BEYAZ GÜL
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?
beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.
odamı süsleyen ellerini uzat,
hazzından dile gelsin bastığın halı..
açılsın sevincinden perdeler kat kat..
ışık ve ateş senin için yanmalı..
sonra çevir düğmesini, radyonun
sevdiğin musiki dolsun odama,
dinle şarkısını büyük koronun,
beni düşün! beni düşün ağlama..
içimden bir ses diyor ki sabret..
sonu gelecek bu yalnızlığın,
bütün aynalar gülecek elbet,
açılacak kapılar ansızın..
yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..
yakınsın yalnızlık kadar,
uzaksın yakınmış gibi,
sensiz yaşadığım yıllar
bu kadar güzel değildi.
yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel !!
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
SONSUZ AŞK
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya.
Dalga, seven - kıyı, sevilendir.
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte, ben de seni böyle severim yar.
Yar, bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini...
Sevilmeyeceklerini...
Koklanmayacaklarını...
Okşanmayacaklarını...
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle.
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte, ben de seni böyle beklerim yar.
Yar, ipek böceğini bilir misin?
Onun kozasının içinde ördüğü o ipliğe olan aşkını
Bilir o, ördüğü ipliğin kendisinin ölümü olacağını
Ama aşkına feda eder kendini.
Öyle verir kendini yarenine korkusuzca
İşte, ben de kendimi böyle veririm sana yar.
Yar, ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin ?
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için
Öyle zorludur ki ayrılmaları
Verir meyvesini ağaç
meyve tohum olur, tohum kök olur
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden
İşte bende böyle yar;
Yok olmayı göze aldım, tekrar sende doğmak icin.
AŞK SONSUZ AŞK
Yaz geçti güz geçti günlerim zor geçti
Toprağa tohum düştü canıma can düştü
Bir sevda boy verdi gurbete yol düştü
Gönlüme yarim gül düştü
Kalbimde bir sızı bilmem ki noluyor
Göğsümde birşey var talihsiz çarpıyor
Bir duygu alsa da sarsa da kalbimi
Bilmem ki bana noluyor
Aşk sonsuza...aşk sonsuz aşk
Ah aşkı arıyor kalbim
Ah aşkı arıyor
Aşk sonsuza kadar...aşk sonsuza kadar
Aşk...
Kalbimde bir sızı bilmem ki noluyor
Kaf dağı ardında olsan da tekgülüm
Bir duygu alsa da sarsa da kalbimi
Yar seni arar bulurum
Aşk sonsuza...aşk sonsuz aşk
Ah aşkı arıyor kalbim
Ah aşkı arıyor
Aşk sonsuza kadar...aşk sonsuza kadar
Aşk... !
--------------------------------------------------------------------------------
aşk ordamısın ?
sesimi duyuyorda gelmiyormusun
şaka yapıyorsun herhalde
ama bir şaka bu kadar uzun sürmezki
yeter artık sıkıldım
ne olursun çık ortaya
gecelerim ıssız , sessiz
yokluğun inan çok zor duvarlar dert ortağım artık
ama senin gibi dinlemiyor
anlamıyor beni, hiç teselli vermiyor
o çok soğuk...
ben senin sıcaklığını istiyorum
bir gelsen...
sana söz ağlamıycam artık
hem biliyomusun
sen varken hiç ağlamazdım ben
sadece...
sadece yıldızlar düşerdi gözlerimden...
Pardon! Acaba sizi sevebilir miyim?
Neden?
Neden olacak, korkuyorum!
Korkuyor musun?
Evet ya, korkuyorum.
Cunku seni seversem hemen huyun suyun degisecek.
Sende sevdigim seyler farklilasacak.
Simaracaksin. Begenmez olacaksin artik beni.
Cunku ben artik muhtac olmus olacagim sana, senin gozunde.
Oyle degil mi?
Bilmez misin?
Muhtac olmak acizliktir.
Simdi seni sevdigim icin cezalandiracaksin beni biliyorum!
Hor goreceksin.
Bekleteceksin.
Aramayacaksin.
Menfaatlerin on plana cikacak.
Sayet menfaatlerinide sevmezsem beni sileceksin.
Yalan mi? Sileceksin iste!
Sonra her gun benden azar azar uzaklasacagini seyredip kahrolacagim.
Yahu ben bir seven'im. Yani seni sevgimle onurlandirmis bir insan.
Dunyayi ayakta tutacak insan kudretinin adidir Sevgi...
Simdi ben sevdim diye, bu kudrete ve cesarete sahip oldum diye sen beni nasil ve ne hakla cezalandirabilirsin?
Aklim almiyor. Zeka seviyem de. insanligim da. Yuregim de.
Yok! 'Seni seviyorum' cumlesini cok sarfetme eskir!
Yok! Herkese 'seni seviyorum' deme, sadece asik olunca kullan!
