Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Yokluğun
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2 3 4
Yokluğun


I.

yorgun sözlerimle duygularımı anlatamam
habersizim,uzaklarda biryerlerdesin
özlemin kabardı,taşıyor yüreğimden
karanlık çökünce bu şehre sesin dalgalanır
ararım bulamam tekrar hüzne dalarım
ve sayende öğrendim gözyaşlarımda yüzmeyi

II.

gökyüzünde yıldızlar ve ay parlıyorlar
kalbimde dönersin diye hala bir umut var
beklemek acı veriyor ve soğuk
titriyorum aşkın geçiyor içimden

III.

hayatım paramparça,
dizlerimin üstüne çökmüşüm
ellerim gözlerimin üzerinde kelepçeli
parmaklarımın arasından damla damla süzülüyor
gözyaşım,gizlenmiyor
gülen gözlerim gülmüyor artık
çöz kelepçelerimi de gör ne halde
gel anahtar sende
ÖZLEMEK

Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
siz çarşaflarınızın arasında,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakıcı istek,
bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
yanınızda olmayan bir tek kişi,
yanınıza bile yaklaşmadan,
hatta onu özlediğinizden
ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
bütün hayatı,
bütün görüntüleri eritip
başka kılıklara sokuyor...

AHMET ALTAN
Seni Denizlerce Seviyorum Uçsuz Bucaksız

Seni denizlerce seviyorum uçsuz bucaksız
Dalıp gidiyor gözlerim gözlerine
Bir garip tekne gibi açılan denizlere.

Seni türkülerce seviyorum umut dolu
İçimde birşeyler filizleniveriyor
Bir sarmaşık gibi dolanıyor gönlüme.

Seni rüzgarlarca seviyorum deli gibi
Dağ taş esip doluyorum gönlüne
Biraz atılgan, biraz ürkek dokunuyorum sevgi teline.

Seni hayallerce seviyorum dilediğimce
Kalbimi açarmışçasına mertçe,
Dün öyle, bugün öyle, yarın öyle…
YÜREĞİM

Yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken,
Bir tatlı aşk gülüşü özledi gözlerim.
Ve sen hangi alemde,hangi düşlerdeysen gel,
Çünkü gülüşünü çok özledim..
Öyle zor ki yokluğunu yaşamak,
Akan suyu tutamamak gibi,
Yıldızlara değememek gibi..
Gözümden uyku akarken,
Uyumamak gibi,
Tek kurşunla ölmek gibi
Seni özlemek...
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, unutmam dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...
Bitanem

Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta..? Saymadım.. Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor. Son anda sen giderken gözlerinin buğusunu bıraktın.. Şimdi sis içinde bütün dünya. Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın.. oysa hepsi benim gözyaşlarımla ıslak..

Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi. Gözlerimden akan yaştan belli değil mi, içim kanıyor. Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor . Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli...

Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor.

Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim.. Yüreğimden mühürlendim sana.. Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna.. Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni.

Yoksun, gittin, tek başına koydun... Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek.. yanıyorum..Yetti artık, yetiş n'olur dayanamıyorum.
BURALAR HİÇ BÖYLE SENSİZ OLMAMIŞTI

İçimdeki şu koca bahçeye kuşlar konmuyor artık. Çiçeklerin boynu bükük, ağaçlar mahzun. Burası hiç böyle sessiz, burası hiç böyle sensiz olmamıştı. Şimdi koca bir yanlızlık, bir de ben öylece kalakaldık. Şimdi öyle boş, öyle savruk öyle yalnız duruyorum, öyle geçmişe dünük yaşıyorum ki, kendimde acı çekmeyi ibadet sayıyorum sana. Yangından kaçar gibi kaçtın benden. Anıları pas tadında bırakıp. Oysa söyleyeceklerim vardı benim. Yuttum... Mesafelerin ayrılığı ifade etmediği gibi beraberliğin de birlikteliği ifade etmediğini, sevmenin bedelinin fedakarlık olduğunu anlamakmış tüm yaşananlar. Sesini geride bırakabilmekmiş unutmak. Sesin uçurum olup almadan beni.....
YÜREĞİM KALEMDEN ÖNCE TİTRER


