12-12-2007, 23:47
Behlül Dana hazretleri birgün kardeşinin tahtına geçip oturur. Birkaç dakika bile oturmadan hemen sarayın hizmetçileri onu görürler ve Behlül Dana hazretlerini tahttan indirdikleri gibi bir de temiz bir dayak atarlar ve Behlül Dana hzleri ağlamaya başlar. O anda saraya Harun Reşit gelerek Behlül'ün neden ağladığını sorar. Oradakiler Behlül'ün büyük ve affedilmez bir hata ettiğini, tahta çıkıp oturduğunu, kendilerinin de tahttan indirip dövdüklerini söylerler. Ağabeyinin ağlamasına üzülen Harun Reşit: “Behlül böyle hatalarından dolayı dövülür mü?” deyip, ondan özür diler.
Behlül Dana hazretleri kardeşine:
-“Kardeşim ben, beni dövdüler diye ağlamıyorum. Ben birkaç dakika tahta çıkmakla bu kadar dayak yedim, yarın senin durumun ne olur, ne kadar dayak yiyeceksin diye düşünüyor ve onun için ağlıyorum.” der. Bu sözler Harun Reşid'in gözlerini yaşartır. .
-“O halde söyle nasıl hareket edersem kurtulurum” der. Behlül Dana hazretleri de ona şu nasihatta bulunur:
-“Adaletle hükmet, kimseyi incitme, millet senden memnun olup sana dua etsinler. Ancak o zaman kurtulursun!
Behlül Dana hazretleri kardeşine:
-“Kardeşim ben, beni dövdüler diye ağlamıyorum. Ben birkaç dakika tahta çıkmakla bu kadar dayak yedim, yarın senin durumun ne olur, ne kadar dayak yiyeceksin diye düşünüyor ve onun için ağlıyorum.” der. Bu sözler Harun Reşid'in gözlerini yaşartır. .
-“O halde söyle nasıl hareket edersem kurtulurum” der. Behlül Dana hazretleri de ona şu nasihatta bulunur:
-“Adaletle hükmet, kimseyi incitme, millet senden memnun olup sana dua etsinler. Ancak o zaman kurtulursun!