Forum Hafızoğlu
öğretmene ince nasihatlar - Yazdırılabilir Sürüm

+- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm)
+-- Forum: Eğitim Köşesi (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=9)
+--- Forum: Eğitim genel (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=10)
+--- Konu: öğretmene ince nasihatlar (/showthread.php?tid=1804)



öğretmene ince nasihatlar - ruzgar1 - 25-08-2006

Ey öğretmen, nasihat kavramından hoşlanmayabilirsin, ama bizim medeniyetimiz nasihat ve dinlemeye dayanır.
Ey öğretmen, kendini tanımadan bir şeyler yapmaya kalkışma! Kendini bilmez bir öğretmene kimse tahammül edemez.
Ey öğretmen iyi düşün! Sıradan insanlarla senin aranda ne fark var? Eğer aynı dizileri seyrediyor, aynı konuları mevzu ediniyorsan; bu eğitim işi neden olmuyor diye şikâyet etmeye hakkın yoktur.
Ey öğretmen, unutma ki sen maraton koşucusu değilsin. Aldığın vazife ancak mezarda biter. Hemen boş vermişliği terk etmen en akıllıca iştir, inan ki ümitsizlik sana yakışmıyor.
Ey öğretmen, öğrencilerini hemen damgalamaya kalkışma! Onların geleceğini mi okuyorsun? Nereden biliyorsun, o öğrencilerin adam olamayacağını?
Ey öğretmen niçin sabırlı olamıyorsun? Bir heykeltıraş bile senden sabırlı. O taşlarla sen insanlarla çalışıyorsun. O yanlış yaparsa, biraz vakit kaybeder. Ama sen yanlış yaparsan, toplum kaybeder.
Ey öğretmen, sevginin birçok güzelliğin geçit yeri olduğunu biliyorsun. Ama zaman zaman bunu unutuyorsan olacakların sorumlusu senden başkası değil. Bu konuda öncekilerin sana gösterdiği zorbalığı ve sevgisizliği örnek alman hiç doğru değildir. Hem sen baban kadar dayak metodu biliyor musun?
Ey öğretmen, espri yapan gence neden kızıyorsun? Onun esprisine gülüversen ne kaybedersin? Asık suratlı olmak sana hiç yakışmıyor.
Ey öğretmen, kâğıttan yaptığı uçağı senin burnuna fırlatan öğrenciyi okuldan attırmakla ne kazandın? Senin burnuna hiç bir şey olmadı. Ama o öğrenci artık sana kin besliyor. Böylece iyi bir düşman kazanmış oldun. Dost kazanmak dururken, düşman kazanmak niye?
Ey öğretmen, cömertlikten bahsedip duruyorsun ama her hangi bir öğrenciye, herhangi bir ikramda bulunmadıysan, çocuk cömertliğin ne olduğunu nasıl öğrenecek?
Ey öğretmen, konuşmayı çok sevdiğin biliniyor, artık örnek olacak işler yapmanın zamanı gelmedi mi?
Ey öğretmen, öğrencilerden birkaçının noksan zekâlı olduğuna inanıyorsan; Allah?ın adaletli olduğunu nasıl anlatacaksın?
Ey öğretmen, zayıfı çok diye öğrencileri dışlıyorsun, peki lise birinci sınıfta dokuz zayıfı olan sen değil miydin?
Ey öğretmen, unutma ki, başarı bir dersten yüksek not almak demek değildir. Başarı, topluma erdemli fertler kazandırabilmektir. Yarının insanlarını, yalnızca notla değerlendirmeyi bıraksan iyi olmaz mı?
Ey öğretmen, çalışkan zannettiğin birkaç öğrenciyle ilgilenmekle kendini sınırlandırmış olmuyor musun? Kıyıda köşede kalan öğrencilerin vebalini kime yükleyebilirsin?
Ey öğretmen, iyi bil ki eğitimde metot yoktur; metotlar vardır. Neden hep aynı metotla bir şeyler vermeye çalışıyorsun. Farklı metotları denemene engel olan kimdir?
Ey öğretmen, her zaman aynı metotlar aynı sonuçları doğursaydı, dünya tek tip insandan geçilmez hale gelirdi.
Ey öğretmen artık şu ?geri zekâlı? cümlesini telaffuz etmekten vazgeç! Böyle bir gerçeğin olmadığını çarşıdaki kokoreç satıcısı bile biliyor.
Ey öğretmen, ?Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.? diyen kişi öğrencileri köle niyetine kullanasın diye söylemedi. Artık öğrencilerini iki de bir markete göndermekten vazgeç.
Ey öğretmen, hep çalışkan bildiğin öğrenciye söz hakkı veriyorsun. Bunu öğrencilerin bile söylediği halde hâlâ terk etmedin. Bu, söz hakkı verdiğin öğrencilerin dinlemeyi ne zaman öğrenecekler?
Ey öğretmen, eğitim kurumları öğrenciler içindir. Öğrenci olmazsa senin de bir değerin yoktur. Senin için en iyisi, dizi kahramanlarına değil, altının kıymetini bilen sarraflara özenmektir.
Ey öğretmen, bu günün bir de yarınının var olduğunu düşünmen gerektiğini söylememe hiç lüzum yok. Yarınlara en iyi yatırım eğitimdir.
Ey öğretmen, dünyanın sonunun geldiğini fark etsen bile elindeki emanet fidanı dikmek zorundasın.
Ey öğretmen, öğrencilerine ne kadar sportif olduğunu ispat etmene gerek yok. Senin vazifen istidatlarını öğrencilerine göstermek değildir. Zekânı, kabiliyetlerini ve eğitimciliğini talebelerini keşfetmek, kabiliyetlerini ortaya çıkartmak, topluma örnek insanlar kazandırmak için kullanmalısın.
Ey öğretmen, sınıfta yapabileceğin tek reklâm, kitap reklâmıdır. Ancak, kitap okuma tembelliğin varsa bunu da yapamazsın.
Ey öğretmen, aslında sen öğrencilere ölçme ve değerlendirme yaptığını zannediyorsun. Oysa asıl ölçmeyi karşısına çıktığın öğrenciler yapmaktadır. İstersen ceketinin ilk düğmesini bir alt düğmenin yerine düğmele bakalım neler olacak!
Ey öğretmen, öğrencilerin yiyip- içip yattıklarını iddia ediyorsun; söyler misin, hangi insan yemeden içmeden yatıp uyuyabilir?
Ey öğretmen, yeni gelen öğrencilerin pek konuşmadıklarını, itiraz etmediklerini, kuzu gibi olduklarını söyleyerek, onların çok iyi öğrenciler olduklarını ifade ediyorsun. İstersen seni dilsizler okuluna tayin ettirelim. Fakat yanlış bilmiyorsam sen dilsizler okulu öğretmeni değilsin.
Ey öğretmen, son olarak, kendini dene! Burnu akmış bir öğrencinin burnunu kibirlenmeden kendi mendilinle silebiliyor musun? İşte o zaman ?Ey öğretmen? hitabını gerçekten hak etmişsin demektir.


RE: öğretmene ince nasihatlar - Aysema Sultan - 25-08-2006

vay be süper ögretmenlere bir test