08-12-2007, 18:09
İBRAHİM Aleyna Ve Aleykum Selam VE UMMETİ
-ÇAĞLAR BOYU İMTİHAN-
HOR BAKMA BU TOPRAĞA,
ALTINDA KİMLER YATAR?
HANİ BUNCA ENBİYA?
YÜZBİNLERCE PEYGAMBER YATAR!
SIRTI İLE KUM TAŞIYAN,
GÖZYAŞI İLE YOĞURAN,
KÂBE’YE BİNA KURAN,
İBRAHİM PEYGAMBER YATAR.
KARDEŞLERİ TARAFINDAN KUYUYA ATILAN,
ESİR PAZARLARINDA “KÖLE” DİYE SATILAN,
SONRA MISIR’A SULTAN OLAN
YUSUF PEYGAMBER YATAR.
DOĞUNCA SECDEYE KAPANAN,
“ÜMMETİM” DİYE HAKK’A YALVARAN
ÜMMETİNE SIRATI MÜSTAKİMİ BIRAKAN
HZ.MUHAMMED MUSTAFA YATAR.
Burada anlatılanlar bir özettir. Özeti aktarılan konunun tamamı ayetlerden oluşmaktadır. Ayetleri bu özetin sonuna alıyoruz Önce bu özeti okuyup, ardından da ayetleri dikkatli bir şekilde okuyacak olursak, Kur’anın verdiği ilahi mesajı alırız inşaallah. Bu özette sunulan olay bugün Nemrut Dağı olarak bilinen yerde geçmektedir.
İbrahim (as) 18 yaşında bir delikanlı iken babası Azer’i ve çevresindekileri Allah’a kulluk etmeye davet ediyordu. Hem de öyle ikna edici metodlarla yapıyordu ki davetini, tezine akıl ve düşünce yoluyla itirazda bile bulunamıyorlardı. İbrahim(as)’ın babası Azer Nemrut’un Puthane bakanı idi. Kavminin tamamı “Sabiin” denilen, gök cisimlerine tapan putperest insanlardı. Gök cisimlerin yeryüzünde sembolü saydıkları pek çok putları vardı. İBRAHİM(as) :”Konuşmayan, yemeyen, içmeyen bu heykellere niçin tapıyorsunuz?”
KAVMİ; “Biz atalarımızı bu yolda bulduk, onların yolunda gitmeye devam ediyoruz”
İBRAHİM(as) :”Atalarınızın yolu yanlış idiyse, bile bile onların gittiği kötü sonuca sizde mi gideceksiniz? Yazık değil mi size? Bırakın bu yanlış yolu, alemlerin Rabbi olan Allah’a kulluk edin!”
KAVMİ: “Şayet atalarımıza daha fazla dil uzatacak olursan, mutlaka onlar seni çarpalar.”
Nihayet kavminin bir bayram günüydü. Adetleri gereği evlerindeki yemekleri puthaneye getirdiler ve putların önlerine bıraktılar. Kendileri bayram yerine gittiler. Bir müddet sonra geri dönüp putlarının önüne bıraktıkları kutsanmış ve bereketlenmiş yemekleri geri alacaklar.
KAVMİ: “İbrahim, sende bizimle bayram yerine gelmiyor musun?”
İBRAHİM; gökyüzüne doğru bakarak “Bana birşeyler oluyor” dedi ve bayılıverdi.
KAVMİ: “İşte bizim putlarımız , kendilerine hakaret edenleri böyle çarpar” Onlar bayram yerine gidince, İbrahim (as) da doğru puthaneye gitti. Eline bir balyoz alarak, diğer bütün putları kırdı, sadece en büyük olan putu bıraktı. Ve balyozu da en büyük putun omzuna asıp, puthaneden gitti. Yemeklerini almak için bayram yerinden geri gelen kalabalık putlarının perişan halini görünce krizler geçirdiler. Kendi kendilerine soruyorlardı;
SORU. “Kim kırdı putlarımızı”
CEVAP: “İbrahim adında bir genç putlarımız aleyhinde fazlaca konuşuyordu, sakın o yapmış olmasın?”
KAVMİ:”Getirin o genci buraya” ve İbrahim ( as) getirilir.
KAVMİ: “İbrahim, putlarımızı kim kırdı?”
İBRAHİM (as): “Balyoz büyük putun omzunda olduğuna göre, o kırmış olmalı.”
KAVMİ :”Büyük put neden kırsın İbrahim?”
İBRAHİM (as) :”herhal de, kendisi gibi büyük bir put dururken, küçük putlara ibadet edilmesine kızmıştır. Kıskandığı için kırmıştır onları”
KAVMİ: “İbrahim, putlar taştandır. Putlar konuşmazlar, işitmezler, kıskanmazlar ve hissetmezler; sen bizimle alay mı ediyorsun?”
