01-10-2007, 09:32
Her şeyi Kur’anda açık olarak bulmak zordur. Sahih-i Müslim'de bildiriliyor ki:
İbni Mesud hazretleri, (Dövme yapan ve yaptırana lanet olsun) mealindeki hadis-i şerifi rivayet edince, Ümmü Yakub adında ihtiyar bir kadın, "Ben Kur'anın hepsini okudum, ama böyle bir lanet yok” dedi. İbni Mesud hazretleri, "Dikkatli okusaydın mutlaka görürdün” diyerek şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:
(Resulullahın size verdiklerini alın, yasakladıklarından sakının!) [Haşr 7]
Birkaç âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Al-i İmran 32]
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih etme, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(İhtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.) [Nisa 65]
(Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz. Onun [din işlerine ait] sözü vahiydir.) [Necm 3, 4]
İbni Mesud hazretleri, (Dövme yapan ve yaptırana lanet olsun) mealindeki hadis-i şerifi rivayet edince, Ümmü Yakub adında ihtiyar bir kadın, "Ben Kur'anın hepsini okudum, ama böyle bir lanet yok” dedi. İbni Mesud hazretleri, "Dikkatli okusaydın mutlaka görürdün” diyerek şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:
(Resulullahın size verdiklerini alın, yasakladıklarından sakının!) [Haşr 7]
Birkaç âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Al-i İmran 32]
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih etme, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(İhtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.) [Nisa 65]
(Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz. Onun [din işlerine ait] sözü vahiydir.) [Necm 3, 4]