30-10-2006, 13:53
Küreselleşmenin hızla yayıldığı, teknolojik büyüme karşısında her geçen gün düşüş gösteren insani değerlerin kaybolmaya yüz tuttuğu, samimiyetin yerini hilekarlığa, dostluğun yerini düşmanlığa, güvenin yerini ihanete, yardımlaşmanın yerini menfaate, ciddiyetin yerini şaklabanlığa, mertliğin yerini namertliğe, tebessümün yerini somurtkanlığa, hoşgörünün yerini şiddete bıraktığı dünyamızda insanlık kaybolan değerlerini arıyor…
İNSANLIK,
"Âlemlere rahmet olarak gönderilen" ve dehşetli mahşer günü
herkesin "Nefsim! Nefsim!" diye çırpınacağı bir zamanda, secdelere kapanıp; "Ümmetimi isterim Ya Rab! Ümmetimi bağışlamadıkça kalkmam" diye feryat edecek olan Habib-i Kibriya’nın ümmetini arıyor!
İNSANLIK,
Resûlullah'ın ashabına; "Orduya yardım ediniz" dediği zaman,
bütün servetini alıp getiren ve Peygamberin "Çocuklarına ne
bıraktın?.." sorusuna; "Allah’ı ve Resulünü bıraktım, yetmez mi Ya Resûllullah!" cevabını veren Hz. Ebûbekir'in yolunda olanları arıyor!
İNSANLIK,
Devlet reisi olduğu halde, içi su dolu bir tulumu sırtına
yüklenerek halk içinde dolaşan ve oğlunun; "Babacığım, niçin böyle yapıyorsun?" sorusuna; "Oğlum! Nefsimi biraz beğenir gibi oldum.. Onu zelil etmek, gururumu kırmak istiyorum" diyen adalet timsali Hz. Ömer'in izinde olanları arıyor!
İNSANLIK,
Müslümanlar arasında açlığın ve kıtlığın hüküm sürdüğü bir
zamanda Şam'dan kendisine ait zeytinyağı, üzüm ve buğday yüklü olarak gelen bir deveyi yükleriyle beraber yoksullara tasadduk eden Hz. Osman’ın ardından gidenleri arıyor!..
İNSANLIK ,
Cebinde bulunan 4 dirhem servetin 1 dirhemini gizlice, 1
dirhemini açıkça, 1 dirhemini gece ve kalan 1 dirhemini de
gündüz ,kimsesizlere sadaka olarak veren ve Allah Resulünün; "Neden böyle yaptın? Sualine "Belki Allah bunların birini olsun kabul eder düşüncesiyle yaptım” diyen Hz. Ali'yi takip edenleri arıyor!
İNSANLIK ,
Allah yolunda cihada çıkan ve karsısında ATLAS Okyanusunu
görünce, devesini dizlerine kadar denize sürerek, kılıcını çekip; "Ya
Rabbi! Şahit ol! Önüme şu uçsuz bucaksız derya çıkmasaydı? senin şanını daha ileriye götürürdüm!" diyen mücahitlerin peşinde koşanları arıyor!
İNSANLIK,
40 sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılan İmam-ı Âzam'ların,
Malazgirt Ovalarında Allah Allah sesleriyle at koşturan ve Anadolu
kapılarını Müslüman Türklere açan Alp Arslanların arkasında olanları arıyor!
İNSANLIK,
Misafir kaldığı evde gece sabaha kadar ayakta duran ve; "Biz
Kur'anın bulunduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan hayâ ederiz" diyen Osman Gazilerin torunlarını arıyor!
İNSANLIK,
Resûllullah'ın müjdesine nail olup, küfrün doğu kal'esini,
İstanbul’u fethederek İslam’a teslim eden, yeni bir çağ açan
Fatihlerin, dünyayı Müslümanlardan başkasına dar gören
Yavuzların, karaların- denizlerin hakanı Kanunîlerin neslini arıyor!
