19-02-2007, 13:28
Türk sinema tarihinin yüz akı olarak beyaz perdeye aktarılan, muhteviyatı, Cumhuriyet tarihinden bu yana yasadışı, silah, uyuşturucu, çek- senet tahsilatı, faili meçhul cinayetlerle anılan yer altı dünyasını deşifre ederek Türk Milletini karanlık güçlerin karanlık işleriyle yüzleştiren, bu dizi filmin reyting(İzlenme) rekorları kırdığı malum!
Nasıl kırmasın ki, yarım asrı aşkın bir zamanın Türk Milletinin yüreğinde açtığı yara, hala tazeliğini korumakla birlikte kapalı bir kutu olarak durmanın dayanılmaz acısına neşter vurmuş, cerahatin akmasına vesile olmuştu bu dizi!
Cerahat aktıkça millette bir rahatlık ve uyanma hissi oluştu!
Siyasetin nasıl ayaklar altına alındığını, kaynakları zengin bir ülkenin insanları nasıl yoksulluğa mahkum edildiğini, faili meçhul cinayetlerin neden ve nasıl işlendiğini, bu güçlerin kim(ler)in amacına hizmet ettiklerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan ibretlik bir diziydi Kurtlar Vadisi!...
Akabinde “Kurtlar Vadisi Irak” adıyla beyaz perdeye aktarılan Irak'taki askerlerimizin başına işgal gücü askerlerinin çuval geçirme olayını canlandırdı! Bu film, ABD'nin suratına, Türk halkı adına indirilmiş Osmanlı tokadıydı adeta!.
Son günlerde ise çeyrek yüzyıldır mücadelesini verdiğimiz; kiminin Doğu ve Güneydoğu halkını potansiyel suçlu gördüğü, kiminin bölge halkı adına siyaset yapma hakkını kendisinde gördüğü, tabir yerinde ise her kafadan bir seslerin çıktığı, silah ve bomba seslerinin yankılandığı, bölge halkını yıldırmak suretiyle bölgeden toplu göçlerin yaşanmasına, insanların doğup büyüdüğü topraklarını terk ederek, yabancısı olduğu, bir türlü ayak uyduramadığı Büyükşehirler de Varoş tabir edilen semtlerde sefil hayata mahkum eden PKK terörünü konu alan “Kurtlar Vadisi Terör” versiyonuyla bölgede yaşanan gerçekleri tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkaran, ülkenin birlik ve beraberliğine hizmet etmenin, kardeşlik duygularını pekiştirmeye çalışmanın dışında bir amacı olmayan bu dizinin yayından kaldırılması için başlatılan karalama kampanyası daha ilk bölümde semeresini verdi ve Kurtlar Vadisi adeta çakal istilasına uğradı!...
Siz bakmayın, onların “Polat Alemdar, çocuklar üzerinde tehlikeli bir etki bırakıyor! Kabadayılığa, mafyalığa özenti aşılıyor” şeklindeki gerekçelerine… Polat Alemdar karakteri, yanlış şeylere ve kişilere hizmet etmiyor ki, yanlış örnek olsun! Kaldı ki bu dizi saat 22:30'da yayınlanıyordu. Bu saate kadar çocuğunu uyutmayan ailelerin bu yönde bir şikayet hakkı söz konusu olabilir mi?
Bu yersiz ve mesnetsiz mazeretlerin arkasına sığınarak, Türk Milleti'nin gerçeklerle yüzleşmesinin önüne geçen bu azınlık kesime şimdi sormamız gerekmez mi: Madem çocuklarımızı bu kadar seviyordunuz da; erken saatlerde, Yarışma adı altında müstehcenlik ve kokuşmuşluğun her türlüsünü sergilemekte sınır tanımayan programlara neden böyle bir tepkiniz olmadı/ olmuyor?
Bu rezil programlar yüzünden, evini terk eden genç kızlarımızın sayısını açıklayabiliyor musunuz?
Bu kızlarımızın nelerden etkilenerek, nasıl bir hayata özenti duygusuyla evden kaçtıklarını ve şimdi nasıl bir hayatın içerisinde olduklarını toplumla paylaşma erdemliğini gösterebildiniz mi?
