Edille-i Şer'iyye
Edille-i ser'iyye, dînî ve ser'î hükümlerin çikarildigi ve dayandiklari kaynaklardir ki, bunlar da dörttür:
1. Kitap: Kur'an-i Kerîm.
2. Sünnet: Peygamberimizin mübârek sözleri, isle-dikleri ve baskalari tarafindan yapilan islerde o isi tasvip mâhiyetindeki sükûtlaridir.
3. Icmâ-i ümmet: Bir asirda, Ümmet-i Muhammed'in müctehidlerinin bir mesele hakkinda ittifak etmeleridir.
4. Kiyâs-i Fukahâ: Bir hâdisenin kitap, sünnet ve icmâ-i ümmetle sâbit olan hükmünü; ayni illete, ayni sebebe ve ayni hikmete dayandirarak o hâdisenin tam benzerinde de isbat etmekten ibârettir.
Ictihad: Ser'î hükmü, ser'î delîlinden çikarma hususunda olanca ilmî kuvvetini sarfetmektir.
Müctehid: Herhangi bir ser'î hükmü âyet-i kerîme ve hadîs-i seriflerden çikaran, kiyas yapabilen büyük âlimdir. Müctehid olabilmek için, bütün islâmî ilimlere vakif olduktan sonra mevhibe-i ilâhî (Allâh vergisi) olan ledünnî ilme de mazhar olmak lâzimdir.
İlmin Yolları ve Bilgi Vasıtalarımız
Ilmin yollari üçtür.
1. Hâvass-i selîme: Görme, isitme, tatma, dokunma ve koklama isimlerini verdigimiz bes duygu.
2. Haber-i sâdik: Dogru haberdir ki, iki kisimdir:
a) Peygamberlerin verdigi haber,
b) Yalanda birlesmeleri mümkün olmayan bir toplulugun verdigi haber.
3. Akil.
Mezheb
Mezheb, büyük din müctehidlerinin edille-i ser'iyye'den çikardiklari mes'eleler ve hükümler toplulugudur.
Mezheb iki kisimdir:
1. I'tikadda mezhep,
2. Amelde mezhep.
I'tikadda hak mezheb, Ehl-i sünnet ve Cemâat mezhebi'dir. Bu da Peygamber Efendimizin ve Ashâbinin i'tikad (inanç) ve ameli üzere olanlarin mezhebidir.
Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin i'tikatta imamlari:
1. Imam Ebû Mansûr Mâtüridî
2. Imam Ebü'l Hasen Es'ârî.
Biz Müslüman Türkler'in umûmiyetle I'tikatta imami, Imam Ebû Mansûr Mâturidî hazretleridir.
Imam Ebû Mansûr Muhammed Mâturidî, hicrî 280 (M.894) tarihinde Türkistan'da, Semerkant sehrinin Mâturid köyünde dogmus ve 333 (M.945) tarihinde Semerkant'ta vefat etmistir.
Imam Es'arî hazretleri H. 260 (M.873) tarihinde Basra'da dogmus, 324 (M.936) da Bagdat'ta vefat etmistir.
Amelde Hak Mezhebler
Ehl-i Sünnet ve Cemaat'in amelde mezhebi dörttür:
1. Hanefî Mezhebi: Imami, Imâm-i Â'zam Ebû Hanife'dir. Adi Nu'man, babasinin adi Sâbit'tir. Hicrî 80 (M.699) tarihinde Kûfe'de dogmus, 150 (M.767) tarihinde Bagdat'ta vefat etmistir.
2. Mâlikî Mezhebi: Imami, Imam Malikü'bnü Enes'dir. Hicrî 93 (M.711) tarihinde Medîne-i Münevvere'de dogmus ve 179 (M.795) tarihinde yine Medîne-i Münevvere'de vefat etmistir.
3. Sâfiî Mezhebi: Imami, Imam Muhammedü'bnü Idrîs-i Sâfiî'dir. Hicri 150 (M.767) tarihinde Gazze'de dogmus, hicri 204 (M.819) tarihinde Misir'da vefat etmistir.
4. Hanbelî Mezhebi: Imami, Imam Ahmedü'bnü Hanbel'dir. Hicri 164 tarihinde Bagdat'ta dogmus, hicri 240 (M.780-855) tarihinde yine Bagdat'ta vefat etmistir.*
Amelde birer hak mezhep olan yukarida zikrettigimiz bu mübârek imamlarin mezhepleri, Kitap, Sünnet, Icmâ-i ümmet ve Kiyas-i Fukahâ üzerine kurulmustur.
