Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Güzellik ve Çirkinlik
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Güzellik ve Çirkinlik
Asırlardır birbirlerine kırgın olan güzellik ve çirkinlik birgün artık barışmaya karar verirler. Çirkinlik güzelliğe der ki "EY GÜZELLİK BİZ SENİNLE YILLAR YILI KAVGA ETTİK BUNA ARTIK SON VERELİM VE BARIŞALIM"..İyi kalpli güzellik ise buna hayır diyemez ve kabul eder. Günler birbirini kovalar ve çirkinlik güzelliği denize, yüzmeye davet eder güzellikte onu kıramaz ve giderler. Güzellik ve çirkinlik giysilerini çıkartır ve yüzmeye başlarlar. Tabii çirkinlik yine bir kötülük yapacak ya, denizden çıkar ve güzelliğin giysilerini giyer, kendi giysilerini bırakır ve ordan hızla uzaklaşır. Güzellik de belli bir süre sonra denizden çıkar ve bir bakar ki giysileri çalınmış ve sadece giyebileceği çirkinliğin giysileri kalmış. Ve de güzellik çirkinliğin giysilerini giyer ve oradan uzaklaşır. Uzun lafın kısası; işte o günden beri insanoğlu güzellikle çirkinliği herzaman birbirine karıştırır olmuştur. Fakat gönül gözleri açık olanlar her güzelliğin içindeki çirkinliği ve her çirkinliğin içindeki güzelliği görür...
Huri Kızı
Çanakkale harbi sırasında saf ve temiz bir asker, emir eri olarak ayrılır
komutanı tarafından. Fakat Askerin gönlü emir eri olmaya razı değildir ama
askeri kurallara riayet etmek zorundadır. Harp kızıştığı bir sırada Asker
dayanamaz komutanına çıkarak ;

"Komutanım, bizim köyde imamdan duymuştum. Düşmana karşı şehit olanlara
Allah huri kızı veriyormuş. İzin verin bende savaşıp vatanım için, Allah
için şehit olup huri kızı kazanayım" diye ricada bulundu...

Komutan askere bakıp söylediği sözlere gülerek "Hadi git işine bak " diyerek
başından savar. Asker birkaç gün sonra yine komutana çıkar yine aynı sözleri
tekrarlar, cephede düşmanla çarpışmak istediğini söyler. Komutan Askere
acır, çünkü giden geri gelmiyor."Oğlum başka işin yok mu senin " diye
söylenir. Asker;

"Komutanım; ben fakir bir köylüyüm. Köyde bana kız vermezler. Fakirim diye
hor görüyorlar. Ne olur izin verin, belki şehit olurum ve huri kızıyla
evlenirim " diye yalvarır. Bu yalvarış günlerce böyle devam eder.. Komutanın
canı iyice sıkılmıştır. "Hadi git huri kızı ile evlen bakalım "diyerek onu
cephenin en ön saflarına gönderir. Aynı gün ön safta çarpışan Mehmetçik
alnına yediği tek kurşunla şehit olur.

İki taraf için yaralı ve ölüleri taşımak için verilen arada, komutan
cesetler arasında kendi Askerini, yani emir erini görür. Üzülür, canı
sıkılarak "Bu kadar ısrar etmesi bunun için miydi " diye düşünür. Sonra
Mehmetçiğin cesedine yönelerek sinirli bir şekilde seslenir.

"Aldın mı huri kızını ha, aldın mı ? " der. Bu sırada bir mucize gerçekleşir.
Yerde yatan cansız Mehmetçik sağ elini havaya kaldırarak iki parmağını
gösterir komutanına ve "Hem de iki tane " der ve kalkan eli hemen geri
düşer.