--------------------------------------------------------------------------------
ASLI VARDIR
Idris'le Dursun, kahvede ayri masalarda hafif sıkkın oturuyorlar.
Idris sesleniyor:
- Bana "ayran" desena...
- Ayran!
- Uyy, ben da senun karuna hayran!
Fena halde bozulan Dursun, biraz sonra Idris'e sesleniyor:
- Bana "gazoz" desena...
- Gazoz...
- Uyy, ben da senun karini öptum...
Idris, dudak büküyor:
- Bu söyledigunun kafiyesi yoktur...
Dursun sözü bagliyor:
- Kafiyesi yoktur ama asli vardur!
ANCAK GELDİK
Bir gun Cennet'in kapilari siddetle vurulmus:
- Gum Gum Gum !!
Içeriden seslenmisler:
- Kim o?
Disaridan gok gurultusu gibi bir ses:
- Biz Istanbul'u fetheden Fatih'in yigitleriyiz!
Içeriden hos geldiniz diyerek kapilar ardina kadar acilmis ve yigitleri iceriye buyur etmisler. Her sey çok guzel gidiyormus. Ta ki, 40 yil gecinceye kadar. Bir gun kapilar yine siddetle calinmis:
- Gum Gum Gum !!!
Içeriden sormuslar:
- Kim o?
Disaridan gok gurultusu gibi bir ses:
- Biz Istanbul'u fetheden Fatih'in yigitleriyiz!
Iceriden hemen cevaplamislar:
- Hadi len! Onlar 40 yil once geldi!
Disaridan yine ses gelmis:
- Biz mehter takimiyiz ancak geldik!!!
Tayyip ile Bush ilk bulusmalarinda birbirlerine hava atarlar.
Bush Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
Tayyip altta kalmaz ve o da; "Bizdeki teknoloji çok farkli, partimizin
bütün elemanlari 100 metreyi , 3 saniyede kosmayi beceriyor" der.
Türkiye' ye döndügünde Tayyip'i bir düsünce alir. Danismanlarini
çağirir, ve attigi palavrayi anlatir; "Haftaya Bush geliyor,
yalanimiz ortaya çikarsa ne yapariz?" diye sorar. Danismanlardan biri
hemen cevap verir: "Onlara ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu?"
-"Hayir sormadik." "O halde hiç korkmayin Basbakanim, alın Bush'u
Anitkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin.
Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi
3 saniyede koşarsınız!...
En güçlüsü
--------------------------------------------------------------------------------
Bir gün bir kaplan uyandığında kendini canavar gibi hissetmiş. Hatta kendini öyle iyi hissetmiş ki, bir küçük maymunu köşeye sıkıştırmış ve ona gürlemiş,
- "Ormandaki hayvanların en güçlüsü kim!?!"
Ve zavallı tir tir titreyen maymun cevap vermiş,
- "Sizsiniz tabii ki, sizden güçlüsü yok."
Kısa bir süre sonra, kaplan bir geyiğe rastlamış ve kükremiş,
- "Ormandaki hayvanların en büyüğü ve en güçlüsü kim!?!!"
Geyik öyle çok titriyormuşki kekeleyerek,
- "eee şee şeyyyy büü büüü yüüüük kaa kaaa kaplan, siz ormandaki en güçlü hayvansınız." demiş.Kaplan hızını almışken, sessizce ot yiyen bir file caka atmaya başlamış ve en yüksek sesiyle gürlemiş,
- "Ormandaki hayvanların en güçlüsü kim!?!?!!"
Fil hiç sesini çıkarmadan hortumuyla kaplanı yakaladığı gibi havaya kaldırmış, yere vurmuş, tekrar kaldırmış, ve kaplan portakal ve kömür renkli bulanık bir görüntü halini alana kadar silkelemiş, ve sonunda onu şiddetle yakındaki bir ağaca fırlatmış. Kaplan sendeleyerek ayaklarının üzerinde doğrulmuş, file bakmış ve,
-"Yahu kardeşim, sırf cevabı bilmiyosun diye bu kadar sinirlenmene gerek yok!" demiş.
Davacı kadının boyu iki metre dolayındaydı. Davalı adam, ondan kırk santim daha kısaydı. Yargıç kadına sordu:
- Bu adam sana ne yaptı?
- Sokakta arkamdan geldi, laf attı. Sonra yanıma sokulup öptü.
- Davalı elinde sandalye ya da merdiven gibi bir şey taşıyor muydu?
- Hayır.
- Öyleyse nasıl öpebildi?
- Şeyyy... Ayaklarının ucuna bastı, biraz da ben eğildim.
Seni gidi kafir seni
--------------------------------------------------------------------------------
Kadının biri kocasını aldatmaya karar verir ve
köyün imamına bunun cezasının cehennemde ne kadar olacağını sormaya gider...
İmam efendi anlatmaya başlar;
"işte kızım köyün muhtarıyla kocanı aldatırsan altı ay,
öğretmeniyle yaparsan bir yıl,
bekçi ile yaparsan iki yıl"...
Kadın dayanamayıp sorar;
"peki imam efendi ya köyün imamıyla aldatırsam cezası ne kadardır?"
İmam gevrek gevrek gülerek;
"seni gidi kâfir seni der, cennette gözün var demi"...
2 kadının öbür dünya muhabbetii
--------------------------------------------------------------------------------
1- Selam, benim adim Wanda.
2- Selam, benimki de Slyvia, sen nasil öldün?
1- Donarak öldüm.
2- Ne kadar korkunç.
1- Yok o kadar kötü degildi, soguktan titremem geçince isinmaya
basladim ve uyku basti, sonunda huzur dolu bir ölüm.
1- Peki sen nasil öldün?
2- Agir bir kalp krizi geçirdim. Kocamin beni aldattigini sandim ve onu
is üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek basina
televizyon seyreder halde buldum.
1- Sonra ne oldu?
2- Kesinlikle evde baska bir kadinin oldugundan emindim. Bütün evi
aramaya basladim. Çatiyi, yataklarin altini, her yeri aradim fakat
bulamadim. Ama asiri yorulmustum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
1- Keske derin dondurucuya baksaydin, su an ikimiz de yasiyor
olabilirdik.
Garanti tahmini
hakim-temel'e, seni saat çalmaktan 12 aya mahkum ettim der.
temel-tahmin etmiştim efendim.diye mırıldanır.
hakim şaşırır,neyi tahmin etmiştin?
temel- tahmin etmiştim, saatin üzerinde bir yıl garanti yazıyordu
Bakireydi
--------------------------------------------------------------------------------
temel evlendikten üç gün sonra eşini öldürmüş, yakalayıp mahkemeye çıkarmışlar
hakim sormuş- oğlum neden öldürdün karını?
temel- bakire değildi hakim bey
peki evladım der hakim. ilk gece neden öldürmedin
temel-ilk gece bakireydi hakim bey
Cesaret
--------------------------------------------------------------------------------
Cesaret
Kara' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker
- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.
Komutanı yere yatmasını istemiş.
Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş
asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş.
Komutan diğerlerine dönerek
-"İşte cesaret" demiş.
Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine
- "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş.
Komutanı helikoptere binmesini emretmiş.
Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra
komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış.
Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek
- "İşte cesaret " demiş.
Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış.
Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve
-"Emret komutanım" demiş. Komutan
- Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş.
Asker;
- "Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek
- "İşte asıl cesaret bu " demiş