16-04-2007, 11:53
{EDITOR=<DIV><P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt"><FONT face="Times New Roman">Bir kâfilede bulunan insanlar, </FONT><A href="http://www.biriz.biz/evliyalar/ea0633.htm" target=_blank><SPAN style="COLOR: blue"><FONT face="Times New Roman">Ebü'l-Hasan Harkânî</FONT></SPAN></A><FONT face="Times New Roman"> hazretlerinin huzûruna gelip; <br>- Yollar korkuludur. Bize bir duâ öğretiniz." diye istirhâm edince;<br><br>- O zaman, Ebü'l-Hasan'ı hatırınıza getiriniz, buyurdu.<br><br>Bu söz, gelenlerin hoşlarına gitmedi. Yolda eşkıyâ, önlerine çıktı. Hepsinin mal ve metâlarını aldı. Yalnız, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretlerini hatırlayan bir kimsenin malına zarar gelmedi. Bu hâle arkadaşları şaşıp, sebebini sorduklarında; <br><br>- Ebü'l-Hasan-ı Harkânî'yi hatırladım ve kurtuldum, cevâbını verdi. <br><br>Gelip durumu Ebü'l-Hasan hazretlerine anlattılar. Ve; <br><br>- Biz Allah'tan yardım istedik, eşkıyâlar bizi soydu. Fakat seni hatırlayıp, senden yardım isteyen şu arkadaş kurtuldu. Bunun hikmeti nedir?" diye sordular. <br><br>- O arkadaşınızı kurtaran, Allahü teâlâdır. Günahkâr ağızdan çıkan duâyı cenâb-ı Hak kabûl etmez. Bunun için siz Allah'a yalvardığınız zaman duânız kabûl olmadı. Bu arkadaşınız beni hatırlayıp imdât isteyince, ben de Rabbime duâ ettim; "Yâ Rabbî! Şu kulunu içinde bulunduğu belâdan kurtar." dedim. Rabbim benim duâmı kabûl ettiği için, o arkadaşınız kurtuldu. Mesele bundan ibârettir." buyurdu.<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></FONT></SPAN></P><P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt"><FONT face="Times New Roman">__________________<o:p></o:p></FONT></SPAN></P><P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P></DIV>EDITOR}