Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: ÜSTAZLARIN KILICI
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
ÜSTAZLARIN KILICI



Esatiz-i Kiramdan Hace Nakşibend Hazretleri merkebine binmiş bir yeregidiyordu. O'nun yoldan geçtiğini gören bir mürid hürmeten ayağa kalkıpta'zim etti. Hace Hazretleri:
— Sen benim için ayağa kalkıyorsun ama, bu durumda benim demerkepten aşağı inmem lâzım. Halbuki benim şu anda merkepten inmeğekudretim yetmez, buyurdu. Hacenin bu sözlerine derviş içerleyerekyakışmayacak sözler sarf etti. Hace Hazretleri hiç aldırış bileetmeyerek yoluna devam etti.
Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra o dervişin fena şekilde hastaolduğu, mahv olup gideceği haberi müridler arasında yayıldı. Hatta bu"hadiseyi Hace Hazretleri bile duymuştu. Fakat hiç nasıldır gibilerdensormuyordu bile...
Yine birgün bir yolculuğunda o dervişin evinin önünden geçiyordu.Hazreti Üstazın geldiğini gören bir kişi hasta olan dervişin evindendışarı çıkıp tazim gösterdi. Hace Hazretleri hastanın durumunu soruncaadam:
— Efendim hali çok fena, teşrifinizi bekliyor. Hatasını anladı veaffınızı istirham ediyor, dedi. Hace Hazretleri hiç küskünlükgöstermezdi. Hemen eve girip «nasılsın» diye sordu. Derviş:
— Efendim büyük terbiyesizlik yaptım, edepsizlik ederek sizinkalbinizi kırdım. Ne olur beni af buyurun, diye yalvarmaya başlayıncaHace Bahaeddin-i Nakşibend:
— Korkma! Allah şifa ihsan edecek. O zaman kırılan kalbimiz şimditertemiz, buyurarak dervişi teselli etti. Daha sonra şu kıymetliincilerini dile getirdi:
— İyi bilesiniz ki, üstazların kılıcı her zaman yalındır, kılıfındadeğildir. Halk bilerek veya bilmeyerek kendisi o kılıca vurur, yoksamürşitler hiç kimseye kılıç vurmazlar.
çok güzelmiş,,,paylaşımın için saol arkadaşımm...Allah razı olsun.....

Ziyaretçi

ALLah kalblerine girmeyi onları hoşnut etmeyi nasip etsin cümlemize