şiirlerim - Yazdırılabilir Sürüm +- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm) +-- Forum: Hayatın İçinden (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=93) +--- Forum: Edebiyat (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=16) +---- Forum: Mısralara Yansıyanlar (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=15) +---- Konu: şiirlerim (/showthread.php?tid=2699) |
şiirlerim - Askci01 - 12-10-2006 ******çaresİz****** Kalbimin isyanı deli deniz, azgın Seni sayıklıyor duygularım,biçare Ateşli, ölümüne hasta, çare yok Atmak istiyorum, rüyalarıma girme Al hayalini ama, yinede gitme Kapılmışım, aşk'ının fırtınası kudurmuş Uçuruyor, çırpındıkça savuruyor Gözlerin esir alıyor kendine Bakışların yakıyor, mil cekiyor gözlerime Bağrımdaki ateş kör, kor kor Bir seni görüyor, yanıyor bir seninle Yıkıyorsun kağıttan evlerimi Ben yuvasız, kanatsız kuş Yağmurlar ıslatıyor yanaklarımı Çaresiz, sessiz Zavallı hayellerim yıkılmış sensiz Oysa sen, sen dertsiz kedersiz Mutlusun değilmi varlığımdan habersiz Güzelim Munzurun tepesinde bir gül olsam Kar altinda açan kardelen olsam Günes olub kutba dogsam Bir lafın beni öldürür be GÜZELİM Gecenin sessizliginde beyninde bir çıglık duyarsan Yahut bir sarhoş yolda aglıyor sanarsan Titrek bir sesle ismini duyarsan İşte o benim be GÜZELİM Benİm Sevda Çİçeğİm Benim sevda çiçeğim açar dört mevsim O gonca ki baharı yeniden alır Sakın esme mevsimim hazan üstüne Gül yaprağın döker de dikeni kalır Benim sevda çiçeğim açıyor renk renk O hareler ki aklımı başımdan alır Sakın solma çiçeğim sevdam üstüne Solarsan renginden eser mi kalır Benim sevda çiçeğim kokuyor vefa Vefasız sevgililer ki hep âh alır Sakın olma bivefa sevdam üstüne Çektiğin yanında âhım ne kalır Benim sevda çiçeğim duyuyor özlem Duymazsa sevgiler değer mi alır Sakın dolma özlemim fırkat üstüne Yâr ile vuslatım ölüme kalır Benim sevda çiçeğim besliyor sevgi Doymayan ruhlar ki hep yara alır Sakın koyma gönlünü ağyar üstüne Sevmeyi bilmeyen ruh sevgisiz kalır Benim sevda çiçeğim döküyor yaprak O yapraklar ki güzün gazele kalır Sakın esme sonbaharım sevdam üstüne Kara topraklar benden güzeli alır Benim sevda çiçeğim suluyor aşkı O pınar ki içmeyen nasip mi alır Sakın zehri şarabı sevdam üstüne Sevgiden ve benden geri ne kalır Aşk İntİharda Acılar Taçsız hükümranlığının yüzerken İhtişamında Sevgi Denizinde hasret boğulur Vuslata ermez ki gönül Akşamında Bülbülün coşkun sazı gülüşüdür Gülüdür İltifat Kanatır dikeniyle...Ölüşüdür Ödülüdür Hayat Kovulur ölümün sıcağına Gönül bahçesinden Serenadı Dünya penceresinden... Kâinat kucağına Kimbilir silinir adı Kimbilir Kaç feryat çiçeği tutkundur Bir aşkın nisyanında Bin nedamet bulunur Dil suskundur isyanında Yaşasa da bir beden çilesini Ruh ölüyor baharında Bir aşk ölüyor Öldürüyor binlercesini İntiharında Senİ Seven Bİrİ Hatırlar mısın birtanem,hatırlar mısın bilmem Hatıralar sislerde,çok eskilerde kaldı Aşk tatmamış bedeni,tertemiz duyguları Gencecik coşkularla Seni seven biri vardı Kalbine giren oktun hatıra defterinde Ağaçlara ismini ismin ile kazdığı Şiirleyip satır satır yazdığı Odasında baş ucuna astığı Sendin İşte böylesine birtanem Seni seven biri vardı Böylesine seni yaşar,sana tapardı Haayt bu biratnem,yaşandı yıllar Yaşandı sensiz Yaşandı yaşanmasına çaresiz Seni seven birinin gözlerinde yaşlar Sessiz sessiz Sahte gülüşlere saklandı Kimsesiz Kendiyle başbaşa kaşınca birtanem Şüphesiz Seller gibi boşandı Baktı göremez oldu Öldü de dirildi bin kez bedende ruhu Aşkı içinde ölemez oldu Seni seven biri öylesine soldu ki birtanem Bir daha kimseyi sevemez oldu Yaşandı yıllar...Tükendi sensiz Tükendi seni seven biri şüphesiz Sonunda anladı ki birtanem,aşk Varlığında sonsuz Sensizlikte çaresiz Delİ Sevda Bir deli sevda koptu yüreğimden,hıçkırdı Gökyüzü Ağladı derinden Yağmurdu bulutlara Fışkırdı çizgileri Kırmızı,mavi,yeşil Kırmızı,mavi,yeşil yerinden Tutkundu umutlara Bir deli sevda baktı yüreğimden Bir deli sevda aktı yüreğimden Suskundu...Ezgileri suskundu Nice pehlivanlar büktü bileğinden Yutkundu ağıtlara Bir deli sevda uçtu yüreğimden Takıldı kuşun kanadına Adında sevda vardı Uçtu gitti direğinden Vardı sevdalının yanına Kanadı kuşun kanadı Ezgilerden çizgilerden kanadı Beden taşıyordu ruhunda Taşıyordu deli yüreği Ezgilerden...