* Peygamberimiz hayatta iken müslümanlar her türlü meselelerini Efendimizden, ondan sonra ise Sahâbe-i Kirâmin büyüklerinden sorup ögreniyorlardi. Mezheb Imamlari diye bilinen bu mübârek zatlar dînî meseleler iSahâbe-i Kirâmdan ögrenmisler ve bunlari bir araya toplamislardir. Âyet, hadis ve sahâbede bulunmayan hususlarda da kendi görüslerini yani ictihadlarini bildirmisler, böylece mezhebler meydana gelmistir.
İSLAMIN ŞARTLARI
Islâm: Resûlullah Efendimiz'in teblig buyurdugu seyleri dil ile ikrar, kalb ile tasdik ederek Cenâb-i Hakk'a itâat etmektir.
Islâm'in sarti bestir. Yani Islâm dini bes esas üzerine kurulmustur.
1. Kelime-i sehâdet getirmek,
2. Namaz kilmak,
3. Zekât vermek,
4. Ramazan orucunu tutmak,
5. Haccetmek.
Islamin sartlarini yerine getiren kimseye mümin ve müslüman denir. Bu sartlardan herhangi birini inkâr eden ise dinden çikmis olur.
Kelime-i Şehâdet
Islâm'in birinci sarti olan kelime-i sehâdet sudur:
اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
„Eshedü en lâ ilâhe illallâh ve eshedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh“
Mânâsi:
„Ben sehâdet ederim ki, Allâh'dan baska ilâh yoktur. Yine sehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm onun kulu ve resûlüdür.“
İslâm dîni akıllı ve bâliğ olan müslüman erkek ve kadınlara bazı emir ve yasaklarda bulunmuştur. Bu emir ve yasaklara teklif, müslümanlara da mükellef denir. Mükelleflerin işlemeleri veya işlememeleri gereken şeylere ef'âl-i mükellefîn denir.
Ef'âl-i Mükellefîn Sekizdir
1. Farz: Kat'î delil ile sabit olan hükümlerdir ve iki kisimdir:
a) Farz-i ayin: Mükellef her müslümanin ancak kendisinin yapmasi ile yerine gelen amellerdir. Bes vakit namaz ve oruç gibi.
b) Farz-i kifâye: Bazi müslümanlarin yapmalari ile diger müslümanlardan mesûliyet kalkan farzlardir. Cenâze namazi ve selâm almak gibi. Eger böyle bir farzi müslümanlardan hiçbirisi yapmazsa hepsi mes'ûl olurlar.
2. Vâcip: Farz derecesinde kat'î olmayan delille sabit hükümlerdir. Vitir ve bayram namazlari gibi.
3. Sünnet: Peygamberimizin sözü, isi ve baskasi yaptiginda hos gördügü seylerdir. Sünnet ikiye ayrilir:
a) Sünnet-i müekkede: Peygamberimizin devamli olarak yapip, pek az terk ettigi sünnetlerdir. Sabah ve ögle namazinin sünnetleri gibi.
b) Sünnet-i gayri müekkede: Peygamberimizin arasira yaptigi sünnetlerdir. Ikindi ve yatsi namazinin ilk sünneti gibi
4. Müstehab: Peygamberimizin bazen isledikleri seylerdir. Sadaka vermek ve nâfile oruç tutmak gibi.
5. Mübah: Islenmesinde sevap, terk edilmesinde günah olmayan seylerdir. Oturmak, kalkmak, yemek, içmek gibi.
6. Mekruh: islenmesi hos görülmeyen ve amelin sevâbini eksilten seylerdir. Namaz içinde etrafa bakmak gibi.
7. Müfsid: Baslanmis bulunan bir ibâdeti bozan seylerdir. Abdestli iken bir yerinden kan veya irin çikmak, namazda gülmek ve oruçlu iken bir sey yemek gibi.
8. Haram: Islenmesi kat'i delille yasak edilen seylerdir. Alkollü içki içmek, anaya-babaya âsi olmak gibi.
Cenâb-ı Hakk'a ve Peygamber Efendimiz'e imandan sonra İslâmın şartlarının en büyüğü ve en mühimmi namazdır. Namaz îmânın alâmetidir. Bütün ilâhî dinlerde namaz ibâdeti vardır.
