Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Sokak çetelerinden İslâm’a
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
AMERIKA’ DA MEKSIKA’LI BIR MUHTEDI: ALI
OTUZBIR yasinda Amerika dogumlu bir Meksikaliyim. Islâm’a dönüs hikayemi insanlarin Islâm’i daha iyi anlamalarina vesile olmak düsüncesiyle paylasmak istiyorum. Çünkü çogu insanin Islâm hakkindaki düsüncesi yanlis veya tarafli bilgiler sunan televizyon yayinlari veya filmler ile sekilleniyor. Bu nedenle Islâm gerçeginin ortaya konmasi gerektigini düsünüyorum. Insaallah bu yolda az da olsa katkida bulunanlardan olurum.

Islâm öncesi hayatim gerçekten çok kötüydü. Hayata dair hiçbir hedefi olmayan bir insandim. Onbirinci sinifta okula devamsizlik yaparak vaktimi bos seylerle harciyordum. Arkadaslarimla birlikte sokaklarda egleniyor, kokain içip satiyorduk. Arkadaslarimdan çogu çete üyesiydiler. Ben hiçbir zaman bir çetenin üyesi olmamistim. Yine de zamanla daha agir uyusturuculara yönelmekten kendimi alamadim. Bu sekilde asla gerçeklestiremeyecegim hayaller dünyasina dalip gidiyordum. Ne kadar bunalirsam o kadar uyusturucuya siginiyordum. Halbuki bunun sadece geçici bir kaçis oldugunun da farkindaydim. Sorunlarimin çözümü bu degildi.

Bir gün bir arkadasim vesilesiyle bir kitapla tanistim. Bu kitap ona hayata dair problemlerini çözmede kendisine yardimci olacagini söyleyen bir arkadasi tarafindan hediye edilmisti. Bu Kitap Kur’an’di. O zamana kadar Kur’an hakkinda hiçbir sey duymamistim. Merakla birkaç sayfaya göz atmaya basladigimda içimde gerçegin bilgisini okuduguma dair bir his uyandi. Bu sanki yüzüme vurulan sefkatli bir ikaz tokadiydi veya beni uykudan uyandiran bir çagriydi. Kur’an çok net ve anlasilabilir bir kitapti. Okuduklarimdan etkilenerek Islam hakkinda daha çok sey ögrenmek ve Müslümanlarla tanismak istedim. Garip olan suydu ki, o an yeni bir din arayisinda degildim. Bir zamanlar kiliseye giden insanlara gülerdim. Içimin derinliklerinde var oldugunu bildigim halde bazen, “Tanri yok!” gibi sözler sarf edebilmekteydim.

Birkaç gün sonra kütüphaneye giderek Kur’an meâli aldim ve üzerinde çalismaya basladim. Bu sekilde Peygamber Hz. Muhammed (SAV ) hakkinda bilgi edindim ve Meryem oglu Isa (AS)’in gerçek hikâyesini ögrenme imkâni buldum.

Kur’an’a göre tek bir Allah vardi ve O’nun esi-benzeri yoktu. Hz. Isa “Tanri’nin oglu” degil bir peygamberdi. Iste bu açiklama benim için en önemli husustu. Çünkü Hiristiyanlik’ta vaaz edilen Teslis Inanci’ni bir türlü anlayamamistim. Kur’an Hz. Isa’nin mucizevî dogumundan ve peygamberlik misyonundan bahsetmekteydi. Yine Kur’an’da Meryem adli bir sûre yer almaktaydi.

Çocukluk yillarimda kiz kardesimle birlikte Yedinci Gün Baglilari Kilisesi’ne mensup olan annem tarafindan her Cumartesi kiliseye götürülürdük. Ancak hiçbir zaman gerçek mânâda dindar biri olmadigimi söylemeliyim. Nitekim ondört-onbes yaslarinda iken kiliseye gitmekten tamamen vazgeçmistim. Ailemin diger üyeleri ve akrabalarim Katolik idiler. Bizim neden farkli bir kiliseye mensup oldugumuzu anlayamiyordum. Meksika’ya gittigimizde dügün veya kutlamalar nedeniyle hepimiz Katolik Kilisesi’ne gidiyorduk.

