle konuşmak
beni hiç bilemedinki
zaten sen ne bilirsinki !!!
ne anlarsın halimden
ben sansa degil.gözlerindeki kendime aşıgım
ben sana degil gülüşüne aşıgım
ben sana degil. bendeki sana aşıgım
ben sana degil, gözlerindeki yaşa aşıgım
İçimi yakan sana aşıgım
zaman su dökmedi , kor oldu yaktı
zaman da senden yana çıktı
degermiydi, hiç düşündünmü!!!
birde benim gözümle. kendini hiç gördünmü !!
Ellerim dokunmak istese de ellerine.. Gözlerim görmek istese de gözlerini.. Kulaklarım duymak istese sesini.. Artık yoksun yanımda..
Hayallerimde kaldın sadece.. Bir anı, küçük bir parça.. Mutluluklarım bol olduğu hüzünlerin olmadığı, küçük ve anlamlı.. Yaşamımın en güzel hediyesi.. Artık yoksun yanımda..
Kim bilir olsaydın ne olurdu? Düşünmek istemiyorum artık bunları.. Yorgunum bitkinim. Çünkü artık yoksun yanımda..
Gözlerime mil çekiyorum.. Düşüncelerime de.. Tıpkı senin ismimin üzerine çektiğin gibi.. Artık seni düşünmeyeceğim.. Yemin ettim.. Artık yoksun hayatımda..