Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: dini şiirler
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Efendime gidiyorum
Aldım elime başımı
Efendime gidiyorum
Akıtarak gözyaşımı
Efendime gidiyorum

Ağlıyorum coşa coşa
Dere tepe aşa aşa
Hiç durmadan koşa koşa
Efendime gidiyorum
Hasretlik yaktı bağrımı

İlaç dindirmez ağrımı
Ele duyurup çağrımı
Efendime gidiyorum
İtikat etmem fallara
Tahammülüm yok yıllara

Göz yaşı döküp yollara
Efendime gidiyorum
Yollar uzun, günler kısa
Çekmiyorum hiçbir tasa
Sıcak kuma basa basa

Efendime gidiyorum
Dışım soğuk, içim volkan
Görüşmeye var mı imkan
Belalara olur kalkan
Efendime gidiyorum

Sular gelmiyor kurnama
Hasretlik tüttü burnuma
Taşlar bağlayıp karnıma
Efendime gidiyorum

Benlik putunu yıkmadan
Basamak bile çıkmadan
Rezil halime bakmadan
Efendime gidiyorum.
Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Mü'min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen.
Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.

YUNUS EMRE DİVANI
Ey kara iklimlerin beyaz meltemi;
Nasıl da muhtacız sana
Efendim bilsem şimdi!
Güller gülemeden açıyor kaç asırdır,
Ve ümmetini yakan his;
Gidişinin verdiği kahırdır.

Gel diyoruz her sabah,
Her akşam, her gün,her ay
Ve yıllardır…
Bir ümitle koşuyoruz yarınlara
Ey Nebi!

Çünkü bize beslediğin sevgiyle
Yüreklerimiz hayattardır.
Hastayız,aciziz,muhtacız Sana
Her zamankinden bin kat daha fazla!
Yalvarıyoruz Rabbimiz’e

İstiyoruz Seni geri bin bir niyazla.
Gel ne olur!
Çal yeniden paslı yürek kapılarını
Ve bizi sar sıcacık yüreğine
Nazla,nazla…

Bırakma sakın bizi Sevgili.
Senin aşkın içimizde bahardır.
Getirdiğin yüce dava
En sevgili, en yardır!
Ötelerin ötesinde duadasın biliyorum.

Bizim için akıttığın yaşların
Harıyla yanıyorum
Ve Sana layık mıyım hissiyle
Kendimden utanıyorum.
Ey en anne yürekli,

Ey yüreği binbir renkli,
Gönül tahtının gül kokulu yetimi!
Keşke olabilseydik
Duygularının bir dirhemi.
Belki o zaman hissederdi yüreğimiz

Estirdiğin meltemi!
Çağlar dolusu özlemimle
Yalvarıyorum yıllardır,
Bırakma beni!
Rüyalarımda bile arıyorum,

Asr-ı Saadet’i yaşattığın beldeni…
Ey mutluluk menbaı,
Ey gönüller tabibi,
Ömrümce seve seve
Çekerim bu hasreti.

Öyle ki, aşkından unuttum
Mahlukata nefreti.
Sende buldum ben hayatı,
Sende buldum
Aşkı yaşamak adına kuvveti.!

Bırakmadın,bırakmazsın ama,
Yalvarıyorum Sana
Bırakma tek başına
Sevginsiz,
Sensiz, şu aciz ümmetini!!!
canım çok güzel şiirler emegine saglıkSmiley (18)
Ey insanoğlu!

Ey insanoğlu! yaptığınla sevinme,ettiğinle yerinme
Ulu dağlarla yücelik yarışına girip,kendinle övünme

Senden büyük ALLAH vardır,onun sözü hep haktır
Büyüklenerek ona karşı gelene,cehennem müstehaktır

Kalemle yazı yazmayı o öğretti,bilmediğini belletti
Beşikten mezara dek, hiç durmadan seni gözetti

Nice nimetlerle bezedi etrafını,donattı bedenini
Akıl,idrak ve imanla güzelce süsledi her yerini

Sakın nankörlük edip de şeytana uyma hayasızca
Son pişmanlık fayda vermez,cehennemde yanınca

Uy onsekizbin alemin efendisi Hz. Muhammed'in sünnetine
Gir hiç tükenmek bilmeyen sonsuz nimetler cennetine
Ne fayda

Yeni ilaç bulduk, diyor tabipler,
Lokman gibi, devâ bilse, ne fayda.
Son nefeste söylemezse, bu diller,
bülbül gibi dilin olsa, ne fayda?

Milyarın olsa da, rızkını yersin,
ecel şerbetini bir gün içersin!
Yalın ayak, başın açık gidersin,
dünya dolu, malın olsa, ne fayda!

İlmin, rütben çok olsa da kardeşim,
imanın yoksa, günah ise işin,
Secdeye hiç, koymadın ise, başın,
dünyaya diktatör olsan, ne fayda.

Sur çalınıp, yıldızlar dökülünce,
deniz kuruyup, sular çekilince,
Dağlar da, pamuk gibi atılınca,
harâmdan mal toplamışsan, ne fayda.

Cehennem, uzaktan gösterilince,
ateşin, mahşer yerine sürünce,
Sırat köprüsüne, halk yürüyünce,
aslan gibi gücün olsa, ne fayda?

Helâl, harâm demez, toplarsın malı,
Milyon olsa, dersin milyar olmalı.
Gözün aç, bu dünya fanidir fani!
gidecek, sende çok dursa, ne fayda?

Bir gün olur, götürürler evinden,
kurtuluş yok, Azrâilin elinden.
Allah adını bırakma dilinden,
bin yıl kadar ömrün olsa, ne fayda?

Zahmetli iş yoktur, İslamiyette,
kalbi, ruhu besler, ibadetler de.
Ne için müslüman olmazsın, sen de?
kâfir, çok iyilik etse, ne fayda?
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!
Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında,
Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında,
Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i İslâm;
Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm!
Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyn'i,
En sonra, salîb ormanı görmek Harameyn'i!...
Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicaz'ın
Âteşli muhitindeki sûzişli niyâzın
Emvâci hurûş-âver olurken melekûta?
Sönsün de, İlâhi, şu yanan meş'al-i vahdet,
Teslis ile çöksün mü bütün âleme zulmet?
Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman
Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban?
Enfâs-ı habisiyle beş on rûh-u leimin,
Solsun mu o parlak yüzü Kur'an-ı Hakim'in?
İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet?
Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhi, bu ne zillet?
Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?
Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ!
Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!
Suç başkasınındır da niçin başkası muhkûm?
Lâ yüs'ele binlerce sual olmasa du kurbân;
İnsan bu muammalara dehşetle nigeh-bân!

Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!
Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...
Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın!
Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi:
Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi!
Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted:
Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed!
Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,
Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar!
En kanlı senâatle kovulmuş vatanından,
Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan!
İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok...
Nâ-hak yere feryâd ediyor: âcize hak yok!
Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?
Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî!