Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Yüreğinden düşerim diye çok korkuyorum
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Yüreğinden düşerim diye çok korkuyorum

--------------------------------------------------------------------------------

Sessizce gelmeleri sevdim...
Farkinda olmadan gözlerinde erimeleri, saclarini oksamalari,yüregine akip, benim olan her seyi yüregine birakip kendimi yüregine hapsetmeleri sevdim...
Her gece yildizlara resmini cizerken gözyaslarimi gizlemeleri sevdim...
Seni yüregime kazirken yazilmamis sarkilari söylemeyi sevdim...
uykusuz gecelerimde hayallerime koyup rüyalarimi süsleyisini sevdim...

Dinmeyen hasret,bitmek bilmeyen bir özlemle sarildim yoklugunda gecelere.
Yüregime koydugum sende tanidin beni,tutkunu oldugum gözlerinde erirken bulacaksin beni..

Şimdi bir damla gözyasiyim gözlerinin derinliklerinde.İstersen birak yanaklarindan süzülüp dudaklarinin arasina dolayim, istersen dökülüp yerlere,parcalara bölünüp topraklara karisayim.Yoklugunda nasil ki hüzünler dolarken her gece yüregime, nasil ki yoklugunla her gece yaslar sirdasim olurken, nasil ki yoklugunla yaslar yanaklarimdan süzülüp dudaklarimin arasinda ölürken, ben yavas yavas eriyip yudum yudum tükenirken ne yikilmalarima nede gözyaslarima dur diyemedim.. Ne yoklugunla aglamayi ben sectim, ne seni özlemeyi ben sectim, nede seni sevmeyi ben sectim..

Ayrilik siirleri, ölüm siirleri yazarken hayata nefretle bakip kin kusarken, simdi sevda sözleri yazan yüregime dur diyemiyorum..Yoklugun yüregime prangalar vururken göremeyecegim gözlerini,dokunamayacagim saclarini, erisemeyecegim seni yüregimin en güzel yerine koydum..İstersen cikip git yüregimden, istersen bendeki seni,istersen bendeki benide alip git..Kendime bile söylemekten korktugum seni ne kadar cok sevdigim sözcükleride alip git..

Ben seni birakip gidemiyorum..Nereye gitsem,nereye baksam hep yollarim yüregine cikiyor..
Dedim ya güzelim benim gücüm yok gitmeye, senin gücün varsa git.Giderken bende olan benide alip yüregine koyup öyle git olurmu?...Öyle bir git ki, giderken senli rüyalarimi birak,gökyüzünde dogan yildizimi birak,yazilmamis siirlerimi, söylenmemis sarkilarimi birak,üsüyen yüregimi birak bende kalsinlar..Ben onlari rüyalarima dolan dudaklarinla isitirim, geceleri birak öyle git uykuda kalayim...

Bir gün yüregin burkulursa,kalbin sizlayip gözlerine yaslar dolarsa gel beni uyandir..
Ben senden habersiz yüreginin bir kösesinde uyuyor olacagim, yavas uyandir olur mu ?
Yüreğinden tekrar düşerim diye çok korkuyorum
Senden uzaklaşmaya çalıştıkça daha bir yaklaşıyorum sana..”

Her an seni düşünür oldum bu aralar.. Bazen anlamsız bir gülümseme oluyor dudaklarımda.. Seni özlediğim an kapatır oldum gözlerimi seni görebilmek için.. Tuhaf, beni sevmediğini bile bile seviyorum seni.. Beni hayatında istemediğini bile bile seviyorum seni.. Anlıyor insan bir şeylerin bittiğini.. Anlıyor da kabul edemiyor işte.. Bilmediğim tek şey neden hala inat edip savaş verdiğim.. Neyin savaşını verdiğim.. Hani senin hep bir sözün vardır ya.. Gidene kal, kalana git demem.. Yine farklıyız.. Ben sana kal diyorum.. Çünkü gitmeni istemiyorum.. Beni sevmediğini bile bile kal diyorum.. Kendime saygımı yok ederek kal diyorum..

Bazen bana ne kadar değer verdiğini anlamak için, bana öylesine bakan gözlerini görebilmek için sana ihtiyacım olduğunu söyler çağırırdım seni.. Hep yanımda olurdun.. Böyle zamanlarda saçma sapan şeylerden söz eder, boş konuşurdum.. Susarsam gideceğinden korkardım. Evet her an yanımdaydın ama beni sevdiğini hiç söylemedin. Hep söylemek her şey değil dedin.. Bir umutla belki seversin diye düşündüm. Sen hiç bilmedin bunları.. Çoğu geceler Vazgeçmeye çalıştım Senden, gözlerini düşünerek sabahladım..

Ve her sabah doğan güneşle sana yeniden aşık oldum...
Dokunma Acıtırım.......