Çizgilerden Sevda mı Yeter Kİ Sen Ara Her zaman kalbimdesin diyorsun bana Beni mutlu ediyor söylediklerin Özledim dedin de ömürsün bana Aklıma geldi hep bilmediklerim Aranmak ne güzel arayana eş Aranmayan ayları ararmış güneş Bir telefonunla yettin de bana Bırak aramasınlar sevmediklerim Yeter ki sen ara bir tek sen yeter Kırgınlıklar,hasretler o anda biter Aşkın heyecanında sonsuza gider Saklayıp da içimden silmediklerim Oysa ki gönlün beni severmiş Aşkın ifadesine sesin yetermiş Telefonun ucunda bir bir beklermiş Bunca zaman bakıp da görmediklerim Şu geçkin gönlümde filiz yeşermiş Aşk ezelden sonsuza dek ruhta yaşarmış Meğer ki sesinde beni anarmış Elimdeyken bilmeden kaybettiklerim Yeter ki sen ara bir tek sen yeter O anlamsız gururum sesinde biter Ömrümün sonbaharı kışıyla yiter Ruhuma geri gelir özlediklerim Yeter ki sen ara bir tek sen yeter Yedeksiz Hayatların Sahibiyiz Biz Sevgilim Gölgen ebe Saklambaç oluyorum Arzu nesnelerimin esrarıyla Sana çoğalırken... Göğsüne değen Göz yaşlarımın ıslaklığıyla Başka bir kılıkta,seni yedin Keşfetmek istiyorum!... Kaldığım yer tam burası Aşk yarası!... Diz,dizeyim,göz gözeyim Zihimin yarattığı Yalnızlığım ve sensizliğimle Işıksızım,üşüyorum! Elini uzatıyor omzuma güneş Ellerimin havaya kaldırıyorum Ruh ikliminde Buluyorum kendimi.. Ama sen, Aradıklarından kaçarken Yüzleşeceksin ihtişamlı pişmanlığıla Düşeceksin düşlerime Ve ben Dönmeyeceğim asla Sırtımı sana!... Sevigimi Aşkımıza saklıyorum, Rüzgarıyla kavuşturması için bizi... Umuda doyamadığım, İmkansızlığın olduğu tek yerde Renklerin dilinden konuşurken İçinde ki güzellik yansıyacak aşka dair inan!!! Yedeksiz hayatların sahibiyiz biz sevgilim Zamanı iyi kullanmalı Sevmeliyiz artık birbirimizi!... Ve şiir amacını aşmadan Dön bana,öp beni! Geçsin bu aşk yarası... Kalbim adını unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir...! Dost Sandıklarım Bu gecede efkardayım yine yer gök sallantıda sevgisiz aşksız yürek bu işte neyaptığı belirsiz sevgisiz yine asksız bi çare sırtımdan vurdu işte yine gece tıpkı dost sandıklarım gibi anlaşılmayan birçok soru var beynimde çözümü bulunmayan cevapsız tıpkı çözülmeyen dostlarım gibi hepsi hainlermiş meğer deli fırtına gibi delirttiler dost sandıklarım.......... Aşka Güzelleme Aç ey sevgili gönül penceremi Köşe bucak her taraf sen görünür Dışımdaki yokluğun yakar içimi Ellere dışım hep şen görünür Kim bilsin gizli hasretlik çekeni Aşkına aşikar düşen görünür Batsa da ruhuma ince dikeni Gözüme yine gül şen görünür Ismarlama Sevdalar Ismarlama saatlerde geldin bana hep Kahır gecelerde ölüm saatlerinde yoktun Ismarlama saatlerde geldin gelmesine de Sokaktaki yabancı gibi ha var ha yoktun Duyup da feryadımı daral anlarında Sözde ilaç olmaya yarama bir koşu geldin Tebdil-i mana etmiş sözler dudaklarında Bir yanımı sararken öbür yanımı deldin Ismarlama telefonlar ettin bilinmeyenden Ucuz romanlarla avuttun çocuk aklımı Umarken vaslını diyar-ı gelinmeyenden Yaz gününde kış eyledin gönülde iklimi Ismarlama mektuplar verdin postaya Yaldızlı sözcüklerle kaleme alınmış Bugün gelirim dedin gelmedin haftaya Aşkın misali vaatlerin de yalanmış Bu hayatı ben ısmarlamadım bile bile Mahkum edildim yerlerde sürünmeye Ey arsız sevgili artık sana güle güle Gücüm yok ısmarlama aşka direnmeye Ellerİnde Üşüyor Ellerİm Geceye katık ettim gündüzden kalma sevda kırıntılarını Gönül teknemde yoğuruyorum bal ile sirkeyi Elemlere bulanmış yüreğim çalkantılı fırtınaya teslim Zehir acısı ağzımda zehir zemberek kelimeler Ellerim ellerinde ilk defa üşüyor Ellerim... Zavallı çocuk ellerim Cılız ellerim Buz kesmiş küçük ellerim... Ellerinden ellerim yaprak yaprak düşüyor Tutkusuzluktan tutuluyor dilim Dilimde sarılı veda sözcükleri Mutsuzluk mevsiminde umutsuzluk yağmada geceye Kırlmış yüreğimin kilitleri İçimde sevdan yağmalanıyor Ellerim... Çocuk ellerim Ellerinde üşüyen solgun ellerim Sevgi yitimi fırtınasında İnce bir dal gibi kırılgan ellerim... Yüreğimdeki sevda leşine sırtlanlar üşüşüyor Ellerinde ellerim tarifsiz üşüyor Ellerinde yangınlar üşüyor Ellerinde volkanlar üşüyor Ellerimde bir Parkinson titremesi Duyuyor musun içimden gelen ince sesi Ellerinden ellerim tel tel düşüyor Ellerim... Çocuk ellerim Ellerinsiz ellerim Ellerim ellerinde neden üşüyor? Masal Aşk Var mısın... Masal gibi bir aşk yaşayalım seninle Bir sen bir ben bilelim yaşananları Sonra denizden bir boş sayfa açıp Var mısın... Sulara yazalım masal aşkımızı Varsın yaşanmamış olsun Dalgalar kayalarda söylesin şarkımızı Aşkımız kıyı kıyı, liman liman dolaşsın Var mısın... Bir düş olup düşelim sulara Bedenlerimiz arzulara teslim Aşk selinde yıkanalım sırılsıklam Dev dalgalarda bir bedende sarsılalım Var mısın... Koskoca bir ummanda kaybolalım Aşkımızı anlatalım uçan kuşa Dolaşıp liman liman cümle alemi Fırtınada aynı limana sığınalım Var mısın... Yazalım yaşanmış gibi yaşanmamışları Öpüşmelerimizi boş kumsalda Hayal sevişmelerimizi bulutlar altında İster adı masal olsun aşkımızın Var mısın... Bir gecede bin defa ölelim İçimizde masalsı ürpermeler Kah ağlayalım kah gülelim Sulara aşkımızı yazıp acıları silelim Var mısın... Bir masal yazalım sulara Yaşanmamış aşkımızın masalını Sonra ölelim hiç yaşamamış gibi yarın Masal aşkımız sularda yaşasın Aşk Yolcusu Sersefil düşmüş aşk yoluna yürümüşüm Bahar dalında gonca iken çürümüşüm Yıllar sonra gelmişim kapına perişan Yoksa aradığım sevgi sen değil misin Acep nedir beni sana seni bana çeken Sarmaşık dalı gibi