17-02-2007, 13:57
Dinimize göre Cuma haftanın en önemli günüdür. Şartlarını taşıyan Müslümanların bu günde bir araya gelerek Cuma namazı kılmaları farzdır.
Hutbemizin başında okuduğumuz Cuma sûresinin 9. âyeti kerimesinde Yüce Allah (c.c.) mealen “Ey iman edenler, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman, hemen Allah’ın zikrine (namaza) koşun. Alış verişi bırakın, böyle hareket ederseniz sizin için daha hayırlıdır”1 buyurur.
Peygamberimiz, Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret ederken, Ranuna denilen mevkiye geldiğinde, ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Peygamberimizin bu tutumu, Cuma namazının önemini ortaya koymaktadır.
Cuma gününün faziletini de, Sevgili Peygamberimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam.) şöyle ifade buyurmuşlardır: “Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma günüdür.” 2
Cuma günlerinde, her Müslüman; mümkünse boy abdesti almalı temiz elbiselerini giymeli, güzel kokular sürünmeli ve camiye erken gitmelidir. Hutbeyi dikkatle dinlemeli ve huşu içerisinde Cuma namazını kılmalıdır.
Aziz Müslümanlar!
Cuma namazı, Müslümanların kaynaşmalarını sağlamak açısından, büyük önem arz etmektedir.
Bu namaz sayesinde, zengin-fakir, amir-memur, işçi-işveren, güçlü-güçsüz, genç-ihtiyar aynı safta yer alırlar. Böylece Yüce Allah’ın huzurunda; herkesin eşit olduğu gerçeği tezahür etmiş olur.
O halde kılınan Cuma namazı ile, duaların kabul edileceği mübarek saatiyle; çeşitli konuların Müslümanlara duyurulduğu hutbesiyle; ve daha nice maddi ve manevi güzellikleri ile, Müslümanlar için bugün müstesna bir gündür. Müslümanlar olarak bu mübarek Cuma gününe özel önem vermeliyiz. Bunca özellik ve güzelliğin kendisinde toplandığı Cuma namazına iştirak etmek için, azami gayret sarfetmeli, büyük bir titizlik göstermeliyiz.
Hutbemi; Peygamberimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam.)’in, bu konudaki bir hadisi şerifiyle bitirmek istiyorum.
“Cuma gününde öyle bir zaman dilimi vardır ki, ona denk gelen Müslüman’a, Allah istediğini verir.”
Hutbemizin başında okuduğumuz Cuma sûresinin 9. âyeti kerimesinde Yüce Allah (c.c.) mealen “Ey iman edenler, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman, hemen Allah’ın zikrine (namaza) koşun. Alış verişi bırakın, böyle hareket ederseniz sizin için daha hayırlıdır”1 buyurur.
Peygamberimiz, Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret ederken, Ranuna denilen mevkiye geldiğinde, ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Peygamberimizin bu tutumu, Cuma namazının önemini ortaya koymaktadır.
Cuma gününün faziletini de, Sevgili Peygamberimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam.) şöyle ifade buyurmuşlardır: “Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma günüdür.” 2
Cuma günlerinde, her Müslüman; mümkünse boy abdesti almalı temiz elbiselerini giymeli, güzel kokular sürünmeli ve camiye erken gitmelidir. Hutbeyi dikkatle dinlemeli ve huşu içerisinde Cuma namazını kılmalıdır.
Aziz Müslümanlar!
Cuma namazı, Müslümanların kaynaşmalarını sağlamak açısından, büyük önem arz etmektedir.
Bu namaz sayesinde, zengin-fakir, amir-memur, işçi-işveren, güçlü-güçsüz, genç-ihtiyar aynı safta yer alırlar. Böylece Yüce Allah’ın huzurunda; herkesin eşit olduğu gerçeği tezahür etmiş olur.
O halde kılınan Cuma namazı ile, duaların kabul edileceği mübarek saatiyle; çeşitli konuların Müslümanlara duyurulduğu hutbesiyle; ve daha nice maddi ve manevi güzellikleri ile, Müslümanlar için bugün müstesna bir gündür. Müslümanlar olarak bu mübarek Cuma gününe özel önem vermeliyiz. Bunca özellik ve güzelliğin kendisinde toplandığı Cuma namazına iştirak etmek için, azami gayret sarfetmeli, büyük bir titizlik göstermeliyiz.
Hutbemi; Peygamberimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam.)’in, bu konudaki bir hadisi şerifiyle bitirmek istiyorum.
“Cuma gününde öyle bir zaman dilimi vardır ki, ona denk gelen Müslüman’a, Allah istediğini verir.”