14-02-2007, 08:58
14/02/2007
Strasbourg'da toplanan AP Genel Kurulu'nda kabul edilen 'Türkiye'de Kadın Hakları' raporunda, başörtülü kadınların iş hayatında cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığı belirtildi. Türk asıllı Hollandalı parlamenter Emine Bozkurt'un hazırladığı rapor, 522 'evet' ve 15 'hayır' oyu sonucu kabul edildi.
Türk hükümetinin, kadın hakları konusundaki gerçekleştirdiği yasal reformlar 'memnuniyet verici' bulunurken, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi istendi. Raporda, başörtüsü yasağı nedeniyle kadınların iş hayatında ayrımcılığa maruz kaldıkları ifade edilirken, Türk hükümetinden bu konuyla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme yapması istendi. Ayrıca, Türkiye'de kadınların eğitim düzeyinin AB ortalamasından düşük olduğu ifade edilirken, Bozkurt üniversitelerdeki başörtüsü yasağının 'dolaylı ayrımcılık'a yol açtığını belirtti. 2005 yılında kabul edilen Türkiye'de kadın hakları raporunu da kaleme alan Bozkurt, başörtüsü yasağına değinmemiş, yasağın raporda yer alması için getirilen değişiklik önergelerine de karşı çıkmıştı. AB, geçen sene 27 Eylül'de onaylanan Hıristiyan Demokrat Camiel Eurlings'in AP Türkiye İlerleme Raporu'nda ilk kez başörtüsü yasağına değinilmiş ve bu konuda bir çözüm bulunması gerektiği kaydedilmişti. Başörtüsü sorununun iki AP raporunda da yer almasının, AB Komisyonu'nun her yıl hazırladığı ilerleme raporlarını da etkilemesi bekleniyor.
Raporda, özellikle Güneydoğu Anadolu'da kız çocuklarının nüfus kayıtlarına geçirilmemesi eğilimi eleştirilirken, zorla evlilik ve töre cinayetlerinin önlenmesi konusunda daha fazla önlem alınması istendi. Pazartesi akşamı Genel Kurul'da yapılan tartışmada Türkiye'de on binlerce şiddet mağduru kadın bulunmasına rağmen, 80 civarında sığınma evi bulunduğu belirtilmişti. Bunun ardından AB Komisyonu, Türkiye'de sığınma evi kurulmasıyla ilgili 8 projeye destek vereceklerini açıkladı.
Ayrıca, Türkiye'de çok az sayıda kadının siyasette yer aldığı hatırlatıldığı raporda, kadının siyasetteki rolünün artırılması ve gerekirse kadınlara yönelik 'olumlu ayrımcılık' ve seçim listelerinde 'kota sistemi' uygulanması tavsiye edildi.
Strasbourg'da toplanan AP Genel Kurulu'nda kabul edilen 'Türkiye'de Kadın Hakları' raporunda, başörtülü kadınların iş hayatında cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığı belirtildi. Türk asıllı Hollandalı parlamenter Emine Bozkurt'un hazırladığı rapor, 522 'evet' ve 15 'hayır' oyu sonucu kabul edildi.
Türk hükümetinin, kadın hakları konusundaki gerçekleştirdiği yasal reformlar 'memnuniyet verici' bulunurken, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi istendi. Raporda, başörtüsü yasağı nedeniyle kadınların iş hayatında ayrımcılığa maruz kaldıkları ifade edilirken, Türk hükümetinden bu konuyla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme yapması istendi. Ayrıca, Türkiye'de kadınların eğitim düzeyinin AB ortalamasından düşük olduğu ifade edilirken, Bozkurt üniversitelerdeki başörtüsü yasağının 'dolaylı ayrımcılık'a yol açtığını belirtti. 2005 yılında kabul edilen Türkiye'de kadın hakları raporunu da kaleme alan Bozkurt, başörtüsü yasağına değinmemiş, yasağın raporda yer alması için getirilen değişiklik önergelerine de karşı çıkmıştı. AB, geçen sene 27 Eylül'de onaylanan Hıristiyan Demokrat Camiel Eurlings'in AP Türkiye İlerleme Raporu'nda ilk kez başörtüsü yasağına değinilmiş ve bu konuda bir çözüm bulunması gerektiği kaydedilmişti. Başörtüsü sorununun iki AP raporunda da yer almasının, AB Komisyonu'nun her yıl hazırladığı ilerleme raporlarını da etkilemesi bekleniyor.
Raporda, özellikle Güneydoğu Anadolu'da kız çocuklarının nüfus kayıtlarına geçirilmemesi eğilimi eleştirilirken, zorla evlilik ve töre cinayetlerinin önlenmesi konusunda daha fazla önlem alınması istendi. Pazartesi akşamı Genel Kurul'da yapılan tartışmada Türkiye'de on binlerce şiddet mağduru kadın bulunmasına rağmen, 80 civarında sığınma evi bulunduğu belirtilmişti. Bunun ardından AB Komisyonu, Türkiye'de sığınma evi kurulmasıyla ilgili 8 projeye destek vereceklerini açıkladı.
Ayrıca, Türkiye'de çok az sayıda kadının siyasette yer aldığı hatırlatıldığı raporda, kadının siyasetteki rolünün artırılması ve gerekirse kadınlara yönelik 'olumlu ayrımcılık' ve seçim listelerinde 'kota sistemi' uygulanması tavsiye edildi.