Bu tuzak dolu programların yozlaştırdığı aile bağları yüzünden kaç ailenin parçalandığı gerçeğini paylaşmayı düşündünüz mü hiç?
………
Cevap yok!... Aslında var da yok!
Tabii, madde bağımlısı olan çocuklar, evden kaçan genç kızlar, vatan uğrunda ölen gençlerin içinde sizden birileri yok! Olmadığı gibi bu durumlardan nemalanıyorsunuz değil mi?
Başkalarının mutsuzluğu üzerinde mutluluk aramak sizin için vazgeçilmez yaşam tarzı olmuş değil mi?
Şiddet içerikli diyorsunuz madem! Rambo ve benzeri şiddet içerikli filmlerin defalarca yayınlanmasına karşı neden böyle bir tepki gösterme gereği duymadınız?
En önemlisi, bu dizi yaşanmış olayların canlandırılmasıdır. Oysa millet olarak bu sahnelerin daha dramatiğini canlı olarak, yıllarca yaşamak, yaşatılmak zorunda bırakanlara karşı en azından bu kadar tepki göstermeniz gerekmez miydi?
Bu dizinin yayınını durdurabilecek gücünüz olduğuna göre yaşanan olayları durdurmaya gücünüzün yetmediğini söyleme hakkınız olabilir mi?...
Siz bunu nasıl yorumlarsınız sevgili okuyucular bilemiyorum ama! Bana göre bu karşı çıkışların ikisi yurtiçi biri de yurtdışı olmak üzere üç ayağı vardır!
Birincisi; yüksek izlenme oranına sahip bir dizi olduğu için yayın ihalesini alamayan medya kuruluşlarıdır ki sayısal bir değerleri olmasa da sahip oldukları argümanlar sayesinde sesleri oldukça gür çıkıyor ve yankı buluyor!
İkincisi; her ne kadar takma isimler kullanılsa da, işin ucu kendisine dokunanlar! Yani yarası oldukları için gocunanlar!... onlar ki, bulanık suda balık avlamayı sevenlerdir. Bu dizi izlendikçe gerçekleri öğrenecek olan bölge halkının, fikirleri berraklaşacak ve artık onların emeline hizmet etmeyecek fobisidir!. Ama bu her iki gurubunda, sesleri gür olsa da bu dizinin yayınını durdurabilecek güçlerinin olduğuna inanmıyorum!
Üçüncü ayağı ise; bu ülkenin başına terörü musallat edenlerdir ki, kim ne derse desin, ben bu dizinin yayından kaldırılmasında bunların rolünün çok büyük olduğuna inanıyorum!
Geçtiğimiz yıl, sinemada gişe rekorları kıran Kurtlar Vadisi Irak filmi ABD'yi oldukça endişelendirmişti hatırlarsınız! PKK terörünün mimarı ve finansörü olduklarını bizden daha iyi bildikleri için, bu dizinin yayınlanmasıyla Ortadoğu'daki planlarının alt üst olacağı korkusu sardı ve bu dizi henüz yapım aşamasında iken, yerli işbirlikçileri ile harekete geçmiş ve daha doğmamış çocuğa don biçmeye çalışmışlardır. Doğan çocukla biçilen donun hiçbir benzerliği olmadığını gören halka karşı, bu oyunun bir parçası olan ve masalarında bekletilen “Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı”'nı koz olarak kullanmak suretiyle yayını durdurduklarına inanıyorum!...
Bu dizi, gerçekten şiddet içerdiği için yayını durdurulmuş olsun diye arzuluyorum içimden ama, ekranlardan bu yönde cerahat zaten fışkırıyorken, şiddet içerdiği kadar toplumu aydınlatıcı ve birleştirici yönü olan bu dizi neden sansürlenmek istensin ki? Sorusu beynimi zonkluyor!
Sonuç itibariyle, bu dizi ne pahasına olursa olsun yayınlanmalı. Bizim, asılsız ve mesnetsiz Ermeni Soykırım Yasa Tasarı'larının peşinden koşanlarla pazarlık yapacak ne lüksümüz ne de bu yönde bir ayıbımız var! Varsa böyle bir ihtimal, pazarlıkla birlikte kısa süreli bir siyasi rahatlığın akabinde, milli birlik ve beraberlik adına çok şeyleri kaybettiğimizin farkına varacağız. Ama, inşallah bu bizim için çok geç olmaz!... Hatırlatalım istedik. Ne dersiniz! Yoksa,gerçekten “Kurtlar Vadisi'ni Çakallar mı İstila Etti?...