Namazın farzları onikidir. Namazın dışındaki farzlarına şart, içindeki farzlarına ise rükün denir.
Namazın Şartları ve Rükünleri
Namazin Sartlari Namazin Rükünleri
1. Hadesten tahâret,
2. Necâsetten tahâret,
3. Setr-i avret,
4. Istikbâli-i Kible,
5. Vakit,
6. Niyet.
1. Iftitah tekbiri,
2. Kiyam,
3. Kiraat,
4. Rukû,
5. Secde,
6. Kaade-i Ahîre.
Hadesten Tahâret
Namazın şartlarından birincisi hadesten tahârettir.
Hades iki kısımdır:
Küçük hades: Abdesti olmamaktır.
Büyük hades: Cünüb olmak, ayrıca kadınların lohusa veya hayızlı (aybaşı hâli) olmasıdır.
Kadın olsun erkek olsun; namaz kılacak kimselerin abdestsiz ise abdest alması, cünüp ise gusletmesi yani bütün vücutlarını yıkamaları şarttır. Kadınların da lohusalık ve aybaşı hallerinden sonra da gusletmeleri farzdır.
Abdest
Abdest, belli organları usûlüne göre yıkamaktan ve meshetmekten ibâret dinî bir temizliktir. Pek çok ibâdet abdestsiz yapılamaz. Meselâ: Abdestsiz bir kimse namaz kılamaz, Kâbe'yi tavaf edemez, Kur'ân-ı Kerîme el sûremez. Abdestsiz olduğunu bildiği halde namaz kılan dinden çıkar.
Abdestin Farzları
Abdestin farzlari dörttür:
1. Yüzünü yikamak,
2. Kollarini (dirsekleriyle beraber) yikamak,
3. Basinin dörtte birini meshetmek, yâni elini su ile islatarak basina sürmek,
4. Ayaklarini (topuklariyla beraber) yikamak.
Abdestin Sünnetleri
1. Niyet etmek,
2. Eûzü ve Besmele ile baslamak,
3. Evvela ellerini bileklerine kadar yikamak,
4. Misvak kullanmak,
5. Bir âzâ kurumadan digerini yikamak,
6. Agzina ve burnuna üç kere su vermek,
7. Kulagini meshetmek,
8. Parmaklarini hilâllemek; yâni bir elin parmaklarini diger elin parmaklari arasina geçirip çekmek,
9. Âzâlari üçer kere yikamak,
10. Basini kaplama meshetmek,
11. Abdesti tertip üzere almak; yâni abdest âzâlarini sirasiyla yikamak,
12. El ve ayaklarini yikamakta parmak uçlarindan baslamak.
Abdest alirken okunacak birçok duâ olmakla beraber evlâ olan bütün âzâlarini yikarken besmele çekip sehâdet getirmektir.
Abdestin Mekruhları
1. Sag el ile sümkürmek,
2. Abdest âzâlarindan birini üç defadan fazla veya eksik yikamak,
3. Suyu yüzüne çarpmak,
4. Güneste isinmis su ile abdest almak.
5. Suyu çok az kullanmak veya israf etmek,
6. Abdest alirken konusmak,
7. Sünnetlerini terk etmek,
Abdesti Bozan Şeyler
1. Önden ve arkadan çikan idrar, kan, meni, gaita gibi necasetler
2. Vücuttan kan, irin ve sari su akmak,
3. Agiz dolusu kusmak,
4. Delirmek,
5. Sarhos olmak,
6. Bayilmak,
7. Arkadan yel çikmak,
8. Yan yatarak veya iki ayagini yana çikarip oturagi bosta kalacak sekilde veya bagdas kurarak oturup uyumak. (Oturagi yere tamamen yerlestirmek suretiyle uyumak abdesti bozmaz)
9. Namaz içinde baskasi isitecek derecede gülmek,
10. Dislerin arasindan çikan kan, tükürükle müsâvi veya tükürükten fazla olmak.
Kan tükürükten az oldugu zaman, abdesti bozmadigi gibi, tras olmak, tirnak kesmek de abdesti bozmaz.
