Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: ŞİİRLERLE ÖLÜM VE ÖTESİ
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
ŞİİRLERLE ÖLÜM VE ÖTESİ

Format : WEB-HTML

Boyut : 390 KB

Müellif : AHMET TOMOR HOCAEFENDİ


[Resim: awaited1.gif]
>>> BURAYA TIKLAYIN <<<
[Resim: awaited1.gif]

Bir gün öğrencileri İmamı Gazâliye, Hocam! Ölüm nedir? Bize özel olarak anlatır mısın? demişler.

Velâyet nûru ile ölümünün çok yakın olduğunu sezen İmamı Gazâli, Men lem yezuk, lem yarif yani Tatmayan bilmez ki! Önce kendim tadayım, sonra size anlatırım demiş.

Öğrencileri; Aman hocam! Öldükten sonra sizinle nasıl bağlantı kurarız dediklerinde,

Gülümseyerek, yalnızca İnşâAllah diye cevap vermiş.

Gerçekten aradan çok geçmeden İmamı Gazâli ölümü tatmış ve öldüğü gece öğrencilerinin rüyâlarına gelerek,

Allah dostları sözünü tutar. İşte, bugün ölümü tattım ve sözümü tutmak için rüyânıza geldim demiş.

Abdestimi tazeleyip, sabah namazını kıldıktan sonra, yalnızca odama çekildim ve ölüm meleği Azrâili beklemeğe başladım.

Lâilahe illallah diye zikir ederken, bir anda odamı nur kapladı ve bütün hücrelerim nur oldu.

Başımı kaldırıp yukarı baktım. O nurun etkisi ile evimin tavanı cam gibi şeffaf olmuştu. Yattığım yerden yedi kat gökleri, melekleri, Cenneti gördüm ve Cennetteki bir melek bana, ya imam! İşte köşklerin, işte makamın diye Cennetteki yerimi gösterdi.

Cennete bakarken, sevgili Rabbimin İrciıy ilâ Rabbik (Rabbine dön) hitabını duydum. O anda ruhum Allah aşkı ile cezbeye gelip, beden kafesinden fırladı ve ben kendimi başka âlemlerde buldum.

Tekrar dünyaya döndüğümde, evimin çevresinde aşırı bir kalabalık gördüm. Onlara, ne var? Ne oldu? Niçin toplandınız? diye ısrarla sorduğum halde hiçbiri ne yüzüme baktı ne de bana bir cevap verdi.

İçeri girdim, hanımım ağlıyordu. Ona da aynı şeyleri sordum ama o da cevap vermeyince, az önce yatmakta olduğum odama girdim ve yerde yatan bedenimi görünce,

Hem öldüğümü, hem de insanların niçin benimle konuşmadığını anladım.

Bazı öğrencileri, Hocam, yerde yatan bedenimi görünce öldüğümü anladım diyorsun. Peki sen başka, bedenin başka bir şey mi?

İmam-ı Gazâli gülümseyerek, İnsanın aslı, özü, gerçek ve kalıcı kişiliği Ruhtur. Ruhsuz beden, kesilen kol, bacak gibi cansız bilinçsiz et, kemik yığınıdır.

Yine bazı öğrencileri, Hocam, o daracık, karanlık kabirde Kıyâmete kadar nasıl yatacaksın?

Ah yavrum! demiş. Eğer kabirler dışarıdan göründüğü gibi dar, karanlık ve sıkıcı olsaydı, Allah dostları birer zindan mahkûmu gibi oraya atılır mıydı?

Ana karnına göre dünya ne kadar geniş, güzel ve aydınlık ise, dünyaya göre kabirlerimiz de çok daha geniş, güzel ve aydınlık demiş ve sonra,

Yakınlarım beni kabrimde bekliyor diye ayrılıp gitmiş.