Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Ben aşkı bir üveyikten satın aldım
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Ben aşkı bir üveyikten satın aldım
Yaşım onaltı
O zamanlar bakır rengindeydi dağlar
Daha şivan düşmmişti böğrüme
Daha deli deli esmemişti rüzgâr
Kalbim acıya düşmemişti
Sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım
Halaya delikanlıbaşı olacaktım
Bıyıklarım yeni terlemişti
Gurbeti ismail dayımın gönderdiği kuru üzüm ve fıstıktan
Bir de istanbul fotoğraflarından tanıdım
Hey deli yanım
Türkülerim ince gül dalım
Gönül gözüm verdiğim sözüm
Ve ne zaman duman olsa munzurun doruklarında kalırdı gözüm
Arada bir durup fırata bakışımyanımdan hiç ayırmadığım
Bir üveyikten satın aldığım halis aşkım
Yani rahmetlik gülüyordum
İstanbulu fotoğraftan
Vurgununu üveyikten belliyorum
O zemheri akşamında
Oturup ocağın karşısında babam
Oğul yürü dedi yürüdüm
Topak aldı acıdan babam
Yumdu gözleriniyalınız bir ah etti anam
Sessizce ırmağa düştü sözleri
Yürüdüm terleyen bıyıklarım
Şahin bakışım
Ve yıldızlı gecelerden birinde canım
Bir üveyikten satın aldığım halis aşkım geride kaldı
Hani benim yıldızım .hani şeyle bakışım
Hani sazım ,halis aşkımdağlardan geliyorum ben fıratın doğduğu yerden
Gönüle aktığı yerden,serin gözebaşından
Soğuk bulgur aşından
Dağlardan geliyorum ben ,aşkın doğduğu yerden hey
Yusufun kuyusundan ,eyyübün sabrından
Etmeyin elemeyin ben istanbulu fotoğraftan
Vurgunu üveyikten biliyorum
Hey anam,ne aynam ne tarağım ,ne sedef çakım
Ne tesbihim,ne mintanım
Bir han odasında akşam alacası değip geçerken böğrüme
Yavaşça önüme düştü alın yazım
Kim tutar kaldırır başımı yerden
K,im dinler türkülerimi bozlağımı
Bir duan olaydı yanıbaşımda
İki çift lafın
Bir tas ayranın
Bir dağ soluğun
Entarine yapışmış kalmış bir yayla çimeni
Bir tesbih böceğin,bir avuç toprağın
Bir küçük taşın,bir tel saçın al yazmanın altında
Hey anam akşam indi kırıldı sazım
İstanbulda haramiler sokağında
Bir han odasında yavaşça önüme düştü alın yazım
Hani benim yıldızım hani şeyla bakışım
Hani dağlara verdiğim aşkım
Akşam dediğin ana
Dam aralıklarından han bacalarından kaçıp giden güneşin
Vurması değil mi ta dağlara,dağlarıma
Yani akşam dediğin
Bir han odasında bir ben bir viranşehirli yakup
Çaykaralı musa ,üç bardak çay hatırına
Üç gurbet türküsü değilmi uçurduğumuz
Üç damla baldıran zehiri değilmi ana akşam dediğin
Buradan bu halis aşkımı bir han odası kirasına sattığım
Hovarda istanbuldan
Aranan bütün overlokçular sıra ütücüler adına
Budur havadisimhatırladığım,ne bulgur tadı ne bir çiçek
Ne bir isim,ben gündüzleri müslüm gürses dinlemeye
Geceleri alın yazımı görmeye hüküm giymişim
Ama yine de öperim gözlerinden
Dağlarımın çimenimin
Ve kanayan gençliğimin
Öperim hepsinin tekmil gözlerinden
Bıyıkları yeni terleyen gençliğimin adına
Ana can ana canan ana,yaran ana
Oy ana
Ben aşkı bir üveyikten satın almıştım
Yaşım onaltı
O zamanlar bakır rengindeydi dağlar
Daha şivan düşmmişti böğrüme
Daha deli deli esmemişti rüzgar
Kalbim acıya düşmemişti
Sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım
Halaya delikanlıbaşı olacaktım
Bıyıklarım yeni terlemişti