Hz. Muhammed (SAV) Allah’in son peygamberiydi ve bütün insanliga gönderilmisti. Kur’an Âdem, Ibrahim, Nuh, Ishak, Davut, Musa ve Isa (Allah’in selami hepsinin üzerine olsun) gibi bütün peygamberlerden net ve anlasilir bir üslupla bahsetmekteydi.

Islâm hakkinda aylar süren çalismalar yaptim. Bir kitapçidan kendim için Kur’an alip çalismalarima o sekilde devam ettim. Yine dünya tarihi ve Müslümanlarin bilime katkilarinin anlatildigi eserler okudum. Ispanya’nin neredeyse bin yil kadar bir Islâm diyari oldugunu , sonradan Hiristiyan Kral Ferdinand zamaninda Müslümanlarin ülkeden sürüldügünü, Meksika’ya gelen Hiristiyanlarca Azteklerin ve digerlerinin Katolik olmaya zorlandigini da o siralar ögrendim. Tarih ve Islâmî kökenlerim konusunda zihnim netlesmeye baslamisti. Aylar süren çalisma ve arastirma sonrasinda artik gerçegi daha fazla inkâr edemezdim. Aslinda bunu çok sürüncemede biraktigimin da farkindaydim. Ancak Müslüman oldugum takdirde yasantimi tamamen degistirmem gerektigini de biliyordum. Bir gün Kur’an okurken aglamaya basladim ve diz üstü çökerek bana dogru yolu gösteren Allah’a sükrettim.

Sonralari evime yakin bir cami oldugunu ögrendim ve bir Cuma günü Müslümanlarin neler yaptigini, nasil ibadet ettiklerini görmek için oraya gittim. Camide farkli renkten ve irktan pek çok kisinin birlikte ibadet ettiklerini gördüm. Camiye girerken ayakkabilar çikariliyordu ve insanlar hali döseli zeminde oturuyorlardi. Cemaatten biri kalkip ezan okumaya basladi. Ezan o kadar güzeldi ki göz yaslarima engel olamadim. Bu halim ilk bakista garip gelebilir ama o an dogru olduguna inandigim sey buydu. Islâm sadece bir din degil basli basina bir yasam biçimiydi. Camiye birkaç hafta bu sekilde devam ettikten sonra Müslüman olma konusunda kesin kararimi verdim. Bunu ders veren hatibe bildirdim ve sahitler huzurunda önce Arapça sonra Ingilizce kelime–i sehadet getirerek Müslüman oldum Elhamdülillah. “Sehadet ederim ki Allah’tan baska ilhah yoktur ve yine sehadet ederim ki Hz. Muhammed (SAV) O’nun kulu ve elçisidir.” Sözlerimi bitirir bitirmez bütün cemaat birkaç kez “Allahu Ekber!” diyerek sevinç ve coskularini dile getirdiler. Sonra bütün kardeslerim beni tek tek kucaklayip tebrik ettiler. Hayatim boyunca bir gün içinde hiç bu kadar kucaklayanim olmamisti! Kisacasi hayatimin sonuna kadar unutamayacagim bir gün yasamistim.

1997 yilindan beri Müslümanim. Kendiyle ve inanciyla barisik bir insanim. Islâm’a dönüs yaptiktan sonra hayatim gerçekten çok daha iyi oldu . Bunu nasip eden Allah’a ne kadar sükretsem az. Yeni hayatimda öncelikle yarida kalan egitimime devam etme karari aldim ve okulumu bitirip bilgisayar tamircisi oldum. Yine Rahman olan Allah kutlu belde Mekke’ye gidip Hac vazifemi yapmayi da lûtfetti. Her irktan üçmilyon kardesimle birlikte ibadet ettigimiz hac benim için müthis bir hayat tecrübesi olmustu. Aralik 2002’de Fas’ta çok iyi bir Müslüman hanimla evlendim.

Bugünün toplumlari ve özelikle gençler pek çok sorunla karsi karsiya bulunuyorlar. Tüm bunlarin cevabi Islâm’dadir .

Insaallah hikâyem Latinlerin ve diger tüm irklarin Islâm nuruyla tanismasina vesile olur. Allah hepimizin yardimcisi olsun.

Tercüme: Ayten Yadigâr