28-09-2006, 12:23
„Oruc" (savm) lügatte, kisinin kendini belli bir seyden tutup geri dönmesidir. Meselâ bir kisi kunusmaktan veya yemekten kendini tutarsa yani konusmaz veya yemezse; lügat acisindan kendisine oruclu denir. Orucun lügat anlamdaki örnek olarak su âyet-i kerimeyi gösterebiliriz:
"Ye, iç. Gözün aydin olsun! Eger insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah'a oruç adadim; artik bugün hiçbir insanla konusmayacagim." (Meryem: 26)
Görüldügü gibi bu âyet-i kerimede gecen „oruc" sözcügü, susmak ve konusmamak anlaminda kullanilmistir.
„ORUC": Niyetlenip tan yeri agarmaya basladigi zamandan tâ aksam günesi batincaya kadar hicbir sey yememek, icmememek ve cinsi münasebette bulunmamak demektir.
Orucun Farziyeti ve Hikmetleri: Islâm'in bes sartlarindan biriside oructur. Ramazan orucu, tutmaya gücü yeten her mükellefe farz-i ayn olan bir oructur. Hicretten bir bucuk yil sonra, Saban ayinin onuncu günü farz kilinmistir. Farzliligin delili: Kitap, Sünnet ve Icmâ ile sabittir:
" Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmis ümmetlere farz kilindigi gibi size de farz kilindi. Umulur ki korunursunuz." (Bakara: 183)
Sünnetteki delil ise su hadis-i seriftir:
„14 - Abdullah Ibnu Ömer Ibni'l-Hattâb (radiyallahu anh)'in anlattigina göre, bir adam kendisine: Gazveye çikmiyor musun?" diye sorar. Abdullah su cevabi verir: "Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'i isittim, söyle buyurmustu: "Islâm bes esas üzerine bina edilmistir: Allah'tan baska ilâh olmadigina ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna sehâdet etmek, namaz kilmak, oruç tutmak, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak". (Buhari)
Oruc zorunlu kilinmadan önce Hz. Muhammed 'in (S.A.V.) Medine'de müslümanlara, yahudilerin yaptiklari gibi, yilda bir kez sâdece Asurâ gününde oruc tutmalarini buyurdugu bilinmektedir. Yahudiler ve hiristiyanlar da yilin belli günlerinde belli nesneleri yememek yoluyla bir cesit oruc (perhiz) tutarlar. (bk. Bakara: 183). Yahudiler ve hiristiyanlar bu farzi yerine getirmemisler, degistirmisler ve bozmuslardir. Oruc'un ilk kurallari Bakara suresinin 184 -187. ayetlerinde bildirilmistir.*
„184. Sayili günlerde olmak üzere (oruç size farz kilindi). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadigi günler kadar) diger günlerde kaza eder. (Ihtiyarlik veya sifa umudu kalmamis hastalik gibi devamli mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayir yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eger bilirseniz (güçlügüne ragmen) oruç tutmaniz sizin için daha hayirlidir.
185. Ramazan ayi, insanlara yol gösterici, dogrunun ve dogruyu egriden ayirmanin açik delilleri olarak Kur'an'in indirildigi aydir. Öyle ise sizden ramazan ayini idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadigi günler sayisinca) baska günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylik ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayiyi tamamlamaniz ve size dogru yolu göstermesine karsilik, Allah'i tazim etmeniz, sükretmeniz içindir. 186. Kullarim sana, beni sordugunda (söyle onlara): Ben çok yakinim. Bana dua ettigi vakit dua edenin dilegine karsilik veririm. O halde (kullarim da) benim davetime uysunlar ve bana inansinlar ki dogru yolu bulalar.