ruhuma eğilmişken İntizar saatlerimde sis olup çöken Yoksa özlenen o sevgi sen değil misin Bilsem ki sevmek seni en ölümcül hata Ölmek en büyük sevabım olsun dünyada Nasip olsun böylesi ölüm her aşığa Ölen ben isem öldüren sen değil misin Budur düzen vurur davul dengi dengine Gül dalında gonca döner kendi rengine Uyup kalbimin bozuk düzen ahengine Beni sana kul köle eden sen değil misin Hangi zengin güldürmüş ki hangi yoksulu Düşmüşüm yoluna yok sırtımın tek çulu Hak yolunda dilenen şu zavallı kulu Yaşarken mezara koyan sen değil misin Yİtİk Aşk Leşcil kuşlar üleş kapışmada köhnemiş bedenden Sırtlanlar ölüm ağıtını uluyor içimin bozkırında Yavru bir ceylan soluyor kesik kesik şuramda Can çekilmede gayrı canana can veren bedenden Toprakta kesif kan kokusu kurtlara davetkar Dilime dolanıyor şimdi hiç söyleyemediğim adın Sen vaslına eremediğim zulümkar, ah sen o kadın Uğruna perişan oldu nevbaharda şahane lalezar Ruhunun kasvetli karanlığı bin dert katıyor derde Yitikliğim, yitmişliğim, derdinle tükenip bitmişliğim Ne ciğerimi yakan zifir deva şimdi, ne de yetmişliğim Bir kör kurşuna yenik düşmüş şimdi aşk yatıyor yerde Yoktun Kahrettim karınca adımlarıma kalıp da mahkum Ararken her köşesini bu kentin Çünkü... sen yoktun...! Karıncalar kemirdi yokluğunun kararttığı odalarda Senle dolu aydınlık düşlerimi Uyandım... yoktun...! İhtimal belki bu köşe bucak belki yalan belki gerçek Dolaştım arı gibi binbir çiçek Konacaktım... yoktun...! İyi günlerimde hasretim oldun kara günümde umut Diledim son gün elimden tut Aradım... yoktun...! Gitmedin Biliyorum Seni kokladim, icime isledim her bakisini. Seni denizde aradim, her dalgaylan uzaklasdigini, bildigim halde. Herkes dediki o yok artik, birak! yuzles gerceklen! Nasil olur be gulum, gormezlermi, benim her baktigim yerde sen varsin. Benim her aldigim nefes ikimiz icin, onlar anlamaz, sen yorma kendini! Biz iki ayri kisi deyilizki, tekiz ikimiz! Beni almadan gitmen imkansiz, onlar anlamaz, sen yorma kendini! Ben seni her dokunusumda hissediyorum, burdasin biliyorum! Sana burdan sesleniyorum, Seni tum kalbimlen! ilel ebet! Sana Hiç Anlatmadım Sana hiç anlatmadım, o soğuk hastahane odasında, sen çarşafı çekerken yüzüme yaşıyor olduğumu aslında hala. o en sevdiğim ellerini seyrediyor olmam engel olmuştu, şuan bu üstesinden gelemediğim boşluğa beni umarsızca bırakıp gidiyor oluşunu anlamama. ve parmaklarının gün geçtikçe -benimkiler gibi- incelmediğini, saçlarının beyazlamadığını farkadince anladım aslında hayal olduğunu.. sen gerçekte öyle inandırmıştın ki kendini öldüğüme cenazesinde çok ağladığın; ama bir daha mezarına hiç uğramadığın bir yakınındım artık.. ve ben sana hiç anlatmadım O soğuk hastahane odasında bıraktığın günden bu yana ben senin sandığından çok daha fazlasını yaşıyorum Sabahsiz Bir Gece SABAH OLMAYAN BIR GECEDE SENI DUSUNMEK, HAYALINE DALMAK, SENSIZ SANA AGLAMAK OYLE ZORKI BI TANEM. YASAMAK; SENSIZLGIN ACISINI YASAMAK YOK OLAN BU ZAMANDA SENSIZ YASLANMAK SENI ZAMANSIZ SEVMEK, SEVDANA ZAMANSIZ YENILMEK SABAHI SENSIZ ETMEK OYLE ZORKI BI TANEM. ISTE BEN SABAHI OLMAYAN BIR GECEDE ZAMANLA YARISIYORUM SENSIZLIGIN ACISIN GECELERDEN KENDIMDEN ALIYORUM. SENSIZ SABAH OLMASSADA SENI YASIYORUM SENI SEVIYORUM Gelmedin Bütün gün kapıda,bekledim durdum Sana demek için,cümleler kurdum sözünü tutacak diye avundum... Tutmadın sözünü,yine gelmedin. Oysa inanmıştım;brn sevdiğine Gülüşün kazındı;şu yüreğime Neler vermezdimki,bir öpüşüne Tutmadın sözünü; yine gelmedin... Kimbilir nasıldın,son zamanlarda Kalbin kimlerleydi;hangi diyarlarda Özlemiştim seni,hani birazda... Tutmadın sözünü;yine gelmedin... Hiçmi hatırı yoktu,eski günlerin Hani ebediydi,o sevmelerin? Yine boşa çıktı,tüm cümlelerin Tutmadın sözünü ;yine gelmedin Gözümde Büyütmüşüm Güzelliğini Mutluluktan uçardım;bir gülüşünle Nasılda anlatırdım,herkese seni Paylaşmak istemezdim,asla ellerle Gözümde büyütmüşüm,güzelliğini Oysaki yemin etmiştim,ben sevmemeye Kimse için kalbimi,incitmemeye Dayanacak gücüm yok,bu gitmelere Gözümde büyütmüşüm,güzelliğini Şimdi o günlerimi,hüzünle andım Yemyeşil gözlerine,ilk anda kandım Nasılda birdenbire,sana bağlandım Gözümde büyütmüşüm güzelliğini... Gİdesİm Gelİyor Özlemler,boynuma takılı bir ip Anılar beynimde gezinir garip Herşeyi bir anda kenara itip Gidesim geliyor,çok uzaklara... Öyle anlar varki maziden kalan Gözyaşı,üzüntü,nedamet falan Tüm acılar baki,mutluluk yalan Diyesim geliyor,boş duvarlara... Yapmacık gülüşler,var etrafımda Dar günümde,kimse kalmaz yanımda Teselli edenim yok,ağladığımda Kızasım geliyor,sahte dostlara.... Meğer nasıl ömür yaşamışım ben, Güzel bir günüm geçmemiş,hayata değen Herkesi deliler gibi severken Gidesim geliyor,çok uzaklara Gidesim geliyor,hak diyarlara... Boşuna Bir çift göze,hemen kanıp da Onu kendim gibi dürüst sanıp da Gece uyumadan,hayal kurup da Boşuna sevinmek,gülmek boşuna... Herşey bana inat