Nasıl kırmasın ki, yarım asrı aşkın bir zamanın Türk Milletinin yüreğinde açtığı yara, hala tazeliğini korumakla birlikte kapalı bir kutu olarak durmanın dayanılmaz acısına neşter vurmuş, cerahatin akmasına vesile olmuştu bu dizi!
Cerahat aktıkça millette bir rahatlık ve uyanma hissi oluştu!
Siyasetin nasıl ayaklar altına alındığını, kaynakları zengin bir ülkenin insanları nasıl yoksulluğa mahkum edildiğini, faili meçhul cinayetlerin neden ve nasıl işlendiğini, bu güçlerin kim(ler)in amacına hizmet ettiklerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan ibretlik bir diziydi Kurtlar Vadisi!...
Akabinde “Kurtlar Vadisi Irak” adıyla beyaz perdeye aktarılan Irak'taki askerlerimizin başına işgal gücü askerlerinin çuval geçirme olayını canlandırdı! Bu film, ABD'nin suratına, Türk halkı adına indirilmiş Osmanlı tokadıydı adeta!.
Son günlerde ise çeyrek yüzyıldır mücadelesini verdiğimiz; kiminin Doğu ve Güneydoğu halkını potansiyel suçlu gördüğü, kiminin bölge halkı adına siyaset yapma hakkını kendisinde gördüğü, tabir yerinde ise her kafadan bir seslerin çıktığı, silah ve bomba seslerinin yankılandığı, bölge halkını yıldırmak suretiyle bölgeden toplu göçlerin yaşanmasına, insanların doğup büyüdüğü topraklarını terk ederek, yabancısı olduğu, bir türlü ayak uyduramadığı Büyükşehirler de Varoş tabir edilen semtlerde sefil hayata mahkum eden PKK terörünü konu alan “Kurtlar Vadisi Terör” versiyonuyla bölgede yaşanan gerçekleri tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkaran, ülkenin birlik ve beraberliğine hizmet etmenin, kardeşlik duygularını pekiştirmeye çalışmanın dışında bir amacı olmayan bu dizinin yayından kaldırılması için başlatılan karalama kampanyası daha ilk bölümde semeresini verdi ve Kurtlar Vadisi adeta çakal istilasına uğradı!...
Siz bakmayın, onların “Polat Alemdar, çocuklar üzerinde tehlikeli bir etki bırakıyor! Kabadayılığa, mafyalığa özenti aşılıyor” şeklindeki gerekçelerine… Polat Alemdar karakteri, yanlış şeylere ve kişilere hizmet etmiyor ki, yanlış örnek olsun! Kaldı ki bu dizi saat 22:30'da yayınlanıyordu. Bu saate kadar çocuğunu uyutmayan ailelerin bu yönde bir şikayet hakkı söz konusu olabilir mi?
Bu yersiz ve mesnetsiz mazeretlerin arkasına sığınarak, Türk Milleti'nin gerçeklerle yüzleşmesinin önüne geçen bu azınlık kesime şimdi sormamız gerekmez mi: Madem çocuklarımızı bu kadar seviyordunuz da; erken saatlerde, Yarışma adı altında müstehcenlik ve kokuşmuşluğun her türlüsünü sergilemekte sınır tanımayan programlara neden böyle bir tepkiniz olmadı/ olmuyor?
Bu rezil programlar yüzünden, evini terk eden genç kızlarımızın sayısını açıklayabiliyor musunuz?
Bu kızlarımızın nelerden etkilenerek, nasıl bir hayata özenti duygusuyla evden kaçtıklarını ve şimdi nasıl bir hayatın içerisinde olduklarını toplumla paylaşma erdemliğini gösterebildiniz mi?
Bu tuzak dolu programların yozlaştırdığı aile bağları yüzünden kaç ailenin parçalandığı gerçeğini paylaşmayı düşündünüz mü hiç?
………
Cevap yok!... Aslında var da yok!