Abdest Nasıl Alınır
1. Mümkünse kibleye dönülür, yüksek bir yere oturulur, Eûzü ve Besmele çekilir.
2. Eller bileklere kadar üç kere yikanir. Parmaklar birbiri arasina geçirilerek hilâllenir. Parmaktaki yüzük oynatilarak altina su ulastirilir. (Resim: 1)
3. Besmele çekilerek agiza su alinir. (Resim: 2)
Varsa misvak kullanip, yoksa bas ve sehâdet parmagiyla disler ovalanir. (Resim: 3) Agiz üç defa çalkalanir.
4. Besmele çekilir, burna su verilir. (Resim: 4) Oruçlu degilse su burnun yumusagina kadar çekilip, sol elle burun temizlenir. Bu is iki kere daha yapilir.
5. Abdeste kalb ile niyet edilip, Besmele çekerek avuca su alinip yüz saç bitiminden çene altina, yan taraflardan da kulak yumusaklarina kadar yikanir. Kaslarin alti islatilir. Bu is iki kere daha yapilir. Her yikamada yüz ovalanir. (Resim: 5)
6. Besmele çekerek sag kol dirsekle beraber ovalanarak yikanir. (Resim: 6) Bu is iki kere daha yapilir. Sag kolda oldugu gibi, sol kol da üç kere yikanir. (Resim: 7)
7. Besmele çekerek sag elle basin dörtte biri mesh edilir. (Resim: 8) Sonra sehâdet parmaklariyla sag ve sol kulaklar, basparmakla da kulagin arkasi meshedilir. (Resim: 9) Elin bas ve isâret parmaklari hariç, diger üç parmaklar ile de boyun meshedilir. (Resim: 10)
Basin tamamini mesh sünnettir. Buna kaplama mesh denir.
Kaplama mesh söyle yapilir:
Evvelâ, iki el islatilir, bas ve isaret parmaklari ayri tutulup üç bitisik ince parmaklar birbirine yapistirilir. Iç taraflari basin önünde saçlarin baslangicina konulur. Bas ve sehâdet parmaklari ve avuç içi havada olup, basa dokundurulmaz. Iki el geriye dogru çekilerek meshedilir. Avuçlarin içi ile basin yan tarafi, arkadan öne dogru çekerek meshedilir. Sonra isaret parmaklari ile kulaklarin içi meshedilir. Basparmaklar da kulak arkasina konulup, kulak arkalari yukaridan asagiya meshedilir. Diger üç parmaklarin dis yüzleri ile de ense meshedilir. Bogaz meshedilmez.
8. Besmele ile sag ayagin ucundan yikamaya baslanir. (Resim: 11) Ve ayak parmaklari sol elin küçük parmagi ile hilâllenir. Hilâllemeye sag ayakta küçük parmaktan, sol ayakta ise bas parmaktan baslanir ve alttan üste dogru çekilerek yapilir. Sag ayak gibi sol ayak da, besmele ile yikanir. (Resim: 12)
Abdestten sonra artan sudan ayakta ve kibleye karsi birkaç yudum su içilir. 1, 2 veya 3 defa “Kadr sûresi” okumak menduptur.
Kadr Sûresi
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اِنَّا اَنْزَلْنَاهُ فِى لَيْلَةِ الْقَدْرِ ﴿﴾ وَمَا اَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ ﴿﴾ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ ﴿﴾ تَنَزَّلُ الْمَلاَئِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ اَمْرٍ ﴿﴾ سَلاَمٌ هِىَ حَتَى مَطْلَعِ الْفَجْرِ ﴿﴾
„Innaa enzelnâhü fî leyletil kadr.
Ve maa edrâke mâ leyletül kadr.
Leyletül kadri hayrün min elfi sehr.
Tenezzelül melâiketü verrûhu fîhâ biizni rabbihim.
Min külli emrin selâm. Hiye hattâ matla'il fecr.“
Meâli:
„Hakikat, biz onu (Kur'ani) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (o büyük fazl u serefini) sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayirlidir. Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle, herbir is için iner de iner. O (gece) tan yeri agarincaya kadar bir selâmdir.“
Gusül
Gusül, cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağzın ve burnun içini bütün vücutla birlikte yıkamaktır.
Gusül, cinsi münâsebet, ihtilâm sebebiyle, hayız ve nifasın bitmesiyle icap eder.
ihtilâm, uyku halinde meninin tenasül uzvundan şehvetle dışarı çıkmasıdır.