İNSANLIK,
İstanbul’da okumaya başladığı Ezan-ı Muhammediyeyi, Çaldıran
ovalarında bitiren, Tuna'da aldığı abdestin namazını Afrika
çöllerinde kılan, Hazar kıyılarında getirdiği tekbir seslerinin
yankılarını Viyana kapılarında duyan kahramanların evladını arıyor!..
İNSANLIK ,
Vatanını, mukaddesâtını müdafaa ederken düşman kurşunlarının
darbeleriyle bağırsakları delik-deşik dışarıya fırlayan ve bir
eliyle onları karnına iterken, diğer eliyle göğsünden bir başka
kursunu eliyle çıkarıp, yanında bulunan arkadaşına; "Al
arkadaşım! Sağ olur da dönersen, şu kurşunu oğluma ver! Ve O'na de ki; "Bunu sana baban son nefesinde gönderdi ve O'da aynı şekilde oğluna aktarmazsa hakkımı helal etmem! " dedi diye ulvî ruh örnekleri veren Şehitler kafilesinin çocuklarını arıyor!..
İNSANLIK ,
“Bana dokunmayan bin yıl yasasın!" "Neme lazım" "Evimden uzak" "Her koyun kendi bacağından asılır" gibi Yahudi sözlerini ağzının sakızı yaparak, mücadele ve hizmet azmini yitiremeyen,
Komşusu aç iken, tok gezemeyen,
İslam'ın ve yasaların yasak kıldığı günah yuvalarında vaktini öldürmeyen, aile fertlerini batının kokuşmuş hayat tarzına uydurmayan,
Yavrularını çağdaş asrın batıl zihniyetine terk edip, gününü ve geleceğini felakete sürüklemeyen, duyarlı nesilleri arıyor!..
İNSANLIK ,
Bu altın halkalara eklenebilecek daha binlerce halka içerisinde;
cevherimizin, aslımızın, astarımızın, esasımızın bu olduğu,
bu kapılar dışında başka bir kapının insanı, bu altın halkalar dışında başka bir halkanın esiri olamayacağımız, özünü arıyor!
Evet insanlık kaybettiği bu değerlerini arıyor. İçinizde gören, bilen, duyan var mı?..
İNSANLIK,
"Âlemlere rahmet olarak gönderilen" ve dehşetli mahşer günü
herkesin "Nefsim! Nefsim!" diye çırpınacağı bir zamanda, secdelere kapanıp; "Ümmetimi isterim Ya Rab! Ümmetimi bağışlamadıkça kalkmam" diye feryat edecek olan Habib-i Kibriya’nın ümmetini arıyor!
İNSANLIK,
Resûlullah'ın ashabına; "Orduya yardım ediniz" dediği zaman,
bütün servetini alıp getiren ve Peygamberin "Çocuklarına ne
bıraktın?.." sorusuna; "Allah’ı ve Resulünü bıraktım, yetmez mi Ya Resûllullah!" cevabını veren Hz. Ebûbekir'in yolunda olanları arıyor!
İNSANLIK,
Devlet reisi olduğu halde, içi su dolu bir tulumu sırtına
yüklenerek halk içinde dolaşan ve oğlunun; "Babacığım, niçin böyle yapıyorsun?" sorusuna; "Oğlum! Nefsimi biraz beğenir gibi oldum.. Onu zelil etmek, gururumu kırmak istiyorum" diyen adalet timsali Hz. Ömer'in izinde olanları arıyor!
İNSANLIK,
Müslümanlar arasında açlığın ve kıtlığın hüküm sürdüğü bir
zamanda Şam'dan kendisine ait zeytinyağı, üzüm ve buğday yüklü olarak gelen bir deveyi yükleriyle beraber yoksullara tasadduk eden Hz. Osman’ın ardından gidenleri arıyor!..
