Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Mutluluk nerde gören duyan bilen var mı??
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Mutluluk yıllardır tartışılıp durmuştur.Olayın tarihçesine girip kafa ütülemeyeceğiz.Ama örnekler vereceğiz.
-Mutluluk sevdiğin ama çooooook sevdiğin biriyle evlenmek aynı zamanda ölmektir ki birinin acısını diğeri çekmesin.
-Mutluluk çok parası olmasıdır insanın.
-Mutluluk sağlıklı olmak ve bu yolda tedbirler alınabilmesidir.
-Mutluluk ilimde zirveye çıkmak ve orada kalmaktır ve bu uğurda her soranın sorusunu cevaplamaktır.
-Mutluluk mavi bir gülü doyasıya koklamaktır.Smiley
-Mutluluk cicek ve böceklerin olduğu ortamda romantik hayaller kurmasıdır insanın hele o hayeller gerçekleşirse.....Smiley


Evet benim gibi sizdede gülüyorsunuz bunu görebiliyorum.Hiç biri değil aslında.Mutluluk elindeki yetinebilmek,uzaktaki güzelliklere bakarken yakınındakileri gözden kaçırmamaktır.Ve mevcut olan şartlar içinde güzelliği güzellikleri yakalayabilmektir.Dün babalar günüydü ve bayan personelin birinin gözler puslu ve buğulu ağlamak üzereyken yakalandı bana.Gülmeye çalıştı filan ama olmadı.Kapattım kapısını ağla dedim sen doyasıya sende bir sıkıntı var.10 dakika sonra kapı açıldı ve geldi.
"Malum dedi bugün babalar günü" Babasını kaybetmişti 2 ay kadar filan oldu.Çok çekti adamcağaz hastaneler oksijen tüpleri filan.Sabah gözler kıpkırmızı ve moralde sıfırsa anlardık ki gecelemişler hastanede.Buyurun buradan yakın ve yukarıdaki mutluluk tanımlarını bu kadıncağaza uygulayın ben denedim olmuyor.Yani insanın babasının ve annesinin sağ olması,onlarla sabah kahvaltı yapıp şakalaşması bizim belki hiç düşünmediğimiz bir mutluluk ama ne mutluluk.
Yani eldeki imkanları gözden kaçırmadan,onları hep görerek,özümseyerek mutlu olacaz.Polyannacılık yapmayacaz.Halen yitirmediğimiz şeylere şükredeğiz ve elimizdeyken mutlu olacağız.Elimizden alınıncada şükredip şükürden hasıl olan sevaba ve manevi hazza garkolup bir daha şükredeceğiz.
Çok üzgün modda olduğum zamanlarda veya sohbetlerde hep şunu söylerim.
"mutlu olan varmı arkadaşlar(cevabını beklemeden devam ederim) şu an belki dünyada bin kişi kanamalı bir hastası için kan arıyor bulamıyor ve hastası ölecek bununla uğraşıyor.Bir çokları yeni doğan bebeğini kaybetti.Bir çokları ameliyathane kapılarında doktorun çıkıp vereceği haberi bekliyor ve saatler asırlar gibi geliyor insanlara.Örnekler çoğaltılabilir.Şimdi bu örnekleri düşünüp soralım kendimize canım kardeşlerim m u t l u m u y u z ?

Küçük bir alıntı:
Mutlu olmak hayatın güzelliklerini görmek hayatı olduğu gibi yaşamaktır.

Herkes mutlumu acaba kimimiz mutlu kimimiz ise hayata sırtını çevirmiş.

Evin bir köşesine sinmiş dertlerimizle oyalanıyoruzdur.

Düşünüyorum en mutlu olduğum şeyler nedir diye tabi ailem sabahları onların sesini duymak onların var olduğunu hissetmek ve onlar için özel olduğu bilmek mutluluk bu değilmidir.

Zaten hayatı sevdiklerimizle bizi sevenlerle paylaşmak sevincimizi mutluluklarımızı bunlardır bizi hayata bağlayan hayatta budur işte bir küçük mutluluk...

başka bir alıntı:
Fikirlerimiz birer yakıttır.Bizi ilerilere taşıyan araçlardır.Bir bakarsınız daha yüksek düşünce dünyasına adımınızı atmışsınızdır.Gerisi yol boyu seyir.Elinizden tutan güç bakalım sizinle neleri paylaşacaktır.İçiniz mutluluk ve şükran duygusuyla tanışır.

Bir seyir başlar zihninizde.Bir kelime diğerini çağrıştırır,bir diğeri bir diğerini.Bir bakmışsınız papatya bahçesinde sarmalanmıştır her yanınız.Ancak bu bahçe fikir bahçesidir.Yumuşacık ve mis gibi kokularla berabersinizdir.Onlarla beraber olmayı istemelisiniz.