ters gidiyorsa Ömrüm biri için heba olmuşsa, Gözünü dikipde ,yalçın dağlara Boşuna teselli,umut boşuna... Etrafım Riyakar yüzlerle dolu Nezaman gelecek,kabusun sonu Allah ım,ne tuhaf, bir yaşantı bu! Boşuna ağlamak,isyan boşuna... Sakın ola dostum,hiç aşık olma Kendini kaptırıp,bağlanma Nedirki gördüğün?sadece rüya Boşuna yaşamak,hayat boşuna... Boşuna çırpınmak ,bu can boşuna... Hep Severdim Ben seni hep severdim Sense bunu hiç bilmedin. Şiirler yazardım,gözlerinin üstüne Onlara baktıkça Çığlar düşerdi yüreğime, En çok da gülüşünü özlerdim Ben,seni hep severdim... Seni yarınlarda yine seveceğim Bıkamadan,usanmadan, Eskisi gibi yollarını bekleyeceğim; Günlerce,haftalarca,aylarca... Dönmeyeceini bile bile, özleyceğim Duymadığını bile bile,sesleneceğim sana Ben hep seni seveceğim! Ve,sen bunu hiç bilmeyeceksin... Sevme Arkadaş Hayat olmuş derin bir kuyu Sevda denizinin kurumuş suyu Mutlu olmak için bir ömür boyu İnanıpta kimseyi sevme arkadaş! Adı var kendi yok,aşka inanma Seviyor deseler,boşsözdür kanma, Bir leyla bir mecnun yaşıyor sanma İnanıpta kimseyi sevme arkadaş! Boşuna dönüyor dünya dediğin Bir hayal oluyor,gerçek bildiğin, Terkedip gidiyor gönül verdiğin, İnanıpta kimseyi sevme arkadaş.... Sevgİlİm YİNE BAŞLADIM DÜŞÜNMEYE ELİM KALEMDE AKLIM SENDE, KOKLADIM SENİ HER AÇAN GÜLDE, KAVUŞTUR ALLAHIM SEVGİLİME. ONSUZ HAYAT YAŞANMAZ OLDU KALBİME HASRET ACISI DOLDU, DELİGİBİ SEVMEK GALİBA BUYDU, BENDEKİ SEVGİ SONSUZ OLDU. NE GÜZEL BULUŞURDUK AKŞAMLARI, ADIM ADIM DOLAŞIRDIK SOKAKLARI, ÖZLEDİM O KIRMIZI YANAKLARI, ALLAHIM AYIRMASIN AŞIKLARI Son Veda BIRAKTIGIN GİBİ BURDAYIM BU GECE, YANLIZIM HER GECE NEFESİN BEDENİMDE FIRTILAR KOPAR ZAVALLI YÜREĞİMDE HAYALİN SANKİ HEP GÖZÜMÜN ÖNÜNDE SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN, NALET OLSUN GİDİYORSUN, BU KALBİ BOŞMU SANIYORSUN, SON VEDA BU BİLİYORSUN. HAYATIMIN GAYESİ YOK ARTIK, SEVMENİN FAYDASI YOK ARTIK, YARDIM ET ALLAH IM SEVİYORUM DELİCE YAPAMIYORUM VURGUNUM ÖLESİYE Sensİz Yaşadim BİR GÜNÜDE YİNE SENSİZ YAŞADIM SENİ ARADI BU GÖZLERİM ÜŞÜDÜ ELLERİM BEDENİM ÜŞÜDÜ BELKİDE GELİP SARMANI BEKLEDİ, SOĞUKTU HAVA RÜZGAR BİR FISILTI GİBİ SESLENİYORDU, BU KARANLIK YOLARDA. ÜZERİMDE İNCE BİR ÇEKET İNCE BİR PANTOLON BORNOVA SOKAKLARINDA SENİ ARIYORDUM ELLERİMİ ISITMANI, BEDENİME SARILIP BİR GÜNEŞ OLMANI İSTİYORDUM, YİNE SENİ ARADI BU GÖZLERİM ÜŞÜDÜ ELLERİM, ÜŞÜDÜ BEDENİM BELKİDE GELİP SARMANI BEKLEDİM AMA; BİR GÜNÜ YİNE SENSİZ YAŞADIM SEVDİĞİM SENİ ARADIM UYKUSUZ GECELERDE SENİ ARADIM DÜŞLERİMDE HASRETİN BİR ATEŞ KÜLLENMEYEN ÖZLEM BİR YARA KANAMASI DİNMEYEN SENSİZLİK BİTMEYEN ÇİLE GÖZLERİNDEKİ ALEVİ GÖRMEYELİ ELLERİNDEKİ SICAKLIGI DUYMAYALI SANA DOKUNMAYALI BİN YIL GEÇTİ SANKİ SENSİZ GEÇEN VAKİTLERİ NE YAPAYIM DÜNYA SENİNLE GÜZEL, YAŞAMAK SENİNLE GÜZEL, BENDEN UZAK OLSANDA FARKETMEZ KALBİN BENİMLE BU ODADA GEÇEN HER ANDA SEVGİM ARTAR AMA ASLA EKSİLMEZ. HAYAT..... Çetele tutmak değildir. Seni kaç kişinin aradığı,kiminle Çıktığın,çıkıyor Olduğun veya çıkacağın demekte değildir. Kimi öptüğün,hangi Sporu Yaptığın Veya kimlerin seni sevdiğide değildir. Hayat ayakkabıların,saçın Yada Derinin rengide değildir. Nerede yasadığın veya hangi okula Gittiğinde Değildir. Aslında hayat,notlar,para,giysiler,girmeyi başardığın Yada Başaramadığın okullarda değildir.Oturduğun şehir,semt,sahip Olduğun Arabanın modeli yada markası asla değildir. Hayat........ Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler Hissettiğindir. Güven,mutluluk ve sevkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve Nefretin yerine sevgiyi koymaktır. Hayat,kıskançlığı Yenmek,önemsemeyi Öğrenmek ve güven geliştirmektir. Ne dediğin ve ne istediğindir. İnsanların sahip olduklarını değil,kendilerini olduğu gibi Görmektir. Her şeyden önemlisi,hayati,başkalarının hayatini olumlu yönde Etkilemek Için kullanmayı Seçmektir. İste hayat bu seçimden ibarettir..... Ve...önemli olan bu hayat içinde neden yasadığımız.... ............. Öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında..En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; İç çekişmelerinizin nedeni, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Gözyaşlarınızda, bilinç altınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak... Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; "Ölmek var, dönmek yok"tur. Gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını... Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz: "Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..." Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız. Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya..." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; Açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından... Böyle süremeyeceğini bilirsiniz.Değişsin istersiniz. O, sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür. "Ya sev böyle ya da terket" diye gürler... Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ısıtan o rüya bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size...Hoyrattır, bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder. Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden... "İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için..." dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşamayacağınız bilirsiniz, ama böyle de sevemezsiniz İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz... "Madem öyle..." nin çağı başlar ondan sonra... Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, Madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir". Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece.... Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Delikanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla "Bana ne.kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre Ama sonra ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh şarap içmeyi... Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye... Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden... Dönemezsiniz... Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız. Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu... Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz. Sürünür gidersin Geç Dönen Sevgİlİ beş yıl olmuştu beraberlikleri başlayalı,Atilla çok yakışıklıydı, büşra ise çok yakışıklıydı çok uyumlulardı arada sırada tartışmalar olsada birbirlerine çok mutlu ve örnek bir aşkları vardı kimseyi umursamadan aşklarının tadını çıkartıyorlar ve sevgilerinin karşısında kimse duramıyordu kendi aralarında sözleşmişlerdi büyük bir aşktı bu. Birgün yanlış bir anlaşmazlık yüzünden Atilla ile Büşra kavga ettiler. Ve atilla büşrayı yüz üstü bırakıp ayrıldı onlaraynı mahallede oturuyorlardı bir türlü atilla nın geri dönmesini sağlayamadı ve uzun süre ayrı kalmışlardı Büşra artık eskisi gibi gülemiyor ve eğlenemiyordu Atilla ise Büşrayı dışarıda gördüğünde yüzüne bile bakmıyormuş. Birgün Büşra arkadaşlarıyla bir çay bahçesinde buluşup kız kıza muhabbete dalmıştık ve birden çay bahçesine giren bir çift Büşranın dikkatini çekmişti,birde dönüp bakınca o kızın sarıldıgı erkek atilla oldugunu görmüştü ve donup kalmıştı . Atilla büşrayı görmüştü ama görmemezlikten gelmişti. Büşra o günden sonra kimselerle konuşmaz olmuş susmuş.Artık ne camdan atillaya bakıyormuş nede dışarı çıkıyormuş artık hayata küsmüş ve bir gün, Büşra bir çoçukla Atillaya bir şiir yollamış Atılla şiiri alıp okumaya başlamış.... --- Bir sabah sen uyurken bir çiğlik kopacak Bu çığlık seni ve herkezi uyandıracak kalkıp nereden geliyor diye bakacaksın baktıgında bizim evden geldiğini anlayacaksın Sen daha şaşkınlığını atamadığın bir anda Bir sela sesi çınlayacak bu şehrin sokaklarında Tüm insanlar toplanacak birden oraya Benim öldüğümü söyleyecekler sana İnanmak istemeyeceksin onlara Sonra koşup geleceksin bizim eve Sarmışlar beni beyaz bir çarşafa Bir hoca dua edecek benim baş ucumda Derken tabuta koymak isteyeceksin beni Vermemek için tutacaksın beyaz kefenimi Yalvaran gözle bakacaksın onlara Dokunmayın diyeceksin ne olur dokunmayın Ben koyarım onu tabuta Ellerin yalvarak beni tabuta koymaya Mecbur oldugunu anlayacaksın bir anda Koyacaksın beni oz uzun sandığa V e dönüp onlara beni sevdiğini söyleyeceksin Sonra dönüp bana inan bu sözüm yalan değil diyeceksin Sarılıp tabutuma bir of çekeceksin İşte o an benim aylarca çektiğimi Sen bir anda çekeceksin Geçte olsa hatanı anlayacaksın Bir an yaşlı gözlerle bana bakacaksın Bak sana döndüm diye yalvaracaksın mecburen seni seveni Beyaz kefenınde bırakacaksın Ve ogünden sonra insanların dilinde geç dönen sevgili olarak anılacaksın , Atilla tam şiiri bitirmiştiki birden bire Büşranın evinden bir çığlık koptu ve Atilla koşturdu o çığlığa ve Büşranın Tavanda vir urganla asılı oldugunu gördü ve Atilla şiirin aynısını yaşadı.Bu olaydan sonra Atilla benim ve Büşrayı tanıyan kişilerin dilinde GEÇ DÖNEN SEVGİLİ diye anıldı. İyimser Bir Gül Uyandım, seni düşündüm Birdenbire duvar Birdenbire gece yarısı... Sonra devriye parolası Ve rüzgar Ve birdenbire kalp ağrısı... Uyandım, seni düşündüm Ey yar Ey göğsümün sol yarısı! Su bulanınca Meydanlarda sesin yırtılınca Hiç dostun kalmayınca Sarsılmış bir ömrün Basamaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül olsun Dudaklarında... Dert etme, iyiyim ben Ara sıra mahşer Ara sıra yaşama hırsı... Sonra mazgal altı zulası Ve mektuplar Ve ara sıra hasret belası... Dert etme, iyiyim ben Ey yar Ey hüznümün tütün sarısı... Kan bulaşınca Yangınlarda yüzün harlaşınca Saçların tutuşunca Zorlanmış bir hükmün Tutanaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül açsın Yanaklarımda... Tuhaf Bir Aşk Seni tam sevmeye başlamışken kaybetmekten korkuyordu. Kuş gibi bir gün avuçlarından uçacaksın biliyordu. Biliyordu ki yuvadan uçtuğun gün yüreği kan