İBRAHİM(as) :”Ey kavmim...konuşmayan, işitmeyen, kıskanmayan, hissetmeyen ve kendilerini bile korumaktan aciz olan bu putlara ne diye tapıyorsunuz? Kendisine faydası olmayanın sizlere hiç faydası olabilir mi?
Kavmi putlarının intikamını almak ve herkese örnek olması için İbrahim (as) ı ateşte yakmaya karar verdiler. Çok büyük bir ateş yaktılar. Bütün insanları toparladılar. O kadar büyüktü ki ateş, İbrahim (as)ı mancınıkla attılar ateşe. İbrahim (as) ın düştüğü ateşin içindeki yer, çimenlik ve serin bir duruma dönüştü. Nasıl dönüşmesin ki, çünkü Allah emretmişti : "Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!" dedik. (Enbiya-69) İbrahim (as)ın ateşin içerisinden yürüyerek çıktığını gören kavmi iman etmemişlerdi, hatta babası bile. Bir tek Hz.Lut iman etmişti. Diğerlerinin tamamı imtihanı kaybettiler.
SORU. :”Şayet o mucize karşısında bugünün insanı olsaydı iman eder miydi?”
BUGÜN İBRAHİM AS.IN KIRDIĞI PUTLARI GÖRMEK İSTEYENLER NEMRUT DAĞINDAKİ BURNU KIRIK, KULAKLARI KOPMUŞ, GÖZLERİ ÇIKMIŞ, HEYKELLERE BAKSINLAR. İBRET ALSINLAR. Bir de kendi kendilerine sorsunlar:”BİNLERCE YIL ÖNCE BU PUTLARA TAPANLARLA, BUGÜN BU HARABERE “DÜNYANIN 7 HARİKASINDAN BİRİ” DİYE HAYRANLIK DUYANLARIN ARASINDA NE FARK VARDIR?”
İbrahim (as)ile ilgili ayeti kerimeler:
Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık.(Enbiya-51)
O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.(Enbiya-52)
Dediler ki: Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk(Enbiya-53 )
Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi.(Enbiya-54)
Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?(Enbiya-55 )
Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.(Enbiya-56)
Allah'a yemin ederim ki, siz ayrılıp gittikten sonra putlarınıza bir oyun oynayacağım!( Enbiya-57)
Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye(Enbiya-58)
Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir, dediler.(Enbiya-59)
(Bir kısmı Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.(Enbiya-60)
O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler(.Enbiya-61
) Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim? dediler.(Enbiya-62)
Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.(Enbiya-63 )
Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) "Zalimler sizlersiniz, sizler!" dediler.(Enbiya-64)
Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: Sen bunların konuşmadığını pek âlâ biliyorsun, dediler.( Enbiya-65)
İbrahim: Öyleyse, dedi, Allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar vermeyen bir şeye hâla tapacak mısınız?(enbiya-66)
Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?( Enbiya-67) . (Bir kısmı Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.(Enbiya-68 )
"Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!" dedik. (Enbiya-69)
Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.(Enbiya-70 )
Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık. Enbiya-71
Ona (İbrahim'e), İshak'ı ve fazladan bir bağış olmak üzere Ya'kub'u lütfettik; herbirini salih insanlar yaptık.(Enbiya-72)
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.(Enbiya-73)
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu. Bakara-260
İbrahim, ne yahudi, ne de Hıristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi. A.Imran-67
İbrahim, babası Âzer'e: Birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum, demişti. Enam-74
İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi. Tevbe-114
İbrahim cidden yumuşak huylu, bağrı yanık, kendisini Allah'a vermiş biri idi.Hud-75
Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?(Meryem-42)
Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.(Meryem-43)
Babacığım! Şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan, çok merhametli olan Allah'a âsi oldu. Meryem-44 Babacığım! Allah tarafından sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum. Meryem-45
(Babası Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur! Meryem-46
İbrahim: Selam sana (esen kal), dedi, Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır. Meryem-47
Sizden de, Allah'ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime yalvarıyorum. Umulur ki (senin için) Rabbime dua etmemle bedbaht (emeği boşa gitmiş) olmam. Meryem-48
Nihayet İbrahim onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden uzaklaşıp bir tarafa çekildiği zaman biz ona İshak ve Yâ'kub'u bağışladık ve her birini peygamber yaptık. Meryem-49
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik. Meryem-50
(Rasûlüm!) Onlara İbrahim'in haberini de naklet. Şuara-69
Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti. Şuara-70 "Putlara tapıyoruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz" diye cevap verdiler. Şuara-71
İbrahim: Peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı?Şuara-72
Yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı? Şuara-73 Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk. Şuara-74
İbrahim dedi ki: İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü? Şuara-75*76
İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);Şuara-77
Beni yaratan ve bana doğru yolu göster.