Tabii, madde bağımlısı olan çocuklar, evden kaçan genç kızlar, vatan uğrunda ölen gençlerin içinde sizden birileri yok! Olmadığı gibi bu durumlardan nemalanıyorsunuz değil mi?
Başkalarının mutsuzluğu üzerinde mutluluk aramak sizin için vazgeçilmez yaşam tarzı olmuş değil mi?
Şiddet içerikli diyorsunuz madem! Rambo ve benzeri şiddet içerikli filmlerin defalarca yayınlanmasına karşı neden böyle bir tepki gösterme gereği duymadınız?
En önemlisi, bu dizi yaşanmış olayların canlandırılmasıdır. Oysa millet olarak bu sahnelerin daha dramatiğini canlı olarak, yıllarca yaşamak, yaşatılmak zorunda bırakanlara karşı en azından bu kadar tepki göstermeniz gerekmez miydi?
Bu dizinin yayınını durdurabilecek gücünüz olduğuna göre yaşanan olayları durdurmaya gücünüzün yetmediğini söyleme hakkınız olabilir mi?...
Siz bunu nasıl yorumlarsınız sevgili okuyucular bilemiyorum ama! Bana göre bu karşı çıkışların ikisi yurtiçi biri de yurtdışı olmak üzere üç ayağı vardır!
Birincisi; yüksek izlenme oranına sahip bir dizi olduğu için yayın ihalesini alamayan medya kuruluşlarıdır ki sayısal bir değerleri olmasa da sahip oldukları argümanlar sayesinde sesleri oldukça gür çıkıyor ve yankı buluyor!
İkincisi; her ne kadar takma isimler kullanılsa da, işin ucu kendisine dokunanlar! Yani yarası oldukları için gocunanlar!... onlar ki, bulanık suda balık avlamayı sevenlerdir. Bu dizi izlendikçe gerçekleri öğrenecek olan bölge halkının, fikirleri berraklaşacak ve artık onların emeline hizmet etmeyecek fobisidir!. Ama bu her iki gurubunda, sesleri gür olsa da bu dizinin yayınını durdurabilecek güçlerinin olduğuna inanmıyorum!
Üçüncü ayağı ise; bu ülkenin başına terörü musallat edenlerdir ki, kim ne derse desin, ben bu dizinin yayından kaldırılmasında bunların rolünün çok büyük olduğuna inanıyorum!
Geçtiğimiz yıl, sinemada gişe rekorları kıran Kurtlar Vadisi Irak filmi ABD'yi oldukça endişelendirmişti hatırlarsınız! PKK terörünün mimarı ve finansörü olduklarını bizden daha iyi bildikleri için, bu dizinin yayınlanmasıyla Ortadoğu'daki planlarının alt üst olacağı korkusu sardı ve bu dizi henüz yapım aşamasında iken, yerli işbirlikçileri ile harekete geçmiş ve daha doğmamış çocuğa don biçmeye çalışmışlardır. Doğan çocukla biçilen donun hiçbir benzerliği olmadığını gören halka karşı, bu oyunun bir parçası olan ve masalarında bekletilen “Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı”'nı koz olarak kullanmak suretiyle yayını durdurduklarına inanıyorum!...
Bu dizi, gerçekten şiddet içerdiği için yayını durdurulmuş olsun diye arzuluyorum içimden ama, ekranlardan bu yönde cerahat zaten fışkırıyorken, şiddet içerdiği kadar toplumu aydınlatıcı ve birleştirici yönü olan bu dizi neden sansürlenmek istensin ki? Sorusu beynimi zonkluyor!
Sonuç itibariyle, bu dizi ne pahasına olursa olsun yayınlanmalı. Bizim, asılsız ve mesnetsiz Ermeni Soykırım Yasa Tasarı'larının peşinden koşanlarla pazarlık yapacak ne lüksümüz ne de bu yönde bir ayıbımız var! Varsa böyle bir ihtimal, pazarlıkla birlikte kısa süreli bir siyasi rahatlığın akabinde, milli birlik ve beraberlik adına çok şeyleri kaybettiğimizin farkına varacağız. Ama, inşallah bu bizim için çok geç olmaz!... Hatırlatalım istedik. Ne dersiniz! Yoksa,gerçekten “Kurtlar Vadisi'ni Çakallar mı İstila Etti?...