ağlayacak. Seni beyaz gelinlikle gördüğünde mutlulukla gülerken beşer, boşaltacaktı kanlı gözyaşlarını içine kimselere sezdirmeden. Ta ki ölene değin. Öldüğünde yatıracaklar onu masaya Yaracak göğsünü hekim, Çıkaracak acılı yüreği dışarı, Kanlı gözyaşları ilk günkü gibi taze. Yürek son defa o zaman konuşacak Tek kelime söyleyecek;seviyorum Diyerek hüzünle karışık Tanrıya teslim olacak. "Sevgiliye özlem" İşte yine seninleyim sevgilim, Yanlızlığımı paylaşıyorum. Öyle bir yanlızlıki... Gönlümün derinlerinden esen rüzgarlar gibi. İşte seni görüyorum bana gülümsüyorsun, Avizeden duvara yansıyan ışıklar gibi... Bak perde kımıldıyor,nefes alıyorsun, Bana dağıttığın gülücüklerin ardından... İşte dışarıda yağmur başladı, Fakat sen ağlıyorsun. Anladım ayrılık sanada zor geldi, Benim boynumu büktün,seninde bağrını deldi. Meğer ne zormuş sensiz olmak, Arayıpta seni bulamamak, Bir kere aşık olmak, Bin kere ölmek gibi... Bekir KULAK Onunla geziyorduk elele, Dönüp baktım Bir gül'e bilebile... Utanmadınmı?dedi;ve ekledi, Nasıl bakarsın,ben varken Bir gül'e... -!O MAHALLE'YE!- O günlerden buruk bir hatıram kaldı, O mevsimlerden yanlız sonbahardı, Gözlerimde iki damla yaşta vardı, Gönlüm paramparça, ıslak mendilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Şimdi o sokaklarda,bahçelerde kimler dolaşır bilinmez, Bir acı var kalbimde sevgilim,dinmez. Gönül aynam tozlu,silemez elim, Anılarım oldu şidi,dilim dilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Ne aşkım ne sevdam,nede sen varsın, Mevsimlerde değişti çoktan, Buz tuttudüşlerim,saçlarımda kış, Degişmeyen tek şey,kalbimde nakış. İstemem sorulmasın,bu yabancı kim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... BEN Dokuz yüz altmış altı Dünya'ya gelmişim Amma, dönüş vakti bilinmez, Neler geldi geçti bu ömürde bilinmez, Hepsi silinsede,senden kalan silinmez. Kayseri,tomarza,şıhbarak köylüyüm, Küçükken kaybettim anamı,babamı,atamı, Ama ben onların özü ile özlüyüm, Uysalım,kimseler bozmazsa kafamı... Bir zaman su salardım bir bahçeye, Bu bahçe gül bahçesi,dikenler büyümez, Ömür kavşağından dönsem geriye, Rahmetli anamın tandırıda tütmez.. Düvenle sap sürerdik,Safiye halamın Erol'la, Oltayla,tırmıkla, ırmaktan balık tutardık, Bilir bilmez bacakkadar boyumla. At'lar yayar,bucaklarda yatardık... Tezek ateşinde patetesler pişerdi, Dilimde damağımda tadı var şimdi, O mahallenin çakallarıbize aman vermezdi, Hatırası,elimde izi var şimdi... Bitmez tükenmez Şıbarak hatıraları, Hatıralar gönlüme hüzün katıyor, ......,...... onlarla ğüzeldioralar, Onlara hala kalbimde sevği yatıyor.. Bekir KULAK (ÖYLE GEL) Bir gün... Pişman olup geri dönersen eğer, Geçmişte olanları düşünde öyle gel, Af dilemek için kapıma geleceksen, Unutulduğunu bilde öyle gel... Adını yazdığım o ağacı görmek istersen, Çoktaan kazıldığını bilde öyle gel, Tekrar beraberlik istersen eğer, Başkasıyla olduğumu bilde öyle gel... Artık ne pencerem var seni koyacak, Ne vazom ne de masam, Sevgilimde yokki bu şehirde, Çiçek seni alıp ne yapsam... (((SEVİYORUMYA))) Bazen Güneş'e sarılmak gelir içimden, Büsbütün yanmak için... Bazen Ay'ı tokatlamak isterim, Aptal aptal bakmasın gökyüzünden. Bazen rüzgarı kovalar,bazen yağmur gibi ağlarım. Bazen bahçelere çivilerim kendimi, Belkide gelirsin diye... Sonra... Uykusuz kalırım bütün gece, Depremler olur sanırım,benim hırsımdan. Oysaki ne Güneş'e sözüm geçer, nede Ay'a, Nede hükmedebilirim dünyaya... Ama olsun, Seni SEVİYORUMYA... B.Kulak Dinle Beni Evlat; Sana bir çiftsözüm var; Beni bilmekistersen Bende Osmanlı özü var. Mazlumların göz yaşını Şefkat ile silmişim. Vatan,millet,namus, Din ve devlet kıymetini bilmişim. Hakkıma göz dikenilerin haklarından gelmişim! "UNUTMA!" Ben seni sevdiğim mütdetçe varım... "İNAN!" Sen benim ilham kaynağım dın... ""DİLEDİĞİN ZAMAN"" Açıktır gönlümün sana kapısı, Dilediğin zaman girebilirsin. Gün olur bıkarsan benim aşkımdan, Dilediğin zaman gidebilirsin... Mazide oynaşır aşkın anısı, Hayalin canlanır gece yarısı. sanmaki kapanmış gönül kapısı, Dilediğin zaman dönebilirsin... Seven kalbimdi,sana alıştı, Şimdi hasretine yürek alıştı, Yıllar sonra yine gözler bakıştı, Dilediğin zaman gelebilirsin... "Güzellik bir Kudrettir,Gülümseme İse Onun Kılıcıdır." !!!BENİM ÇİÇEĞİM!!! Beni buralarda tutma ne olursun, Yollarıma barıkatlar kurma, Çevir gözlerini öyle durmasın, İncelen çok şey var aramızda, Bırak artık burada noktalansın, Beni burada tutmana gerek yok, Bırak gideyim. Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Beni buralarda tutma ne olursun, Çek gölgeni,biraz ışık göreyim. Yağmuru batak,güneşi serin, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Güneşi sevmez oldom artık, Bulutlarla aram iyice bozuk, Öncedende dedim sana yine derim, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... B.Kulak SEN UNUTMADIĞIN SURECE UNUTULDUĞUNU SANMA... Ana Yıllarca taşısam seni sırtımda Hakların ödenmez bilirim ana. Sen helal etmezsen hakkını bana Cennete girilmez , bilirim ana. Cennet ayakların altında senin Temmuz sıcağıdır pamuk ellerin Sana eziyetleri hoş görenin Kurtuluşu olmaz , bilirim ana. Gecenin efkarını dağıtan sen Ilgıt ılgıt rüzgarın nefesi sen Yorgun bakışlara neşe veren sen Sen sevgilerin kaynağısın ana. Kaldırımlar ses vermez bu yerlerde Taş beton duvar aramızda perde Dostlar sual sormaz glir geçer de Bu şehrin kahrı çekilmiyor ana. Alfabenin ilk harfinde gizlisin Yaşama farkım , ilk öğretmenimsin Sen gözyaşlarımın tek nedenisin Seni unutmak zor , bilirim ana. Memleketten yana bir söz duyunca Ruhum ıslanır gurbet yamacında Evladından ayrı yaşamak sana Hazin bir duygudur , bilirim ana. Ben Ayrılıkların Şairi Ben ayrılıkların şairi, Yalnızların ozanıyım. Sen, sen masallar okurken daha, Ben acıların yazarıyım. Haklısın, aramızda dağlar, denizler var, Haklısın, aramızda uçurumlar. Senin sevdaların, üç günlük masal, Benim sevdalarım, Allah'ına kadar. Elma şekeri mi sandın aşkı, Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı. Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı, İşte ben o zaman görürüm seni. Halâ tahta masalara yazıyorsam adını, Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın, Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni, Islak mendillere siliyorsam göz yaşlarımı, Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından, Bana sor yalnızlığı, Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam, Ve sabahçı kahvelerinde bir çay gibi demliyorsam hasretini, Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini, Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir. Bu benim ilk aldanışım değil, Bu benim son yıkılışım değil, Bırak bu sahte gözyaşlarını, Bırak bu masum bakışlarını. Üzülme, benim için üzülme, Üzülme bu son için üzülme, Ben, ben, ben yeterim kendime Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde, Varsın da her gece Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim, Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine, Asla pişman değilim. Hatırla, bir adam diyordun hatırla, Ömür boyu sevsin beni ömür boyu, İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim. Çünkü ben, Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim. İyimser Bir Gül Uyandım, seni düşündüm Birdenbire duvar Birdenbire gece yarısı... Sonra devriye parolası Ve rüzgar Ve birdenbire kalp ağrısı... Uyandım, seni düşündüm Ey yar Ey göğsümün sol yarısı! Su bulanınca Meydanlarda sesin yırtılınca Hiç dostun kalmayınca Sarsılmış bir ömrün Basamaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül olsun Dudaklarında... Dert etme, iyiyim ben Ara sıra mahşer Ara sıra yaşama hırsı... Sonra mazgal altı zulası Ve mektuplar Ve ara sıra hasret belası... Dert etme, iyiyim ben Ey yar Ey hüznümün tütün sarısı... Kan bulaşınca Yangınlarda yüzün harlaşınca Saçların tutuşunca Zorlanmış bir hükmün Tutanaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül açsın Yanaklarımda... Tuhaf Bir Aşk Seni tam sevmeye başlamışken kaybetmekten korkuyordu. Kuş gibi bir gün avuçlarından uçacaksın biliyordu. Biliyordu ki yuvadan uçtuğun gün yüreği kan ağlayacak. Seni beyaz gelinlikle gördüğünde mutlulukla gülerken beşer, boşaltacaktı kanlı gözyaşlarını içine kimselere sezdirmeden. Ta ki ölene değin. Öldüğünde yatıracaklar onu masaya Yaracak göğsünü hekim, Çıkaracak acılı yüreği dışarı, Kanlı gözyaşları ilk günkü gibi taze. Yürek son defa o zaman konuşacak Tek kelime söyleyecek;seviyorum Diyerek hüzünle karışık Tanrıya teslim olacak. "Sevgiliye özlem" İşte yine seninleyim sevgilim, Yanlızlığımı paylaşıyorum. Öyle bir yanlızlıki... Gönlümün derinlerinden esen rüzgarlar gibi. İşte seni görüyorum bana gülümsüyorsun, Avizeden duvara yansıyan ışıklar gibi... Bak perde kımıldıyor,nefes alıyorsun, Bana dağıttığın gülücüklerin ardından... İşte dışarıda yağmur başladı, Fakat sen ağlıyorsun. Anladım ayrılık sanada zor geldi, Benim boynumu büktün,seninde bağrını deldi. Meğer ne zormuş sensiz olmak, Arayıpta seni bulamamak, Bir kere aşık olmak, Bin kere ölmek gibi... Bekir KULAK Onunla geziyorduk elele, Dönüp baktım Bir gül'e bilebile... Utanmadınmı?dedi;ve ekledi, Nasıl bakarsın,ben varken Bir gül'e... -!O MAHALLE'YE!