MERHABA hasretimin ötesindeki yar yar, yar ,yar,
Yaralıyım içim dökülüyor atığım her adım bizi nereye alıp götürür
Damlalar göl göler sonunda çöl olmasın güzel Yaradanım
Hep içim kanıyor gözyaşlarımı kağıtlara döküyorum hayat için umut için sarılmak olaydı
Ben isteğimde sevdiklerimi gururumu yıkmayan onuruma sahip çıkan asi değil asil yaşamak
Kanımdadır be canım her şey titrer lambalar yüreğim titrer titrer ben yazmadım namertliği ve yazmadım kaleşliği
Ben yoklukta baş eğmeyi hiçbir insanın yani bu hayat kavgasında aç olmadan ekmek çalmayacağını anladım ve çözdüm şu an elim titrer yoruldum peşinden koşmaktan
Herkesin bir hikaye bir aşkı vardır her sevdiğini aldı herkesin bir ülkesi var yağmalanmış olsa bile bir benmiyim yar ,yar,
Off OFF gözlerime bakıp ta gittin kahır zamanlarını çok çektim güller neden kan kırmızıdır gözleri uzak yağmurlarım yağsın hasretir benim ki ve hasretlerin ötesinde şimdi elerim titrer
Yüreğim kalemden önce titrer ve tüm gecelerde yıldızlar benimle yandı söndü
SENİ ÖZLEDİM
Seni özledim ben biliyormusun..Sana olan bu sevgim hiç bitmeyecek,
hiç sona ermeyecek..Herşeye rağmen seni sevmek çok güzel bir duygu..Ben adını bile bilmiyorum bu sevginin..Günlerce koyamadım adını bir türlü bu sevmenin...Tutku değil ki, bu bir gün sona ersin..Aşk degil ki, bir gün bitsin..Seni bu dünyalık sevmiyorum....Belki de seni bu dünyada bir daha göremiyeceğim..Kollarına sarılıp doyasıya koklamayacagım ama, seni cennetin en güzel köşelerinde bekliyorum..Günahlarım için yandıktan sonra sana koşacağım...Belki de nefes, nefes kalacağım ..Terleyeceğim..Ayaklarımdan dermanım kesilecek....Pes etmek yok diye kendime teselliyi, senin gözlerinle vereceğim..Sana öyle bağlanmışım ki zincir değil ki kırasın..Bir mutluluksun belki de...Her bekleyişte daha çok artan.. Her nefeste daha çok sevdaya yanan..Belki de yazdıkça sevgini, daha çok mutluluklara dökülen sevgi bu...İki kişilik bir sevda bu...Özleminde daha çok sevilip herşeyine kabullenme arzusu bu...Bulunduğum yerde duruyorum bir an, her yerde gözlerim seni arıyor... Bulutlara kafamı cevirip senin
gözbebeklerini hatırlıyorum...Gökkuşağının her rengine seninle yaşadığım tüm mutluluklarımı, karanlık bir gecenin ardından doğacak güneşe ise senin kalbine yazdığım tüm umutlarımı bırakıyorum.....
Sevildiğim kadar sevmeyi kendime borç addediyorum...Saran korkulara karşı senin sevdanda yaşadığım mutluluklarımı sunuyorum...İçtiğim her çaya senin tatlı yüzünü, dar sokaklarda yüzü umuttan yoksun çocuklara senin tatlı ve şen yüzünü gösteriyorum..Belki de senin mutluluklarında yaşarken ben hüzünlerimi unutuyorum...Sevmeyi , severken beklemeyi öğreniyorum...
Satır aralarında nefesimi tutup, senin sevdanı içime çekiyorum..Ta ciğerlerime kadar...Seni seviyorum kelimesinin ifade ettiği tüm anlamlara yüklüyorum ismini...Yaşadığım şu anı ise gözbebeklerimdeki ışıltılarda hissebilirsin..
Yarınlarımda seninle yaşabileceğim mutlulukları ise, avuclarımda saklıyorum, orda bulabilirsin...Seni öylesine yürekten seviyorum ki sesindeki güzelligini her gün duymak, sevdanı her şiirin sonuna sığdırabilmek istiyorum..Tek kelimeyle bitmeli sana olan aşkimin siirleri...Bir kuru teşekkür sunamam sana bunca yaşanmışlardan sonra..Sana en büyük hediyem, seni bir ömür boyu sevecek bir kalbi veriyorum...Sende yaşasın bundan sonra...Seninle nefes alıp, senin sevdana kürek çeksin..Acılarında seninle beraber ağlasın..Gülümsediğinde seninle neşe saçsın etrafına...Belki de sıradan bir kaç kelimedir yazdıklarım..
Belki de yazdıgım her harf farklı degildir diğerlerinden...Herşeyi farklı kılan yazdığım her satırda, sevgimi umutlarımla yoğurup senin sevdana armağan etmek...Sevdigimi söylediğimde biraz yüzüm kızarır, mahcupluğun kırmızı tonunda..Sen beraber yaşadığım canımın yarısısın..Ömür boyu gelmeme ihtimalinde bile seveceğim seni...Belki de bu gece bir nefes kadar yakın olacağım...Nerden bilebilirsin ki..Ben canındayım bebeğim....Seni herşeyinle seviyorum..Kalbimin en güzel sultanı.. Korkuyu emziren gecemdeki
en parlak yıldızım, günümdeki aydınlığım ve yarınlarımdaki gün ışığım benim...
SEN ve sadece SEN, yüreğimin en güzeL yerindesin...
ÖZLEDİM SENİ

Hep kahverengi gözlerini özlüyorum
Her kadında seni anımsıyor,
Her kelimede ismini dudaklarımda ıslatıyorum
Nerde bir tebessüm güneşle süzülse avuçlarıma
Hep senin gülüşlerin sanıyorum.
Bu kadar özlemek olur mu diye sorma bana .
Özlemlerinde delice yandığım
Sevgine kana kana susadığım
Kalbime ismini ölümsüz kazıdığım
Canımdan bir candın sen...

Sırtımdaki yangın alevi düşlerimle,
Fırtınalara inat denizlere koşuyorum.
Her gece karanlığı sen sanıyor,
Her fırtınayı sen diye yüreğime alıyorum.
Nerde bir yıldız düşse karanlığıma;
Sen diye yollara koyuluyorum...
Bu kadar sevmek olur mu diye sorma bana
Yüreğimin gözyaşlarını bıraktığım,
Mavinin gülümseyen deniz kızıydın sen...
Karanlıklarda gözlerinde aydınlandığım,
Dupduru suların aynasında yıkanmış yıldızdın sen..

Uyandırdım hasretinde sabahlayan gözlerimi.
Her açan çiçeği sen sanıyor,
Her arsız dikeni gülüşün biliyorum.
Mutluluk haritasından adımı silip
Yollara sürüyorum pusulasız yüreğimi.
Bu kadar beklemek olur mu diye sorma bana.
Sen, mutluluk diyarlarını bilen tek seyyahtın.
Yüreğimdeki susuz çiğdemlerin
Bir gün güneşe kavuşacağı
Bahar sabahıydın sen..

Yüreğimi mürekkep ,
Gülüşlerimi kağıt bilip
Baharları sevginle karşılamak için
Kahverengi gözlerinle seni bekliyorum
Sayfa: 1 2 3 4