Guslün Farzları
Guslün farzlari üçtür:
1. Agiza su vermek,
2. Burna su vermek,
3. Bütün bedeni yikamak,
Guslün Sünnetleri
1. Niyet etmek
2. Besmele çekmek,
3. Önce avret mahallini yikamak,
4. Önce basina, sonra sag, daha sonra sol omuzuna üçer defa su dökmek ve her defasinda vücudu ovmak,
5. Avret mahallini örtülü tutmak.
Gusül Abdesti Nasıl Alınır
Sünnet üzere gusül abdesti söyle alinir:
1. Gusle niyet edilir. Eller yikanir. Temiz olsalar dahi ön ve arka avret yerleri yikanir.
2. Besmele çekilip tam bir namaz abdesti alinir. Yalniz, ayaklari altinda su toplaniyorsa ayaklar en sonunda yikanir.
3. Bu abdesti alirken agiz ve burna su bolca çekilir. Çünkü bu yikama ile, gusüldeki farz olan agiz ve burna su vermek de yerine gelmis olur.
4. Basa üç defa su dökülür. Ve her döküste ovulur. Bu esnada, sakal, biyik ve saç altina suyu ulastirmak lâzimdir.
5. Sag omuza üç defa su dökülür ve her döküste vücut ovulur.
6. Sol omuza üç defa su dökülür ve her döküste vücut ovulur. Vücut, göbek çukuru dâhil hiç kuru yer kalmayacak sekilde ovularak yikanir.
Gusül Abdesti ve Kaplama Diş Mes'elesi
Bazı kimselerin, kaplama veya dolgu dişi olanların gusüllerinin câiz olmadığını ve böylelerinin cünüplükten kurtulamayacaklarını söylediklerine şâhit oluyoruz.
Hanefî mezhebine göre, gusülde ağız ve burun, bedenin dış kısmı kabul edildiğinden yıkanması farzdır. Şâfiî mezhebine göre ise sünnettir.
Gusledecek kimsenin ağzındaki dişler kaplatılmış veya doldurtulmuşsa kaplanan ve doldurulan dişin, kaplama ve dolgunun dışının yıkanmasıyla gusül tamam olur. Ancak dişler sâbit değil de çıkarılabilecek şekilde ise, çıkarılması icap eder.
Bu husus; yara ve sargı üzerine meshin câiz olduğu gibidir. Yaranın üzerindeki sargıyı söküp, altını yıkamak mecburiyeti olmadığı gibi, diş için de hüküm aynıdır.
Kezâ abdestte yüzü yıkamak farz olduğu halde, sakalı sık olan kimsenin sâdece sakalının üzerini yıkamasının kâfi geldiği ve sakalının diplerini yıkamak mecburiyeti olmadığı gibi, kaplanmış dişi söküp veya söktürüp altını yıkamak icap etmez. Kaldı ki, dişte zarûret de vardır.
Diş Doldurtma Mes'elesi
Dişinin birazı çürümüş veya kırılmış olan kimsenin dişini doldurtması veya kaplatması câizdir. Ancak, zarûretsiz, süs olsun diye keyfî şekilde yapmak câiz değildir.
Hanefî mezhebi müctehidlerinden İmam Muhammed Rahimehullah'a göre sallanan dişleri altın tel ile bağlatmak, düşen ve çıkarılan diş yerine altın diş takmak câizdir.İmâm-ı Âzam Ebû Hanife'ye göre ise altın ile kaplatmak câiz değil, gümüş ile caizdir. İmam Ebû Yusuf da (bir rivâyette) İmam Muhammed gibi buyurmuştur. Altın ile kaplamada İmam Muhammed'in ictihadiyle amel edilebilir. Âlimler imameyn'in (İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'in) ictihadı üzerine fetvâ vermişlerdir.
Ayrıca Osmanlı ulemasından, Şeyhulislam Uryanizâde, diş doldurmak için ve Şeyhulislam Mûsâ Kâzım Efendi de, altın diş takmak için fetva vermişlerdir.
İslâm dininde, kolaylık yapacağız diye, şerîatin cevâz vermediği bir hususa, elbette caizdir denilemez. Fakat caiz olan bir mesele için de, câiz değildir denilerek zorluk çıkarılamaz.