187. Oruç gecesinde kadinlariniza yaklasmak size helâl kilindi. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiginizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bagisladi. Artik (ramazan gecelerinde) onlara yaklasin ve Allah'in sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahin beyaz ipligi (aydinligi), siyah ipliginden (karanligindan) ayirt edilinceye kadar yeyin, için, sonra aksama kadar orucu tamamlayin. Mescitlerde ibadete çekilmis oldugunuz zamanlarda kadinlarla birlesmeyin. Bunlar Allah'in koydugu sinirlardir. Sakin bu sinirlara yaklasmayin. Iste böylece Allah âyetlerini insanlara açiklar. Umulur ki korunurlar." (hep Buhari)
"Ye, iç. Gözün aydin olsun! Eger insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah'a oruç adadim; artik bugün hiçbir insanla konusmayacagim." (Meryem: 26)
Görüldügü gibi bu âyet-i kerimede gecen „oruc" sözcügü, susmak ve konusmamak anlaminda kullanilmistir.
„ORUC": Niyetlenip tan yeri agarmaya basladigi zamandan tâ aksam günesi batincaya kadar hicbir sey yememek, icmememek ve cinsi münasebette bulunmamak demektir.
Orucun Farziyeti ve Hikmetleri: Islâm'in bes sartlarindan biriside oructur. Ramazan orucu, tutmaya gücü yeten her mükellefe farz-i ayn olan bir oructur. Hicretten bir bucuk yil sonra, Saban ayinin onuncu günü farz kilinmistir. Farzliligin delili: Kitap, Sünnet ve Icmâ ile sabittir:
" Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmis ümmetlere farz kilindigi gibi size de farz kilindi. Umulur ki korunursunuz." (Bakara: 183)
Sünnetteki delil ise su hadis-i seriftir:
„14 - Abdullah Ibnu Ömer Ibni'l-Hattâb (radiyallahu anh)'in anlattigina göre, bir adam kendisine: Gazveye çikmiyor musun?" diye sorar. Abdullah su cevabi verir: "Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'i isittim, söyle buyurmustu: "Islâm bes esas üzerine bina edilmistir: Allah'tan baska ilâh olmadigina ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna sehâdet etmek, namaz kilmak, oruç tutmak, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak". (Buhari)
Oruc zorunlu kilinmadan önce Hz. Muhammed 'in (S.A.V.) Medine'de müslümanlara, yahudilerin yaptiklari gibi, yilda bir kez sâdece Asurâ gününde oruc tutmalarini buyurdugu bilinmektedir. Yahudiler ve hiristiyanlar da yilin belli günlerinde belli nesneleri yememek yoluyla bir cesit oruc (perhiz) tutarlar. (bk. Bakara: 183). Yahudiler ve hiristiyanlar bu farzi yerine getirmemisler, degistirmisler ve bozmuslardir. Oruc'un ilk kurallari Bakara suresinin 184 -187. ayetlerinde bildirilmistir.*
„184. Sayili günlerde olmak üzere (oruç size farz kilindi). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadigi günler kadar) diger günlerde kaza eder. (Ihtiyarlik veya sifa umudu kalmamis hastalik gibi devamli mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayir yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eger bilirseniz (güçlügüne ragmen) oruç tutmaniz sizin için daha hayirlidir.
185. Ramazan ayi, insanlara yol gösterici, dogrunun ve dogruyu egriden ayirmanin açik delilleri olarak Kur'an'in indirildigi aydir. Öyle ise sizden ramazan ayini idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadigi günler sayisinca) baska günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylik ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayiyi tamamlamaniz ve size dogru yolu göstermesine karsilik, Allah'i tazim etmeniz, sükretmeniz içindir. 186. Kullarim sana, beni sordugunda (söyle onlara): Ben çok yakinim. Bana dua ettigi vakit dua edenin dilegine karsilik veririm. O halde (kullarim da) benim davetime uysunlar ve bana inansinlar ki dogru yolu bulalar.
187. Oruç gecesinde kadinlariniza yaklasmak size helâl kilindi. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiginizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bagisladi. Artik (ramazan gecelerinde) onlara yaklasin ve Allah'in sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahin beyaz ipligi (aydinligi), siyah ipliginden (karanligindan) ayirt edilinceye kadar yeyin, için, sonra aksama kadar orucu tamamlayin. Mescitlerde ibadete çekilmis oldugunuz zamanlarda kadinlarla birlesmeyin. Bunlar Allah'in koydugu sinirlardir. Sakin bu sinirlara yaklasmayin. Iste böylece Allah âyetlerini insanlara açiklar. Umulur ki korunurlar." (hep Buhari)