İNSANLIK ,
Cebinde bulunan 4 dirhem servetin 1 dirhemini gizlice, 1
dirhemini açıkça, 1 dirhemini gece ve kalan 1 dirhemini de
gündüz ,kimsesizlere sadaka olarak veren ve Allah Resulünün; "Neden böyle yaptın? Sualine "Belki Allah bunların birini olsun kabul eder düşüncesiyle yaptım” diyen Hz. Ali'yi takip edenleri arıyor!
İNSANLIK ,
Allah yolunda cihada çıkan ve karsısında ATLAS Okyanusunu
görünce, devesini dizlerine kadar denize sürerek, kılıcını çekip; "Ya
Rabbi! Şahit ol! Önüme şu uçsuz bucaksız derya çıkmasaydı? senin şanını daha ileriye götürürdüm!" diyen mücahitlerin peşinde koşanları arıyor!
İNSANLIK,
40 sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılan İmam-ı Âzam'ların,
Malazgirt Ovalarında Allah Allah sesleriyle at koşturan ve Anadolu
kapılarını Müslüman Türklere açan Alp Arslanların arkasında olanları arıyor!
İNSANLIK,
Misafir kaldığı evde gece sabaha kadar ayakta duran ve; "Biz
Kur'anın bulunduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan hayâ ederiz" diyen Osman Gazilerin torunlarını arıyor!
İNSANLIK,
Resûllullah'ın müjdesine nail olup, küfrün doğu kal'esini,
İstanbul’u fethederek İslam’a teslim eden, yeni bir çağ açan
Fatihlerin, dünyayı Müslümanlardan başkasına dar gören
Yavuzların, karaların- denizlerin hakanı Kanunîlerin neslini arıyor!
İNSANLIK,
İstanbul’da okumaya başladığı Ezan-ı Muhammediyeyi, Çaldıran
ovalarında bitiren, Tuna'da aldığı abdestin namazını Afrika
çöllerinde kılan, Hazar kıyılarında getirdiği tekbir seslerinin
yankılarını Viyana kapılarında duyan kahramanların evladını arıyor!..
İNSANLIK ,
Vatanını, mukaddesâtını müdafaa ederken düşman kurşunlarının
darbeleriyle bağırsakları delik-deşik dışarıya fırlayan ve bir
eliyle onları karnına iterken, diğer eliyle göğsünden bir başka
kursunu eliyle çıkarıp, yanında bulunan arkadaşına; "Al
arkadaşım! Sağ olur da dönersen, şu kurşunu oğluma ver! Ve O'na de ki; "Bunu sana baban son nefesinde gönderdi ve O'da aynı şekilde oğluna aktarmazsa hakkımı helal etmem! " dedi diye ulvî ruh örnekleri veren Şehitler kafilesinin çocuklarını arıyor!..
İNSANLIK ,
“Bana dokunmayan bin yıl yasasın!" "Neme lazım" "Evimden uzak" "Her koyun kendi bacağından asılır" gibi Yahudi sözlerini ağzının sakızı yaparak, mücadele ve hizmet azmini yitiremeyen,
Komşusu aç iken, tok gezemeyen,
İslam'ın ve yasaların yasak kıldığı günah yuvalarında vaktini öldürmeyen, aile fertlerini batının kokuşmuş hayat tarzına uydurmayan,
Yavrularını çağdaş asrın batıl zihniyetine terk edip, gününü ve geleceğini felakete sürüklemeyen, duyarlı nesilleri arıyor!..
İNSANLIK ,
Bu altın halkalara eklenebilecek daha binlerce halka içerisinde;
cevherimizin, aslımızın, astarımızın, esasımızın bu olduğu,
bu kapılar dışında başka bir kapının insanı, bu altın halkalar dışında başka bir halkanın esiri olamayacağımız, özünü arıyor!
Evet insanlık kaybettiği bu değerlerini arıyor. İçinizde gören, bilen, duyan var mı?..