Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Efendimizin Şemaili
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
* Yaratılış ve ahlâk itibariyle insanların en üstünü idi.
* Bütün Peygamberlerin en güzeli o idi.

* Boynu uzun ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları kalın, parmakları uzundu.
* Kendisi şişman değildi.
* Uzuna yakın orta boylu, güçlü ve kuvvetli idi.
* Mübarek cildi ipekten yumuşaktı.
* Yüzü hafifçe yuvarlak, kaşları hilâl gibi idi.
* Kirpikleri uzun, gözleri kara, büyük ve son derece güzeldi.
* Saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi.
* Sakalı sık ve tamdı. Uzun değildi.
* Cismi güzel, kokusu hoş idi.
* Sünnetli olarak ve göbeği kesik vaziyette doğmuştu.
* Yüzü gül gibi kırmızıya benzeyen beyaz ve nuranî, berrak ve ışıklı idi.
* Dişleri inciler gibi beyazdı.
* Konuşurken ön dişlerinden nurlar saçılır, gülerken ağzında ışıkların bile aydınlandığı sanılırdı.
* Koku sürünsün veya sürünmesin teni ve teri en güzel kokulardan daha güzel kokardı.
* Mübarek eliyle bir çocuğun başını okşasa, o çocuk diğerleri arasından hemen seçilir, belli olurdu.
* Pek uzaktan işitir, kimsenin göremeyeceği mesafeden görürdü.
* Bir yere giderken sağına soluna bakıp yürümez, vakar ve süratle ilerlerdi.
* Yüzünde nur, sözünde kuvvet, lisanında bir güzellik vardı.
* Herkesin aklına göre söz söyler, herkese güler yüz gösterirdi.
* Kimsenin sözünü yarıda kesmez, haşin davranmaz, mütevazi yaşardı.
* O'nu ansızın görenler heyecan ve sevgiyle ürperir, konuşunca hayran olurdu.
* Bütün insanları hoş tutar, hizmetçilerine şefkatle muamele ederdi.
* Kendisi ne yer, ne giyerse, hizmetçilerine de onları yedirir, onları giydirirdi.
* Çocukları çok sever, saçlarını okşar, onlarla konuşurdu.
* Son derece cömert, sözüne sâdık ve merhametli idi.
* Güzel ahlâk bakımından insanların en üstünü idi.
* Hülasa kâinatın efendisi, Allah'ın sevgilisi, mü'minlerin baş tacı, hasta gönüllerin ilâcı, çaresizlerin yardımcısı, mazlumların koruyucusu, düşünülebilen her türlü üstünlüğün sahibi idi.
* Allah'ın salât ve selamı O'nun ve O'na yakın olanların üzerine olsun.
ŞEMALİ

Bazan kulak yumuşaklarına kadar düşen hafif kıvırcık siyah saçların, sema gibi açık ve yüksek alnın, ipince ve pek az çatık kaşların, upuzun ve yarı kıvırcık kirpiklerin, nuru simsiyahta tercüme eden gözlerin, sivrice uçlu uzunca burnun, genişçe ve fevkalade ahenkli dudakların, intizam şiirinin hendesini veren bembeyaz dişlerin, yine hafif kıvırcıksimsiyah sakalın, uzun ve asil boynun, gayet hafif kırmızımtrak beyaz bir yüzde düğümlendiği mana…

Bu manayı O’nu gördüğü zaman, Yahudi Abdullah bin Selam hemen haykırdı:
-‘Bu simanın sahibi yalancı olamaz.’
sagol abi güzel paylaşım rabbim razı olsun.
EDASI

Umumiyetle susuyor, lüzum olmadıkça konuşmuyorlar; fakat söze başlayınca her kelimeyi sonsuz bir aydınlıkta ve çekicilikte tane tane kullanıyorlar…
İnsana kan nakleder gibi, damla damla ve bölüm bölüm veriyorlar.
Bazenda o kadar yavaş bir ahenk içinde söz söylüyorlarki, hiçbir zahmet çekmeksizin kelimeleri kağıt üzerinde zaptedilebilir. Zaten konuşmuyorlar, ruhlara ve semalar yazdırıyorlar, kaydettiriyorlar.

İşaret ettikleri zaman, ellerini olduğu gibi kaldırıyorlar.
Bir şeyden hayret hissi alınca,
Ellerinin ayasını çeviriyorlar.
Ellerini birbirine çarptıklarıda oluyor.
Ve sohbette
Bir nükte geçerse gülümsüyorlar ve gözlerini yere indiriyorlar

Hutbelerinde, hutbelerinden en müteessir olan insan, bizzat kendileri…
An olurdu ki, bütün mukaddes vücudunun baştan ayağa titrediği görülürdü.

GİYİNİŞLERİ

Yeni yağmış kardan daha temiz, üstünde tek leke, toz tanesi olmayan, sade, son derece sade, özentisiz elbiseler
Diz kapaklarını, baldırlarının arkasına kadar aşan bir etek ve üstünde gömlek veya hırka…
Başlarında bazen beyaz, bazen siyah, umumiyetle siyah, ucu omuzları arasına sarkan bir sarık

En sevdikleri ve tercih ettikleri renk beyaz…
Gömlekleri ve etekleri çok defa beyaz; hırkaları da beyaz, yeşil, sarı ve siyah…

Kullandıkları kumaş ekseriye sof…
Bazen de sırtlarına bir şal aba alıyorlar
Ayakkabıları sandal şeklinde…
Üstünden ve bileğinden bağlı…
Bu giyiniş tarzının farikası sonsuzluk, temizlik ve tevazu…

Harplerde zırh ve miğfer giyiyorlar.
Gerçek hayata intikal anlarında, üzerleride el dokuması sade bir entari ve yamalı bir örtü…

[I]EŞYALARI

Sağ ellerinde ‘[Resim: iccon04.gif]’ın Resulü Muhammed’ yazılı yüzük şeklinde mühür
Peygamber namelerini mühürlemek için

Tarakları , aynaları, misvakları,sürmedanları hep yanlarında…
Dişlerini sık sık fırçalıyorlar
Saçlarını sık sık taryorlar
Her gece sürme çekiyorlar ve tırnaklarını Cuma günü kesiyorlar
Diş temizliği şuur ve sistem altında bütün insanlığa örnek…

Necip Fazıl Kısakürek-Çöle İnen NUR dan alıntıdır....
Allah razı olsun Meryem Hocam şimdi daha güzel ve toplu bir konu olmuşSmiley (18)