Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Aşk nedir?
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Aşk Nedir ?

--------------------------------------------------------------------------------


Askin yüzyillardan beri tanimi yapilmaya çalisilir. Yalniz yazarlar, sairler, bilim adamlari degil, belki her yeni asik çift de kendilerince yeni bir tanim getirmeye çalisirlar. Bu , askin herkes için ayni olmadigini, zamana ve kisilere göre degisen bir duygu oldugunu gösterir. Ama yine de askin degismeyen, evrensel bir yönü de vardir. Bu, iki insan arasinda derin ve kalici bir iliskinin kurulmasidir.

Hayatinin su ya da bu döneminde herkesin tatmis oldugu bir duygudur bu: iki insan bakisirlar ve birbirlerine çekildiklerini hissederler. Ask, rastlantisal ve karsi konulmazdir. Asik olan insan, asik olmaya karar verdigi için yapmaz bunu; hatta baslangiçta çok derin bir iliskiye bile girmeyi beklemiyordur . Ask, planlanmamis, irade disi gelisen bir duygusal harekettir. Eski mitolojiye göre, asik olmak insanin bilincini, iradesini ve yargilama yetisini askiya alir: ask tanrisi okunu atar ve insan iflah olmaz bir sevdaya düser.Hemen bütün toplumlarda, daha çok küçük yaslarda çocuklara insan yasaminin bir amacinin da evlenmek, sevmek ve sevilmek oldugu ögretilir. Çevrelerinde herkes evlilikten, büyük asklardan, erkek-kadin iliskilerinden söz etmektedir. Ergenlik çagina geldiklerinde çocuklarin kafalari ask ve sevgi hakkinda bir yigin basmakalip düsünceyle dolmustur bile. Ilk gençlik çaginin atesiyle, daha asik olmadan ask hakkinda düsünmeye baslarlar. Bir çok genç, karsilastiklari vakit "gerçek aski" taniyip taniyamayacaklarini merak ederler. Oysa böyle bir merak yersizdir, çünkü herkes kendi basina geldiginde böylesine benzersiz bir duyguyu hemen ayirt edebilecektir. Bununla birlikte, askin hedefini bulamadigi da olur: insan siddetli bir asik olma arzusu tasidigi, içini yakici bir sevda duygusu kapladigi halde bir türlü uygun bir sevgili bulamaz. Hiç bir es adayi, karsi cinsten hiç bir kimse, içindeki kavurucu duyguya denk düsmemektedir. Bu durumdaki insanlar çogu zaman aski ideallestirirler; ideal bir sevgili pesinde kostuklari için, gerçekle bir türlü uzlasamazlar.

Ünlü filozof Eflatun'un "Sölen" adli yapitinda söyle bir efsane yer alir: insanlar baslangiçta küre biçiminde yaratiklardir ve öylesine becerikli, zeki, enerjik ve yasam doludurlar ki, tanrilar kendilerini tehdit altinda hissederler. Bu tehlikeden korunmak için bu küre biçimindeki insanlari ortadan ikiye bölerler; insanin baslangiçtaki bütünlügü kaybolur, biri disi biri erkek olmak üzere iki tane yarim varlik çikar ortaya. Bundan böyle bu yaratiklar hep yeniden bütünlesmeye, disi ile erkegi birlestirmege çabalarlar; ve bütün enerjilerini de bu bütünlesme çabasinda harcayip tükettiklerinden ötürü de tanrilar için bir tehlike olusturmaktan çikarlar.

Bu , askla ilgili iki dogruyu dile getirmektedir: birincisi, askin insanlara bir bütünlük kazandirdigidir. Ask, insanlari yarimliktan kurtarirken, onlara yalnizken sahip olamayacaklari bir sinirsizlik ve tamamlanmislik duygusu vermektedir. Ama ayni zamanda, bu bütünlesme insanlarin kendilerini harcamalarina tükenmelerine mal olmaktadir. Asik olan insanlar her türlü ihtiyati elden biraktiklari, serveti ve baska alanlardaki basarilari bir yana ittikleri için sonuçta mutlaka zararli çikmaktadirlar.

Kuskusuz, bütün geleneksel öyküler gibi bunun da anlattiklari da mutlak olarak kabul edilemez. Büyük asklar yasadiklari halde yasamlarinin diger alanlarinda da verimli olabilmis kisiler oldugu gibi, sirf asksiz kalmaktan ötürü kisirliga ve basarisizliga mahkum olmus kisiler de vardir. Belki söylenebilecek tek sey, askin öyle hafif ve iz birakmadan geçen bir deney olmadigi, sevdaya düsen kisinin her türlü sonuca katlanmak zorunda oldugudur.
aşk sevginin başlangıcıdır heralde ilk iletişim ne bılım yaa
Aşk.olduğu gibi sevmekdir.
Aşk fedakar olmakdır.
Aşk
sadakatli kalmakdır.işte aşkın bizdeki tarifi budur.