Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Kimseye Söyleme
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
“ KİMSEYE SÖYLEME !”


“İnanan biri için delil gereksizdir, inanmayan biri için ise açıklama imkansızdır! (Franz Verfel)
“ KİMSEYE SÖYLEME !”
Bir zamanlar, Nabek ve Dagar isminde iki arkadaş ve komşu, büyük bir çölün kenarında yaşarlardı. Nabek’in çok güzel, paha biçilmez cins bir atı vardı. Atın rengi,duruşu, koşması görenleri hayran bırakıyordu. Dagar da bu atı çok beğeniyor ve gece-gündüz ona sahip olmanın hayalini kuruyordu. Nabek arkadaşı olduğu halde, bu düşünceye bir türlü engel olamıyordu.


Sonunda, bir gün Nabek’in yanına gidip atı ona satmasını istedi.

“Dünyadaki bütün altınları ve elmasları bana getirsen, bu atı yinede de satmam.” Diyen arkadaşı, Dagar’ın teklifini reddetti. Bu cevapla hayal kırıklığına uğrayan Dagar, ne olursa olsun o atı ele geçirmeye karar verdi.

Bir gün, bir dilenci kılığına girdi, yüzünü örttü ve Nabek’in her gün geçtiği yolun kenarında oturup beklemeye başladı. Nabek yaklaştığı sırada, sızlanma sesleri çıkararak yardım istedi. Aç ve susuzmuş gibi davrandı. Nabek, adım atacak gücü olmadığını düşündüğü bu fakir dilenciye acıyarak durdu. Onu köye kadar götürmek ve yiyecek-içecek vermek üzere atına bindirdi, kendisi atın yanında yürümeyi tercih etti.

Dagar ata biner binmez dizginleri eline geçirdi ve atı mahmuzlayarak dörtnala koşturmaya başladı. Bir taraftan da, arkasına dönüp bağırdı:

“Ben Dagar’ım. Bu atı bir daha asla göremeyeceksin Nabek!”

Nabek, Dagar’ın ardından koşmadı. Onun yerine bağırarak şöyle dedi:

“Dagar ! Bir dakika dur! Senden bir şey isteyeceğim.”

Arkadaşının yürüyerek kendisini yakalayamayacağından emin olan Dagar atı durdurdu ve onun konuşmasını bekledi.

Nabek Dagar’a şöyle seslendi:

“Evet, atımın sahibi artık sensin. Ama lütfen o atı nasıl ele geçirdiğini kimseye söyleme.”

“Neden?” diye sordu Dagar.

“Eğer insanlar senin beni nasıl kandırdığını öğrenecek olurlarsa, yolda kalmışlara, dilencilere, zor durumdaki insanlara yardım etmek için durmayacaklar. Atlarının çalınmasından korkacaklar. Ve bu yüzden birçok masum insan çölde kalıp ölecek. ınsanlar yolda karşılaştıkları kişilere artık hiç güvenmez hale gelecekler.”

Dagar bu sözleri dinledi ve uzun bir süre bir şey söylemedi. Sonra, attan indi ve onu komşusuna geri verdi. Daha sonra, birlikte Nabek’in çadırına gidip orada bir barış sözleşmesi yaptılar ve sonsuza dek arkadaş kalmak için yemin ettiler.

DÜNYANIN EN KISA ANAYASASI

Bir zamanlar üç bilge bir araya gelip dünyanın en kısa anayasasını yazmaya koyuldular. İnsanın hareketlerine ve davranışlarına hükmeden kanunu gösterebilen kişi, dünyanın en bilge kişisi seçilecekti

“Allah suçluları cezalandırır.” diye teklif etti bilgelerden birisi. Tek cümleydi;kısa ve özdü. Fakat diğerleri bunun bir kanun değil bir tehdit olduğunu söyleyerek itiraz ettiler. Birinci bilgenin bu teklifi kabul edilmedi.

“Allah sevgidir.” Dedi ikinci bilge. Ama bu teklif de kabul görmedi, çünkü insanın görevlerini tam anlamıyla açıklamıyordu.Sonra üçüncü bilge tane tane şu teklifte bulundu:

“Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi, başkalarına yapmayın.” Ve ilave etti: “Kanun budur; gerisi sadece yoruma kalmıştır.” Diğer bilgeler de bu teklifi kabul ettiler. O bilge de zamanın en bilge kişisi seçildi.


M. Özcan kardeşimiz gönderdi...
Eline sağlık gitarist paylaşımın için teşekkürler
paylaşımın için teşekkürler harıka bir yazı