FATIMA (R.A.)’IN İKİNCİ ANNESİ, SEVDE BİNTİ ZEM’A (R- ÂMENTÜ (29 Aralık 2012 Diyanet) - Yazdırılabilir Sürüm +- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm) +-- Forum: Hafızoğlu Forum Genel (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=1) +--- Forum: Serbest Kürsü (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=5) +---- Forum: Takvim Sayfalarından Notlar (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=243) +---- Konu: FATIMA (R.A.)’IN İKİNCİ ANNESİ, SEVDE BİNTİ ZEM’A (R- ÂMENTÜ (29 Aralık 2012 Diyanet) (/showthread.php?tid=11934) |
FATIMA (R.A.)’IN İKİNCİ ANNESİ, SEVDE BİNTİ ZEM’A (R- ÂMENTÜ (29 Aralık 2012 Diyanet) - EşkiyA - 30-12-2012 FATIMA (R.A.)’IN İKİNCİ ANNESİ, SEVDE BİNTİ ZEM’A (RA.) Peygamberimizin Hz. Hatice’den sonra evlendiği ilk eşi olan Sevde annemiz, İslam’a ilk girenlerdendi. Kocası Sekran ile birlikte Müslüman olmuş, Mekke’de Müslümanların yaşadığı işkencelere dayanamayarak Peygamberimizin izni ile Habeşistan’a hicret etmişti. Kocası Sekran’ı orada kaybetmiş Mekke’ye geri dönmüştü. O sıralarda Hz. Hatice annemizi kaybeden Peygamberimiz, kızı Fatıma ve diğer çocuklarının anne şefkatine şiddetle ihtiyaç duydukları bir zamanda, Sevde annemiz ile evlenmiş onu çocuklarına ve bütün ümmetine ana yapmıştır. Siyah tenli olsa da kalbi bembeyaz olan Sevde annemiz, Hz. Ömer (r.a.)’in kendisine gönderdiği altınları bir çırpıda muhtaçlara dağıtacak kadar cömertti. Peygamberimizden beş hadis rivayet eden annemiz Hz. Ömer’in hilafeti döneminde vefat etmiştir. Arapça bir kelime olup “iman ettim” anlamındadır. Mü'minlerin iman esaslarını ana hatlarıyla ifade eden özel bir kavramdır. ÂMENTÜ “Allah’a, melekle¬rine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, iyi veya kötü her şeyin Allah’ın takdiri ile olduğuna iman ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Allah’tan başka İlâh olmadığına, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim.” Bu iman esasları Kur’an’ın çeşitli yerlerinde ifadesini bulmuştur (Bakara, 2/177, 285; Nisâ, 4/136). Buhârî ve Müslim’de yer alan Cibril hadisinde de söz konusu iman esas¬larına, benzer bir şekilde yer veril-miştir (Buhârî,” İmân”, 37; Müslim, “İmân”, 1) Küçük günahları küçümseme, çünkü onlardan büyük günahlar dallanır, budaklanır. |