-ÇAĞLAR BOYU İMTİHAN-
HOR BAKMA BU TOPRAĞA,
ALTINDA KİMLER YATAR?
HANİ BUNCA ENBİYA?
YÜZBİNLERCE PEYGAMBER YATAR!
SIRTI İLE KUM TAŞIYAN,
GÖZYAŞI İLE YOĞURAN,
KÂBE’YE BİNA KURAN,
İBRAHİM PEYGAMBER YATAR.
KARDEŞLERİ TARAFINDAN KUYUYA ATILAN,
ESİR PAZARLARINDA “KÖLE” DİYE SATILAN,
SONRA MISIR’A SULTAN OLAN
YUSUF PEYGAMBER YATAR.
DOĞUNCA SECDEYE KAPANAN,
“ÜMMETİM” DİYE HAKK’A YALVARAN
ÜMMETİNE SIRATI MÜSTAKİMİ BIRAKAN
HZ.MUHAMMED MUSTAFA YATAR.
Burada anlatılanlar bir özettir. Özeti aktarılan konunun tamamı ayetlerden oluşmaktadır. Ayetleri bu özetin sonuna alıyoruz Önce bu özeti okuyup, ardından da ayetleri dikkatli bir şekilde okuyacak olursak, Kur’anın verdiği ilahi mesajı alırız inşaallah. Bu özette sunulan olay bugün Nemrut Dağı olarak bilinen yerde geçmektedir.
İbrahim (as) 18 yaşında bir delikanlı iken babası Azer’i ve çevresindekileri Allah’a kulluk etmeye davet ediyordu. Hem de öyle ikna edici metodlarla yapıyordu ki davetini, tezine akıl ve düşünce yoluyla itirazda bile bulunamıyorlardı. İbrahim(as)’ın babası Azer Nemrut’un Puthane bakanı idi. Kavminin tamamı “Sabiin” denilen, gök cisimlerine tapan putperest insanlardı. Gök cisimlerin yeryüzünde sembolü saydıkları pek çok putları vardı. İBRAHİM(as) :”Konuşmayan, yemeyen, içmeyen bu heykellere niçin tapıyorsunuz?”
KAVMİ; “Biz atalarımızı bu yolda bulduk, onların yolunda gitmeye devam ediyoruz”
İBRAHİM(as) :”Atalarınızın yolu yanlış idiyse, bile bile onların gittiği kötü sonuca sizde mi gideceksiniz? Yazık değil mi size? Bırakın bu yanlış yolu, alemlerin Rabbi olan Allah’a kulluk edin!”
KAVMİ: “Şayet atalarımıza daha fazla dil uzatacak olursan, mutlaka onlar seni çarpalar.”
Nihayet kavminin bir bayram günüydü. Adetleri gereği evlerindeki yemekleri puthaneye getirdiler ve putların önlerine bıraktılar. Kendileri bayram yerine gittiler. Bir müddet sonra geri dönüp putlarının önüne bıraktıkları kutsanmış ve bereketlenmiş yemekleri geri alacaklar.
KAVMİ: “İbrahim, sende bizimle bayram yerine gelmiyor musun?”
İBRAHİM; gökyüzüne doğru bakarak “Bana birşeyler oluyor” dedi ve bayılıverdi.
KAVMİ: “İşte bizim putlarımız , kendilerine hakaret edenleri böyle çarpar” Onlar bayram yerine gidince, İbrahim (as) da doğru puthaneye gitti. Eline bir balyoz alarak, diğer bütün putları kırdı, sadece en büyük olan putu bıraktı. Ve balyozu da en büyük putun omzuna asıp, puthaneden gitti. Yemeklerini almak için bayram yerinden geri gelen kalabalık putlarının perişan halini görünce krizler geçirdiler. Kendi kendilerine soruyorlardı;
SORU. “Kim kırdı putlarımızı”
CEVAP: “İbrahim adında bir genç putlarımız aleyhinde fazlaca konuşuyordu, sakın o yapmış olmasın?”
KAVMİ:”Getirin o genci buraya” ve İbrahim ( as) getirilir.
KAVMİ: “İbrahim, putlarımızı kim kırdı?”
İBRAHİM (as): “Balyoz büyük putun omzunda olduğuna göre, o kırmış olmalı.”
KAVMİ :”Büyük put neden kırsın İbrahim?”
İBRAHİM (as) :”herhal de, kendisi gibi büyük bir put dururken, küçük putlara ibadet edilmesine kızmıştır. Kıskandığı için kırmıştır onları”
KAVMİ: “İbrahim, putlar taştandır. Putlar konuşmazlar, işitmezler, kıskanmazlar ve hissetmezler; sen bizimle alay mı ediyorsun?”