Yok! 'Seni seviyorum' demeden once binbir hokkabazlik yap ve sirin gorun ki sevdigin sevildigi icin kendini dev aynasinda gormesin, onu inlet, surundur, aklini basina getirt, mahvet!
Neden?
Cunku, bu makbul..
Kac....sevsen de sevmesen de kac!
Neden?
Cunku kacan kovalanir aptal! Kacan kovalanir...
iyi de, neden sevdigim icin kaciyorum ki? Ben kacacak ne yaptim?
Kacarak daha mi makbul olacagim? Kacarsam daha mi kiymetim anlasilacak?
Sevmek utanc verici birsey mi ki kacmam gerek? !
Anlayamiyorum...
Oysa ben zaten sevdigimi severek devlestirmisimdir.
Onun dev aynasinda kendisini yeniden devlesmesine ne gerek var ki?
Bir gorebilse benim gozlerimle kendini, eminim kiskanacaktir bendeki kendisini...
Yok ama yok!
Bilmez sevgililer sevilmenin essizligini, bilmez...
Ondandir bol keseden sevgiyi boyle tuketisleri...
Ben hic simarmayan, degismeyen, yozlasmayan, ucup gitmeyen, tukenmeyen sevgi gormedim.
Artik cenaze torenleri iki turlu yapilmali. Biri bedenler icin, Digeri zorla oldurulen sevgiler icin! ...
Ne demis Yilmaz Erdogan, ' Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim'
Anlayin artik varliklari degil, ihtimalleri sever olduk...
Neden?
Cunku ihtimaller hayallerimizdir.
Sevmekse hayatin bir gercegi.
Hayallerimizde sevgilimiz hic degismez.
hatta 'seni seviyorum' dedikce ya gozleriyle, ya elleriyle ya da tatli diliyle ' beni sevdigin icin tesekkur ederim askim ' der...
Tesekkur etmek? ! Beni sevdigin icin...
Evet ya... Bir onurdur, bir oduldur, bir serefdir sevmek ve sevilmek.
Ozgurlugumuzdur. Cesaretimizdir. insanligimizdir.
Ayricaligimizdir.
Ama ne yazik ki birde butun bunlari farkinda olamayisimizdir sevmek...
Korkuyorum. Hep sevdigim icin cezalandirildim.
Artik 'seni seviyorum' derken bana tuhaf tuhaf bakmayacak varliklari daha cok sevmeye niyetliyim... Bir cicek gibi... Bir hayvan gibi... Bir dag manzarasi gibi...
Bir su damlacigi gibi...
Bir kucuk tomurcuk gibi henuz dogmakta olan...
Cunku hepsinin insanlarda var olan bir buyuk silahdan arindirilmisligi var.
Yani dilleri yok, dilleri! Konusamazlar...
Sadece dinlerler...
Sevginizi anlayarak hissederek dinlerler.
Onlara 'Pardon! Acaba sizi sevebilir miyim? ' demeniz gerekmez.
Direkt soylersiniz sevginizi hesapsizca, umarsizca...
Saymadan...
Ve sevgimi ifade edecek her turlu cilginligi hesapsizca yapmak istiyorum.
GURUR denilen sozcugu sozluklerden cikartmak, sevdigim icin sevilerek odullendirilmek istiyorum...
gitmekmi zor kalmak mı?
peki insanlar kolay olanımı seçer hep?
elele tutuşmuşken neden bu ani terkedişler
ağlarken ağlatmanın mantığı nerde
hani yıkılmazdı evler betondan olunca
hani kavgayla başlardı en güzel dostluklar
yanıldık??...yanıldım belkide..
öyle güvendim inandım sözüne
yeminim bildim bağlandım körü körüne
ister cahil de ister saf...
sevmek demiştik adına hatırlarsın?
ne çok şey dığdırmıştık yazılarda kalan yaşanmışlığa
hayalkırıklığım hayallerimi aştı bugece..
ya sen,sen gitmelere mahkummusun?
kendine iyi bak demiyorum
çünkü ben,ben sensiz kendime iyi bakmıycam
boğulup kendi sularımda
berduş misali kapanbıp odama unutmaya çalışıcam
ama unutamıycam!!!
gitmek mi zor kalmak mı?
ne git diyebilirim,ne kal.
ama demesemde anlatır titreyen gülüşlerim
ne olur kal der ne olur duy...
gidersen bu şiir olucak dudaklarımda
çünkü biliyorum gideceksin sanki,
bıktım aynı sahneyi yine yenibaştan yaşamakdan
kahramanlar farklı farklı olsada yaşananlar bir..
gitmek mi zor kalmak mı?
beş dakika daha kalamazmısın
sevgilerimi yollasam avuçlarına almazmısın?
öye ya gidiyorsun belki mutlu belki buruk.
çok şey koymuştum yüreğime..
şimdi ellerimde...
uzansan son kez alamazmısın?
gitmek mi zor kalmak mı?
çiğneyip gururumu yalvarsam sana
allah aşkına desem
yinede kalmazmısın???