28-05-2006, 05:21
İLMİN NERESİNDEYİZ?
Ya âlim ol, ya da ilim öğrenmenin yolunda bulun veya ilmi dinlemeye râm ol yâhut da bunları seven ol, (bu konuda) sakin besincisi olma, aksi takdirde helâk olursun." (Hadis-i Şerif)
Z. Ali; "Belimi iki kişi kırmıştır." der ve şunları söyler: şerefinin ayaklar altına alınmasına göz yuman, hayâ perdesi yırtılmış utanmaz âlim. Allah'a ibadet-u takatle yaklaşıp kullukta bulunan; ama ilim konusunda çaba göstermeyen câhil.
Her Müslüman'ın Allah'a karşı olan vazifelerinde, hangi ibadeti nasıl yapabileceğine matuf ilmi öğrenmeye çalışması farzdır. Bu ilmin insani Allah'a yaklaştırıcı olması gerekmektedir. Bu itibarla insani Allah'tan uzaklaştıran ilim fayda değil zarar getirir. "Allah'ım fayda getirmeyen ilimden... Sana sığınırım" hadisinden anladığımız da budur.
"Kimin ilmi artar da zühdü artmazsa, onun sadece Allah'tan uzaklaşması artmış demektir." hadisi de bize ilim-takvâ dengesini ikaz etmektedir. Eğer ilim, insani Allah'a ibadetten ali koyarsa, alıkoyduğu şeyler nafile ibadetler bile olsa o ilim bereket getirmez. Kişinin ilmettigi şeyler kendisini Allah yolundan alıkoyuyorsa bu takdirde ilim adına öğrendiği şeylere de dikkat etmesi gerekmektedir. Zira her öğrenilen şey ilim değil, insanin ayağının kayması için birer vesîle de olabilir. Kişi eğer nelerin ilim olup olmadığını öğrenmek isterse, öğrendiklerinin kendindeki etkilerine bakarak karar verebilir. Tabiî ki bu ifade ettiklerimiz, âlet ve fen ilimleri için uygulanamayabilir.
İmam Malik (Rab) gerçek ilmin kalplerde huzur meydana getirecek bir özelliği olduğunu söyle ifade etmiştir: "İlim, her öğrenilen şeyin başkalarına aktarılması ve bolca rivayet edilmesi değil o; Allah’ın kalbilere koyduğu bir nurdur."
Su da unutulmaması gerekir ki; aklin ve ilmin yüce değerini bir koz gibi kullanıp dînî değerleri bunlara feda eden bir anlayış ne kadar yanlışsa, müspet ilimlere uzak durup bunların fayda getirmeyeceğini iddia etmek de o kadar yanlıştır. İlim; insani gerçek değerlerine yükselttiği ve mutluluğa götürdügü ölçüde faydalidir. "Dinsiz ilim kör, ilimsiz din de topaldır."Allah'tan hakkıyla alimler korkar
"De ki Ey Habibim: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
(Zümre/9)
Allah'tan ancak âlimler hakkıyla haşyet ederler, korkarlar
(Fahir/28)
"Ya âlim ol, ya da ilim öğrenmenin yolunda bulun (kendini buna zorla), veya ilmi dinlemeye râm ol, yâhut da bunları seven ol, (bu konuda) sakin besincisi olma, aksi takdirde helâk olursun.
(Hadis-i Şerif)
Kim bildiği ile amel ederse, Allah ona bilmediğini öğretir.
(Hadis-i Şerif)
Âlimler dışında insanlar helâk oldu, ilmiyle amel etmeyen âlimler de helâk oldu. Bunların içerisinde ilminde ihlalli olmayan, Allah rızası için ilim talep etmeyenler de helâk oldu. İste sadece muhlis ve ilmiyle âmil âlimler kaldı. Bunlar da büyük bir tehlike üzeredirler.
(Hadis-i Şerif)
Bu ilmi nasıl elde ettin?
İmam-ı A'zam'a sormuşlar: Bu ilmi nasıl elde ettin? Cevap vermiş: "Eşekler gibi sabır göstererek, köpekler gibi ilim adamlarına yaltaklanarak, kediler gibi tevazu göstererek, kargalar gibi sabaha kadar ilim yolunda seherleşerek...
İmam Şâfiî buyuruyor: "Hocam Vekî'ye hâfızamın zayıflığı hususunu şikâyette bulundum. Bana mahiyetleri günahları terk etmem hususunda irs adda bulundu. Ve bana dedi ki: 'Bu ilim nurdur. Allah’ın nuru da Allah'a isyan eden günahkarlara ulaşmaz."