Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: fıkralar......
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2
Bardak
Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bırakılmasını ister.
Bunun üzerine doktor:
-Sana bir soru soracağım doğru bilirsen buradan çıkarsın
Deli:
-Peki anlaştık sor sorunu.
Doktor:
-Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan bende aşağıda bir bardak su tutsam.


Şimdi aşağıya atlar mısın atlamaz mısın?
Deli:
-Niye atlayım ben deli miyim der?
Doktor içinden adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve neden diye sorar
Deli:
-Ya bardağı çekersen
Kedilerin Sırrı
ABD'li otomotiv üreticileri Dünya üzerindeki otomobil fabrikalarını dolaşıp yeni teknolojiler ve uygulama durumunu inceliyorlarmış. Japonya'da Mazda fabrikasının girişinde bir çok kafes ve içinde kedi olduğunu görüp ilgili mühendise sormuşlar. Japon mühendis şüöyle açıklamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden bir tanesinin içine bir kedi koyup kapılarını ve camlarını kapatıp akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi havasızlıktan öldüyse yalıtımba bir problem yoktur, ama eğer kedi yaşıyorsa üretimde bir sorun olduğunu anlayıp tüm üretim kademelerini gözden geçiririz.
Deyince ABD'li mühendisler hayran kalmışlar. Daha sonra Türkiye'deki fabrikaları gezerlerken TOFAŞ'ın girişinde benzeri kafesleri ve içindeki kedileri görmüşler. Teknolojiyi hemen öğrenip uyguladığı için TOFAŞ'a hayran kalmışlar. Yinede Türk mühendisten açıklama istemişler. Bizim mühendis anlatmaya başlamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden birisinin içine bir kedi koyup akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi arabanın içinde ise bir sorun yoktur. Eğer kedi kaçtı ise üretimde bir sorun olabilir diye düşünürüz ama yinede üretime devam ederiz...
Zayıf Not
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz.


İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir.


Ama aklı da soruda kalır.


Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır,


olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil.


Siz karınızın sevgilisini,


zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."
Maymun
Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın ortasına,
külhanbeylik yapıyormuş.O sırada zürafa oradan geçiyormuş, sormuş:
- "Vay maymun Kardeş, nasılsın?"
- "İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum."
Zürafa tırsmış ve uzaklaşmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gülüm hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum."
Zebra da uzaklaşmış oradan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- "Maymun ya naber?"
- "İyilik koçum içiyorum içiyorum
Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!"
Köstebek de sıvışmış Ancak böyle böyle derken,
olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan
o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- "Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum."
zorlusevdam demiş ki:Tayyip ile Bush ilk bulusmalarinda birbirlerine hava atarlar.

Bush Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
Tayyip altta kalmaz ve o da; "Bizdeki teknoloji çok farkli, partimizin
bütün elemanlari 100 metreyi , 3 saniyede kosmayi beceriyor" der.
Türkiye' ye döndügünde Tayyip'i bir düsünce alir. Danismanlarini
çağirir, ve attigi palavrayi anlatir; "Haftaya Bush geliyor,
yalanimiz ortaya çikarsa ne yapariz?" diye sorar. Danismanlardan biri
hemen cevap verir: "Onlara ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu?"
-"Hayir sormadik." "O halde hiç korkmayin Basbakanim, alın Bush'u
Anitkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin.
Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi
3 saniyede koşarsınız!...

en çok bunu tuttum , +rep
güzel fıkralar
atlayarak okudum ama Smiley (26)
Sayfa: 1 2