Yağma be yağmur. İçim üşüyor. Islatma toprakları. Attığım her adım daha da ağırlaşıyor. Kokun sinmesin çiçeklere. Çoktan unuttum içime derin bir nefes çekmeyi. Çoktan unuttum ardından görünen gökkuşağının renklerini. Serinletmeye çalışma boşuna içimi. İstesen de beceremezsin yorulma boşuna.
Yağma yağmur. Çek git yoluna.

Esme be rüzgar. Uğulduyor kulaklarım. Takatim yok itme beni. Titriyor bacaklarım. Bilmem hangi melodidir fısıldadığın. Duymuyorum. Uzun zaman oldu işitmiyorum hiçbir sesi. Çek elini eteğini dalların üzerinden. Eğme boynunu. Koparma yapraklarını. Bırak her biten ot her yeşeren yaprak yerinde güzel. Çalma! Yerinden yurdundan etme hiç birini. Kimseler yok işte sokaklarda. Issız her yer senin şansına
Esme rüzgar. Çek git yoluna.

Geçme be zaman. Sabrım bitiyor. Dur olduğun yerde. Her şey uzaklaşıyor. Unutturma bana çektiklerimi. Unutturma özlemiyle divane ettiklerini. Alışmaya çalışmadım hiç. Vazgeçmeye çalışmadım. Henüz çok taze yaram. Bırak kanasın. Bir gün dönmez biliyorum. Bekletme boşuna.
Geçme zaman. Çek git yoluna.

Akma be gözyaşım. Yüreğim yanıyor. Değmez bir vefasız için heder olmana. Eğer gözyaşım fayda etseydi ona gider miydi ardına bile bakmadan uzaklara. Kıyamadığı kopamadığı onsuz yapamadığıydım hani? Yazık. Ne boş sevmişim meğer. Ne boş yanmışım. Sanma bu benim ilk aldanışım.
Akma gözyaşım.Çek git yoluna.

Bakma gözlerime
Çoktan perde indi üstlerine
Bakarsam dayanamam ağlarım
Sarılma ne olur
Böyle bir şefkat fazla bana
Hep isterim sonra, alışırım
Sevme be güzelim beni.
Gönül sayfamı çoktan kapadım
Dokunma sakın bana.
Yüreğim yaralı.
Seninde canını acıtırım
Kimse Bilmesin.. Kimse Duymasın Diye..

--------------------------------------------------------------------------------

Bardaktan boşalırcasına yağmur yağarken...

Kendimi sokağa atıp yağmur damlalarına gözyaşımı gizlediğimi Kimse bilmesin diye İçimdeki özlem

yangınını, hasret sancısıyla çarpışıp çıkardığı sesleri...

Kimse duymasın diye Gök gürültüsüne kaçtığımı.

Yağmura karışan gözyaşlarımın, Toprağa süzülüp gülümün yanağına bir öpücük gibi konduğunu...

Hasretimin gürültüsü gökyüzünde umarsızca dolaşırken, TESADÜF' ya gülümün gözlerine değmesini.

Kimse bilmesin, kimse duymasın diye

Gökten damla damla yağan kar tanelerinin, "YİTİRDİĞİMİZ MELEKLER'MİŞ" rivayetine inanıp...

Ben beni sokağa atıp üzerine basarken kanadığım Saçlarıma, paltoma, atkıma toplansın diye kar

tanecikleri Dona dona saatlerce üzerimde taşıdığım kar taneleriyle yandım.

Üzerime toplanan kartaneciklerinin içlerinde belki sende varsın diye umutlanıp...

Seni eve erimeden yetiştirebilmek için, bir hırsızmış gibi sokağımdan eve kaçtığımı Ama her

defasında,kar tanelerinin gözlerimin önünde su damlası olup erittiği hayallerimi,


Kimse bilmesin diye, kimse duymasın diye İÇİME KANADIM Ve son umudum olan güneşi bekledim.

Bütün perdeleri, bütün pencereleri

Belki güneşle geleceksin diye sonuna kadar açtım.

NE GÜNEŞ, NE SEN Hiçbiriniz...

Damlamadı güneş ışığı penceremden içeri, ve karanlık olunca herşey Umut güneşi hayallerimi

eriterek indi gökyüzünden.

Ellerimde bana kalan, kiminin küçük bir mum ışığında aydınlattığı, Benimse onca ışık demetine

rağmen bir türlü aydınlatamadığım Hep siyah kalan ACI YÜKLÜ geceler.

Kimse bilmesin, kimse duymasın diye,

Belki aydınlatabilir umuduyla ateş-böcekleri aradım geceme O kadar karanlıktı ki, okadar

görünmezdiki herşey, Göremedim ateş-böceklerinin ışıklarını...

Kimse bilmesin, kimse duymasın diye TÜKENEN HAYALLERİMİ...

Rüyalarıma taşıdım seni Kimse bilmesin, kimse duymasın diye

Bu hayatta olmayışını, rüyalarıma sakladım seni.

