09-09-2006, 10:42
Ey sevgili, sen gökteki aya benziyorsun ama, sen neredesin, ay nerede? Senin yüzündeki güzellik, nür, ayın
yüzünde bulunabilir mi?
• Herkes ay ısıgını seviyor, ayı seviyor. Ay ise senin askının esiri olmus, senin elinden feryat ediyor. Senin elinden
"Ey Allah'ım!" diye yalvarıyor.
• Parlak yüzüne karsı, günes de, ay da secde ediyor. Çünkü senin güzelligin ayla, günesle maceraya girisiyor. ;
• Ay dün gece sana secde etmeye geldi. Fakat seni sevenlerin kıskançlıgı ayın önüne çıktı; "Def ol, git, gelme!" diye
naralar atmaya basladı.
• Haydi kalk sevgilim, hos bir eda ile salına salına yürü de, melekler bile gökyüzü pencerelerinden baslarını
çıkarsınlar, yeryüzüne egilip seni seyre dalsınlar. ¦
• Senin parlak yüzünden, simsekler çakmaya baslayınca, gönüller, gözlerini korumak için elleri ile yüzlerini
kaparlar.
• Her ne kadar gönül bahçesi zevk ve safa elde ettiyse de, kıs gibi olan bu ayrılık yüzünden hepsini kaybetti.
• Can bahçesi, sonbahara benzeyen ayrılık gamı ile, hazan gibi sarardı, soldu. Senin baharın ne zaman gelecek de,
beni yesertecek, hayata kavusturacak?
• Dün, gönlüm, senin oturdugun mahallenin basında yorgun, perisan, uyuya kalmıstı. Hayalin oradan geçti de,
gönlümü o halde gördü de...
• Dedi ki: "Nasılsın? Bu agır hayat sartlarının sana yükledigi yükün altından nasıl çıkacaksın? Öyle acılar çekmis,
öyle zayıflasmıssın ki, bedenin artık gözle görünmez olmus."
• Böyle söyledi, sonra geçti, gitti. Fakat o güzel dudaklardan çıkan bu sözün tesiri onun tadından, bu yaralı gönlüm,
iyi oldu saglık buldu, ya Rabbî, onun sevabını sen ver!
yüzünde bulunabilir mi?
• Herkes ay ısıgını seviyor, ayı seviyor. Ay ise senin askının esiri olmus, senin elinden feryat ediyor. Senin elinden
"Ey Allah'ım!" diye yalvarıyor.
• Parlak yüzüne karsı, günes de, ay da secde ediyor. Çünkü senin güzelligin ayla, günesle maceraya girisiyor. ;
• Ay dün gece sana secde etmeye geldi. Fakat seni sevenlerin kıskançlıgı ayın önüne çıktı; "Def ol, git, gelme!" diye
naralar atmaya basladı.
• Haydi kalk sevgilim, hos bir eda ile salına salına yürü de, melekler bile gökyüzü pencerelerinden baslarını
çıkarsınlar, yeryüzüne egilip seni seyre dalsınlar. ¦
• Senin parlak yüzünden, simsekler çakmaya baslayınca, gönüller, gözlerini korumak için elleri ile yüzlerini
kaparlar.
• Her ne kadar gönül bahçesi zevk ve safa elde ettiyse de, kıs gibi olan bu ayrılık yüzünden hepsini kaybetti.
• Can bahçesi, sonbahara benzeyen ayrılık gamı ile, hazan gibi sarardı, soldu. Senin baharın ne zaman gelecek de,
beni yesertecek, hayata kavusturacak?
• Dün, gönlüm, senin oturdugun mahallenin basında yorgun, perisan, uyuya kalmıstı. Hayalin oradan geçti de,
gönlümü o halde gördü de...
• Dedi ki: "Nasılsın? Bu agır hayat sartlarının sana yükledigi yükün altından nasıl çıkacaksın? Öyle acılar çekmis,
öyle zayıflasmıssın ki, bedenin artık gözle görünmez olmus."
• Böyle söyledi, sonra geçti, gitti. Fakat o güzel dudaklardan çıkan bu sözün tesiri onun tadından, bu yaralı gönlüm,
iyi oldu saglık buldu, ya Rabbî, onun sevabını sen ver!