07-11-2006, 15:41
Yükseköğrenim Kurulu'nun (YÖK) kuruluşunun 25. yılı ülkenin çeşitli yerlerinde protesto edildi. Bu gösterilerden biri de kurumun Ankara Bilkent'teki başkanlık binasının önünde gerçekleşti.Kızının sol örgütler tarafından kaçırıldığını iddia eden Mehmet Kaytan (üstte), "Çocuğumu askere, polise dövdürtmem. Polis nerede, neden kızımı kurtarmıyorlar?" diye haykırdı.
Kurum binasının önüne gelen Gençlik Federasyonu üyesi yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu, kurumu protesto etti. Ancak bu gösteriyi diğerlerinden farklı kılan, bir babanın isyanı oldu. Kızının sol örgütler tarafından kaçırıldığını iddia eden bir çiftçi, ortalığı birbirine kattı. Protesto gösterisinin başlamasından yaklaşık 5 dakika sonra Eskişehir'de çiftçilik yaptığı öğrenilen Mehmet Kaytan isimli şahıs, eşi Firaz Kaytan ve kardeşi Hasan Kaytan'la birlikte binanın önüne gelerek bağırmaya başladı. Baba Mehmet Kaytan, isimleri Nazlı Kaytan (20) ile Ayşe Kaytan (22) olan ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde okuyan iki kızının sol örgütler tarafından kaçırıldığını söyleyerek grubun üstüne yürüdü. Kaytan'ın, "Ben çocuğumu askere, polise dövdürtmem. Polis nerede, neden kızımı kurtarmıyorlar? Ülkücüler, Türkler nerede? Kızımı teröre kurban vermek istemiyorum." diye bağırmaya başladı. Baba Kaytan'ın grup içinden birkaç öğrenciyi göstererek, "İşte bunlar kızlarımı kaçırdı, devlet düşmanı yapacaklar." diyerek saldırmaya çalışmasının ardından jandarma birimleri olaya müdahale etti. Grubun önünde barikat kuran jandarma ekipleri, Mehmet Kaytan'ı zor sakinleştirdi. Bu esnada Mehmet Kaytan'ın küçük kızı Nazlı Kaytan'ın da grubun içinde olduğu öğrenildi. Kaytan'ın büyük kızı Ayşe Kaytan'ın da aynı gruba üye olduğu ve sol faaliyetler içine girdiği belirtildi. Yaşanan saldırı olayının ve babanın sakinleştirilmesinin ardından Nazlı Kaytan, basının önüne geçerek bir açıklama yaptı. Kendi isteğiyle gruba üye olduğunu ve kimse tarafından kaçırılmadığını aktaran genç kız, benzer gösterilere devam edeceğini söyledi. Nazlı Kaytan, daha sonra jandarmaya verdiği ifadesinde, ailesini çok sevdiğini ve bir süre sonra onların yanına gidip elini öpeceğini dile getirdi. İki kızının daha önce yine Eskişehir'deki evlerinden kaçarak çeşitli eylemlere katıldığını anlatan baba Kaytan, onların geleceğinden endişe ederek gidip zorla eve getirdiğini belirtti. Kızlarının beyninin yıkandığını ve kandırıldığını savunan Kaytan, onları kurtarmak için her şeyi yapacağını vurguladı. Nazlı Kaytan'ın ifadesinde, geçtiğimiz çarşamba günü Eskişehir'deki evlerinden YÖK gösterilene karışmak için kaçtığını aktardığı öğrenildi. Ayrıca baba Kaytan'ın jandarmaya verdiği ifadesinde, kızlarına okumaları için ayda 7-8 bin YTL gönderdiğini; ancak bu paranın da örgüt tarafından alındığını bildirdiği kaydedildi. Jandarma birimleri, kızların yaşlarının 18'in üzerinde olması ve rızayla gruba katılmış oldukları gerekçesiyle herhangi bir işlem yapmadı. Protestoya katılan öğrencilerden 3 kişi bu esnada YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'le görüşerek sorunlarını ve isteklerini anlattı.
kaynak www.zaman.com.tr
Kurum binasının önüne gelen Gençlik Federasyonu üyesi yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu, kurumu protesto etti. Ancak bu gösteriyi diğerlerinden farklı kılan, bir babanın isyanı oldu. Kızının sol örgütler tarafından kaçırıldığını iddia eden bir çiftçi, ortalığı birbirine kattı. Protesto gösterisinin başlamasından yaklaşık 5 dakika sonra Eskişehir'de çiftçilik yaptığı öğrenilen Mehmet Kaytan isimli şahıs, eşi Firaz Kaytan ve kardeşi Hasan Kaytan'la birlikte binanın önüne gelerek bağırmaya başladı. Baba Mehmet Kaytan, isimleri Nazlı Kaytan (20) ile Ayşe Kaytan (22) olan ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde okuyan iki kızının sol örgütler tarafından kaçırıldığını söyleyerek grubun üstüne yürüdü. Kaytan'ın, "Ben çocuğumu askere, polise dövdürtmem. Polis nerede, neden kızımı kurtarmıyorlar? Ülkücüler, Türkler nerede? Kızımı teröre kurban vermek istemiyorum." diye bağırmaya başladı. Baba Kaytan'ın grup içinden birkaç öğrenciyi göstererek, "İşte bunlar kızlarımı kaçırdı, devlet düşmanı yapacaklar." diyerek saldırmaya çalışmasının ardından jandarma birimleri olaya müdahale etti. Grubun önünde barikat kuran jandarma ekipleri, Mehmet Kaytan'ı zor sakinleştirdi. Bu esnada Mehmet Kaytan'ın küçük kızı Nazlı Kaytan'ın da grubun içinde olduğu öğrenildi. Kaytan'ın büyük kızı Ayşe Kaytan'ın da aynı gruba üye olduğu ve sol faaliyetler içine girdiği belirtildi. Yaşanan saldırı olayının ve babanın sakinleştirilmesinin ardından Nazlı Kaytan, basının önüne geçerek bir açıklama yaptı. Kendi isteğiyle gruba üye olduğunu ve kimse tarafından kaçırılmadığını aktaran genç kız, benzer gösterilere devam edeceğini söyledi. Nazlı Kaytan, daha sonra jandarmaya verdiği ifadesinde, ailesini çok sevdiğini ve bir süre sonra onların yanına gidip elini öpeceğini dile getirdi. İki kızının daha önce yine Eskişehir'deki evlerinden kaçarak çeşitli eylemlere katıldığını anlatan baba Kaytan, onların geleceğinden endişe ederek gidip zorla eve getirdiğini belirtti. Kızlarının beyninin yıkandığını ve kandırıldığını savunan Kaytan, onları kurtarmak için her şeyi yapacağını vurguladı. Nazlı Kaytan'ın ifadesinde, geçtiğimiz çarşamba günü Eskişehir'deki evlerinden YÖK gösterilene karışmak için kaçtığını aktardığı öğrenildi. Ayrıca baba Kaytan'ın jandarmaya verdiği ifadesinde, kızlarına okumaları için ayda 7-8 bin YTL gönderdiğini; ancak bu paranın da örgüt tarafından alındığını bildirdiği kaydedildi. Jandarma birimleri, kızların yaşlarının 18'in üzerinde olması ve rızayla gruba katılmış oldukları gerekçesiyle herhangi bir işlem yapmadı. Protestoya katılan öğrencilerden 3 kişi bu esnada YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'le görüşerek sorunlarını ve isteklerini anlattı.
kaynak www.zaman.com.tr