İBRAHİM(as) :”Ey kavmim...konuşmayan, işitmeyen, kıskanmayan, hissetmeyen ve kendilerini bile korumaktan aciz olan bu putlara ne diye tapıyorsunuz? Kendisine faydası olmayanın sizlere hiç faydası olabilir mi?
Kavmi putlarının intikamını almak ve herkese örnek olması için İbrahim (as) ı ateşte yakmaya karar verdiler. Çok büyük bir ateş yaktılar. Bütün insanları toparladılar. O kadar büyüktü ki ateş, İbrahim (as)ı mancınıkla attılar ateşe. İbrahim (as) ın düştüğü ateşin içindeki yer, çimenlik ve serin bir duruma dönüştü. Nasıl dönüşmesin ki, çünkü Allah emretmişti : "Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!" dedik. (Enbiya-69) İbrahim (as)ın ateşin içerisinden yürüyerek çıktığını gören kavmi iman etmemişlerdi, hatta babası bile. Bir tek Hz.Lut iman etmişti. Diğerlerinin tamamı imtihanı kaybettiler.
SORU. :”Şayet o mucize karşısında bugünün insanı olsaydı iman eder miydi?”
BUGÜN İBRAHİM AS.IN KIRDIĞI PUTLARI GÖRMEK İSTEYENLER NEMRUT DAĞINDAKİ BURNU KIRIK, KULAKLARI KOPMUŞ, GÖZLERİ ÇIKMIŞ, HEYKELLERE BAKSINLAR. İBRET ALSINLAR. Bir de kendi kendilerine sorsunlar:”BİNLERCE YIL ÖNCE BU PUTLARA TAPANLARLA, BUGÜN BU HARABERE “DÜNYANIN 7 HARİKASINDAN BİRİ” DİYE HAYRANLIK DUYANLARIN ARASINDA NE FARK VARDIR?”
İbrahim (as)ile ilgili ayeti kerimeler:
Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık.(Enbiya-51)
O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.(Enbiya-52)
Dediler ki: Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk(Enbiya-53 )
Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi.(Enbiya-54)
Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?(Enbiya-55 )
Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.(Enbiya-56)
Allah'a yemin ederim ki, siz ayrılıp gittikten sonra putlarınıza bir oyun oynayacağım!( Enbiya-57)
Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye(Enbiya-58)
Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir, dediler.(Enbiya-59)
(Bir kısmı Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.(Enbiya-60)
O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler(.Enbiya-61
) Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim? dediler.(Enbiya-62)
Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.(Enbiya-63 )
Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) "Zalimler sizlersiniz, sizler!" dediler.(Enbiya-64)
Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: Sen bunların konuşmadığını pek âlâ biliyorsun, dediler.( Enbiya-65)
İbrahim: Öyleyse, dedi, Allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar vermeyen bir şeye hâla tapacak mısınız?(enbiya-66)
Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?( Enbiya-67) . (Bir kısmı Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.(Enbiya-68 )
"Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!" dedik. (Enbiya-69)
Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.(Enbiya-70 )
Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık. Enbiya-71
Ona (İbrahim'e), İshak'ı ve fazladan bir bağış olmak üzere Ya'kub'u lütfettik; herbirini salih insanlar yaptık.(Enbiya-72)
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.(Enbiya-73)
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu. Bakara-260
İbrahim, ne yahudi, ne de Hıristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi. A.Imran-67
İbrahim, babası Âzer'e: Birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum, demişti. Enam-74
İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi. Tevbe-114
İbrahim cidden yumuşak huylu, bağrı yanık, kendisini Allah'a vermiş biri idi.Hud-75
Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?(Meryem-42)
Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.(Meryem-43)
Babacığım! Şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan, çok merhametli olan Allah'a âsi oldu. Meryem-44 Babacığım! Allah tarafından sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum. Meryem-45
(Babası Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur! Meryem-46
İbrahim: Selam sana (esen kal), dedi, Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır. Meryem-47
Sizden de, Allah'ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime yalvarıyorum. Umulur ki (senin için) Rabbime dua etmemle bedbaht (emeği boşa gitmiş) olmam. Meryem-48
Nihayet İbrahim onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden uzaklaşıp bir tarafa çekildiği zaman biz ona İshak ve Yâ'kub'u bağışladık ve her birini peygamber yaptık. Meryem-49
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik. Meryem-50
(Rasûlüm!) Onlara İbrahim'in haberini de naklet. Şuara-69
Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti. Şuara-70 "Putlara tapıyoruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz" diye cevap verdiler. Şuara-71
İbrahim: Peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı?Şuara-72
Yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı? Şuara-73 Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk. Şuara-74
İbrahim dedi ki: İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü? Şuara-75*76
İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);Şuara-77
Beni yaratan ve bana doğru yolu göster.