İstemeden sizin onlara olan aşkınızı hissetmeden sizinle beraber olmayı onlarda istemeyeceklerdir.Bu kaynağın bitmeyeceğine inanırsanız o kaynak sizi hiç bırakmayacaktır.Ta ki siz düşünmeyi bırakana kadar.Düşünmenin zevkini alan biri bu eylemi bırakabilir mi?Hayatın anlamı görünenin arkasında görünmeyenle birlikte olmak değil midir?Buda ancak düşünme yolundaki engelleri aşmakla olur.

Her eşyanın,her olayın,her insanın bize anlatmak istediklerini algılayıp ona göre davranırsak,onları anladığımızı karşımızdakine hissettirirsek hayat daha manalı ilişkiler arzedecektir.Hiç bir şey boşa varolmamıştır.Mutlaka bir anlamı vardır.

Bize düşen onunla beraber olmak ve onu bu anlayışla yaşamaktır.Ne güzel hayatımda sende varsın ve ben senin sayende nelerle karşılaşıyorum.

Hayatımı zenginleştiriyorum.Sen olmasaydın monoton ve tekdüze bir hayatım olacaktı. Hayatımızdaki tüm objelere ve varlıklara bu anlayışla yaklaşırsak, onlarda bizdeki sevgi titreşimini hissedecek ve bize öyle yaklaşacaklardır.Kendimizi o kadar çok düşünüyoruz ki,karşımızdakilerin böyle düşünebileceği aklımıza gelmiyor değil mi?Halbuki mutluluklar ve sevinçler paylaşılınca artmaz mı? Üzüntülerde paylaşılınca eksilmez mi?O zaman ne duruyoruz ?

İnsanlarla beraber olmanın, birbirimizi anlamanın, samimiyetin sıcaklığıyla yaşayayalım.Daha çok birlik beraberlik içinde olalım.Sevgi kavramını yaşayalım ve yaşatalım.
bir alıntı daha:
Franklin, bir çocuga bir elma vermis. Çocuk çok sevinmiş. Bir elma daha vermiş. Çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince; çocuk sevinçten deliye dönmüş.
Ve bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zaptedememiş, sonuncusunu düşürmüş yere...
Bu sefer ağlamaya başlamış çocuk. Hayat böyledir işte...
Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder. Keyifler degildir yasami degerli yapan. Yasamdir, keyif almayi degerli kilan"

tamam kızmayın söz bu son alıntı:

Ömür çok kısa yarın ne olacağımız belli değilo zaman neden hep birlikte hayatın güzelliklerini yaşamıyoruz*
hayata neden hep kötü yönleriyle bakıyoruz yaşanacak okadar güzel şey varken neden ailemizle dostlarımızla güzel bir hayat yaşamayalım ki....
Sizde hayatı seviyorsanız yaşamanızın kıymetini bilin unutmayın yarın son gün olabilir............
Bakın söz verdiğim gibi bitti.Bu konuyla ilgili katılımlarınızı bekliyorum.
Allah hepinizden razı olsun..Selamun aleyküm dostlar..



Sehle:Gözün ağlamadan önce veya ağladıktan sonra o puslu ve buğulu halini tarif için arapların kullandığı kelime demek arkadaşlar.
İşte bunu mutluyken de mutsuzken de yapabilmek mutluluğun kafanda olduğunu ve sana göre şekillendiğini ısbatlıyor...Polyannacılık çok başka bir şey....Elinde imkan varken şükür,yokken sabır sen hiç böyle polyanna gördünmü..İslamiyet birazda sufilik şerpiştirilmiş görüş diyebiliriz bence.
Bir aile düşün8ama düşün gerçekten beni yorma) 3 tane çocuğu var.Ailenin maddi durumu ve bütün diğer vasifları aynı çünkü bir tane aile.O bir tane aileninde 3 çocuğu olduğuna göre ve o çocuklar aynı ailede olduklarına göre aynı ortam içindedirler demektir.Smiley Şaka bir yana
Gelelim sadede:o 3 çocuğa sorduğun zaman mutlumusun sorusunun emin ol 3 farklı cevap alırsın??
Neden?
Cevaplarsan sevinirim?Çünkü içlerinden ben mutluyum veta en çok mutluyum diyen polyanna ya benzer bir fıtratla doğmuş demede gerisi önemli dil.
Allah a emanet olunuz.
ya bişey belirteyim burda ders analatır gibi davranmasanız en azından bana karşı [Resim: smiley.png]


denerim...Ama zor..