Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Psikopatın kimliği beyninde
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
[LEFT]
[LEFT]Psikopatın kimliği beyninde[/LEFT][/LEFT][LEFT]
Psikopat kişiler, beyinlerinin ön lobundaki hareket azlığı nedeniyle üzüntü, suçluluk, korku gibi insanî duyguları yaşamıyor. Ön lobdaki farklı işleyiş, psikopatları şiddete yönlendiriyor

Acımasızca cinayet işleyen katiller, teröristler ve diktatörler... Onlar, genellikle psikopat kişilikli insanlar arasından çıkıyor. Katil olmasalar da, anti-sosyal kişilik bozukluğu yaşayan tüm psikopatların beyinlerinin ön lobu, normal insanlarınkinden farklı çalışıyor.
[Resim: piskopat.jpg] İngiltere'deki Klinik Nöroloji Araştırma Merkezi Yöneticisi Dr. Tonmoy Sherma, psikopat insanların beyinlerini inceledi. Araştırma sonucuna psikopatların beyin işlevleri, normal insanlarınkinden farklı. Psikopat kişiler, beyinlerindeki farklı işleyiş nedeniyle üzüntü, pişmanlık,suçluluk gibi insanî duygulardan yoksunlar. Bu nedenle, normal bir insanın nefsi müdafaa ya da savaş koşullarında insan öldürmesi üzerine yaşadığı bu duyguları yaşamıyorlar; bu duygusuzluk, onların adam öldürmelerini kolaylaştırıyor.
Ön lob hareketsiz

Kendi kendini kontrol edebilme, olgunluk, düşünüp yargıya varma, nazik olma, karar verme gibi bizi uygar yapan kişilik özellikleri, beynimizin ön lobu tarafından kontrol ediliyor. Normal bir insan beyninin ön lobunda yüksek bir hareketlilik olduğu biliniyor. Bu hareketlilik, insanın duygularının farkına varmasını sağlıyor. Normal insanların sevgi, üzüntü, korku, pişmanlık, suçluluk gibi duygusal reflekslerinin varlığı, kişinin beynindeki ön lobun iyi çalıştığını gösteriyor.

Psikopat beyninin ön lobundaki duygusal hareketlilik ise normal bir insan beynine oranla çok az. Bu sonuç, insanî duyguları hissedemeyen psikopat kişilikli kişilerin katil, terörist ve acımasız bir diktatör olma eğiliminin yüksek olduğunun göstergesi. Psikopatların beynindeki hareketsizlik, PET (Positron Emission Tomography) gibi görüntüleme teknikleriyle açıkça görülebiliyor.

Cinayet suçlamasıyla mahkûm olan 31 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, 20 mahkûmun beyin ön loblarında anormallikler olduğu görüldü. Kanada'da yapılan bir başka araştırmada da, 372 mahkûmun yüzde 64'ünde ön lobda sorun saptandı.

Amerikalı bilim adamı Adrian Raine'in 41 katil üzerinde yaptığı araştırmada da, bu kişilerin beyinlerinin ön lobunun normal insanlara göre çok daha az çalıştığı görüldü. Raine'in, 1995'te PET kullanarak yaptığı araştırma, ön lobların belli bir bölümü olan prefrontal cortex'in psikopatlarda normal insanlardan çok daha farklı çalıştığını gösterdi.

PET, beynin yakıtı sayılan glikozun, beynin değişik bölgeleri tarafından ne kadar tüketildiğini ölçüyor. Verilere göre psikopatların prefrontal cortex'lerindeki glikoz seviyesi, normal insanlarınkinden çok daha azdı. Glikoz seviyesi farklılığı, denek psikopatın yaşına, cinsiyetine, sağ el-sol el kullanımına, ırkına, kafa travması olup olmadığına, şizofreni bulunup bulunmadığına bağlı değildi. Üstelik deneklerden hiçbiri test süresince hiçbir psikoaktif ilâç kullanmamıştı.

Raine'in belirttiğine göre normalde de ön beynin zarar görmesi, insanda düşüncesizce hareket etmeye, kendi kendini kontrol edebilme yeteneğinin kaybına, çocukça hareketlerde bulunmaya, zaman kavramında zayıflamaya, karar verme yetisinin kaybolmasına yol açabiliyor.

Üzülmez ve hatırlamazlar

Araştırmalar, psikopatların 'seni seviyorum' sözünü, "Bir fincan kahve verir misin?" der gibi duygusuzca söyleyebildiklerini gösterdi. Bir dizi seri katil üzerinde yapılan beyin taramalarına göre, bu kişiler en yakınlarının resimleri gösterildiği zaman bile en küçük duygu belirtisi göstermiyorlar. Psikopat katiller, sevdikleri bir kişinin kanser olduğunu öğrendiklerinde bile üzüntü duymuyorlar.

Psikopat kişilerde beynin ön lobununun işlev görmemesi, hafıza sorunlarına ve kendilerini kontrol edememelerine neden oluyor. Bu durum, psikopatı çekinmeden suça yönlendirebiliyor.

Asosyal kişilik de beyinden

2000 yılının başında Antonio Damasio tarafından yapılan başka bir araştırma ise bebeklik sırasında prefrontal cortex'in hasar görmesinin, ileriki yaşlarda ahlâksal ve sosyal ilişkilerde sıkıntı yarattığını gösteriyor.
British Columbia Üniversitesi profesörlerinden Robert Hare, psikopatların beyin dalgalarının ritmi ile çocuklarınki arasındaki benzerliği gözler önüne seren ilk bilim adamı oldu. Çoğu psikopatın davranışının, istediğini elde edememiş şımarık bir çocuğunkine benzemesi, belki de psikopatların yeterli beyinsel olgunluğa ulaşamadıklarının bir göstergesiydi. Profesör Hare, araştırmaları sırasında, psikopatlar için bazı sözcüklerin farklı anlamlar taşıdığını da ortaya koydu. Sıcak-soğuk ve sevgi kelimeleri söylenip ilişki kurulması istendiğinde, psikopatların büyük bir çoğunluğu sıcak ile soğuk arasındaki ilişkiyi vurgularken, sevgi ile sıcaklık arasında bir bağ düşünemiyorlardı.


Psikopat kişiliklerde, beynin ön lobu çalışmadığı için, korku hissi uyanmaz. Ve kişi rahatlıkla suç işleyebilir. İşlediği suçun ardından üzüntü ya da pişmanlık da duymaz.