Yitirdiğim sesini duyacağım diye, kaybettiğim gözlerini bulacağım diye, Toprağa saklamadığım

günkü gibi kalacaksın diye.

İçimde sen olan rüyalarımda nefes alıp, uyandığımda nefesimi tutarak yaşadığım hayata meydan

okudum.

Kimse bilmesin, kimse duymasın diye

Tekrar rüyalarımda, BABAM olduğunu

Uyuduğumu kimselere anlatmadım.

Sana benzettiğim insanlara sarılıp öpmek için kendimi zor tuttuğumu Adının harflerini kalbime

gözyaşlarımla ince ince kazıdığımı Kimse bilmesin diye, Kalbi kapalı gezdim.

Kimse duymasın diye duygusallığımı Hiçbir gözyaşımı, boşuna harcamadım.

Dahası BİRTANEM

Senin yaşamaktan korkup kaçtığın "ÖLÜM ACISINI" Sen bilmeyesin diye, sen duymayasın diye

Ben hep içime kanayarak yaşadım.

ÖLÜMÜ ŞİMDİKİ GİBİ TANISAYDIM, SENİ TOPRAĞA GÖMMELERİNE ASLA İZİN VERMEZDİM.
Gülümse Sevdiğim, Sadece Gülümse

Bir şeyleri değiştirme çabasındaydım.
İsteğim yazgının kirli, kara yazılarını biraz renklendirmekti.
Olmadı...
Eskiden kendime sözüm geçerdi,şimdi kimseye anlatamadığım gibi,
kendime de geçmez oldu. Ruhumun dümeni kırıldı, serseri bir gemi oldum.

Sen....
Yaşamımı az da olsa renklendiriyordun.
İyi biriydin. Aklın başındaydı. Ne, kim olduğunu biliyordun.
Bense olmayacakları gerçekleştirmeye çabalayan biriydim.
Patika köy yolarını hava alanı gibi kullanmak,
uçak indirip, uçak kaldırmak istiyordum.
Ya da...
Fatih`in İstanbul`u fethi gibi, gönülleri fethetmekti isteğim.....
Oysa ki, Fatih`in gemileri vardı. Dolaştığı denizin kıyıları vardı.
Kalaslara dökecek zeytinyağı, gemileri çekecek leventleri vardı.
Benimse, denizim yok, gemim yok, leventlerim, zeytinyağım da yok.
Üstelik sultan da değilim, olamam da.
Olsam, olsam Don Kişot olabilirdim, olmayacak hayallerin peşine düşen.
.
Seninle `birşeyler değişir mi? ` demiştim, hiçbir şey değişmedi..
Üzgünüm ki, herşey olduğu gibi, eskisi gibi, hatta eskisinden de beter gitti. Umudum... Bir iddiam, bir beklentim kalmadı.
Şimdi ötekiler var ya, hani aramıza girmeye çalışan ötekiler,
bu halimle ister saysınlar beni, ister ayıplasınlar, hatta küfür etsinler bana. Umrumda değil..
Ben seni sevdim, seviyorum ya, tek gerçeğim bu.
Yalnız sevdamı iki kişilik değil, tek bana ait...
Asl`on da öyle değil mi?
Sen de, kimse de anlayamıyor, duyamıyor.
Yalnız geldiğim yaşamdan yalnız da gideceğim anlaşılan.
Yaşarken yalnız olmak, ölünce garipler mezarlığına gömülmekten daha zormuş be sevgili....
Düşünüyorum da, ya ben insanları kabullenemedim, ya da onlar beni istemedi.
Bakma zekice göründüğüme, aklımın kısalığından hepsi.
Aptallar yarışı yapılsa, dünya şampiyonluğunun favori adayı olurdum ben.

Yıkılmış bende, eski benden bir eksiğim de var.
Önceleri haftalar, aylar boyu, hatta yıllarca süren bir sarhoşluğum vardı.
Şimdiyse, hüzünlerimi taşıyamayınca, yeniden içmek istiyorum, olmuyor, içemez oldum.
Ah, bir sarhoş olabilsem kalan ömrümde dünyayı unutacak kadar !!!
Daha ne isterdim ki?
Dertler, hüzünler şişeleri mi sakladı, yoksa kırdılar mı? .
Bilemez oldum.
Başımın belası beynimle, gönlümü uyuşturmaya neyin gücü yeter acaba?
Bir Türk sanat müziği bestesi olan ben, şimdi gazel oldum, hatta arabesk, hoyrat oldum.

Benim için son tren seninle kalktı sevgili..
Senden başka uğrayacak istasyonum, sığınacak limanım da yok.
Senin limanında da yerim ne kadar, istasyonundaysa ne kadar kalabilirim?

Bana aldırma sen sevgili, nasıl olsa anlayamazsın..Takma kafana.
Sil gözyaşlarını, akıtma benim için...
Sen sadece gülümse, istemesen de sus ve gülümse,
hiç birşey söyleme, sen söyleme...