- O günlerden buruk bir hatıram kaldı, O mevsimlerden yanlız sonbahardı, Gözlerimde iki damla yaşta vardı, Gönlüm paramparça, ıslak mendilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Şimdi o sokaklarda,bahçelerde kimler dolaşır bilinmez, Bir acı var kalbimde sevgilim,dinmez. Gönül aynam tozlu,silemez elim, Anılarım oldu şidi,dilim dilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Ne aşkım ne sevdam,nede sen varsın, Mevsimlerde değişti çoktan, Buz tuttudüşlerim,saçlarımda kış, Degişmeyen tek şey,kalbimde nakış. İstemem sorulmasın,bu yabancı kim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... BEN Dokuz yüz altmış altı Dünya'ya gelmişim Amma, dönüş vakti bilinmez, Neler geldi geçti bu ömürde bilinmez, Hepsi silinsede,senden kalan silinmez. Kayseri,tomarza,şıhbarak köylüyüm, Küçükken kaybettim anamı,babamı,atamı, Ama ben onların özü ile özlüyüm, Uysalım,kimseler bozmazsa kafamı... Bir zaman su salardım bir bahçeye, Bu bahçe gül bahçesi,dikenler büyümez, Ömür kavşağından dönsem geriye, Rahmetli anamın tandırıda tütmez.. Düvenle sap sürerdik,Safiye halamın Erol'la, Oltayla,tırmıkla, ırmaktan balık tutardık, Bilir bilmez bacakkadar boyumla. At'lar yayar,bucaklarda yatardık... Tezek ateşinde patetesler pişerdi, Dilimde damağımda tadı var şimdi, O mahallenin çakallarıbize aman vermezdi, Hatırası,elimde izi var şimdi... Bitmez tükenmez Şıbarak hatıraları, Hatıralar gönlüme hüzün katıyor, ......,...... onlarla ğüzeldioralar, Onlara hala kalbimde sevği yatıyor.. Bekir KULAK (ÖYLE GEL) Bir gün... Pişman olup geri dönersen eğer, Geçmişte olanları düşünde öyle gel, Af dilemek için kapıma geleceksen, Unutulduğunu bilde öyle gel... Adını yazdığım o ağacı görmek istersen, Çoktaan kazıldığını bilde öyle gel, Tekrar beraberlik istersen eğer, Başkasıyla olduğumu bilde öyle gel... Artık ne pencerem var seni koyacak, Ne vazom ne de masam, Sevgilimde yokki bu şehirde, Çiçek seni alıp ne yapsam... (((SEVİYORUMYA))) Bazen Güneş'e sarılmak gelir içimden, Büsbütün yanmak için... Bazen Ay'ı tokatlamak isterim, Aptal aptal bakmasın gökyüzünden. Bazen rüzgarı kovalar,bazen yağmur gibi ağlarım. Bazen bahçelere çivilerim kendimi, Belkide gelirsin diye... Sonra... Uykusuz kalırım bütün gece, Depremler olur sanırım,benim hırsımdan. Oysaki ne Güneş'e sözüm geçer, nede Ay'a, Nede hükmedebilirim dünyaya... Ama olsun, Seni SEVİYORUMYA... B.Kulak Dinle Beni Evlat; Sana bir çiftsözüm var; Beni bilmekistersen Bende Osmanlı özü var. Mazlumların göz yaşını Şefkat ile silmişim. Vatan,millet,namus, Din ve devlet kıymetini bilmişim. Hakkıma göz dikenilerin haklarından gelmişim! "UNUTMA!" Ben seni sevdiğim mütdetçe varım... "İNAN!" Sen benim ilham kaynağım dın... ""DİLEDİĞİN ZAMAN"" Açıktır gönlümün sana kapısı, Dilediğin zaman girebilirsin. Gün olur bıkarsan benim aşkımdan, Dilediğin zaman gidebilirsin... Mazide oynaşır aşkın anısı, Hayalin canlanır gece yarısı. sanmaki kapanmış gönül kapısı, Dilediğin zaman dönebilirsin... Seven kalbimdi,sana alıştı, Şimdi hasretine yürek alıştı, Yıllar sonra yine gözler bakıştı, Dilediğin zaman gelebilirsin... "Güzellik bir Kudrettir,Gülümseme İse Onun Kılıcıdır." !!!BENİM ÇİÇEĞİM!!! Beni buralarda tutma ne olursun, Yollarıma barıkatlar kurma, Çevir gözlerini öyle durmasın, İncelen çok şey var aramızda, Bırak artık burada noktalansın, Beni burada tutmana gerek yok, Bırak gideyim. Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Beni buralarda tutma ne olursun, Çek gölgeni,biraz ışık göreyim. Yağmuru batak,güneşi serin, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Güneşi sevmez oldom artık, Bulutlarla aram iyice bozuk, Öncedende dedim sana yine derim, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... B.Kulak SEN UNUTMADIĞIN SURECE UNUTULDUĞUNU SANMA... Ana Yıllarca taşısam seni sırtımda Hakların ödenmez bilirim ana. Sen helal etmezsen hakkını bana Cennete girilmez , bilirim ana. Cennet ayakların altında senin Temmuz sıcağıdır pamuk ellerin Sana eziyetleri hoş görenin Kurtuluşu olmaz , bilirim ana. Gecenin efkarını dağıtan sen Ilgıt ılgıt rüzgarın nefesi sen Yorgun bakışlara neşe veren sen Sen sevgilerin kaynağısın ana. Kaldırımlar ses vermez bu yerlerde Taş beton duvar aramızda perde Dostlar sual sormaz glir geçer de Bu şehrin kahrı çekilmiyor ana. Alfabenin ilk harfinde gizlisin Yaşama farkım , ilk öğretmenimsin Sen gözyaşlarımın tek nedenisin Seni unutmak zor , bilirim ana. Memleketten yana bir söz duyunca Ruhum ıslanır gurbet yamacında Evladından ayrı yaşamak sana Hazin bir duygudur , bilirim ana. Ben Ayrılıkların Şairi Ben ayrılıkların şairi, Yalnızların ozanıyım. Sen, sen masallar okurken daha, Ben acıların yazarıyım. Haklısın, aramızda dağlar, denizler var, Haklısın, aramızda uçurumlar. Senin sevdaların, üç günlük masal, Benim sevdalarım, Allah'ına kadar. Elma şekeri mi sandın aşkı, Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı. Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı, İşte ben o zaman görürüm seni. Halâ tahta masalara yazıyorsam adını, Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın, Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni, Islak mendillere siliyorsam göz yaşlarımı, Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından, Bana sor yalnızlığı, Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam, Ve sabahçı kahvelerinde bir çay gibi demliyorsam hasretini, Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini, Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir. Bu benim ilk aldanışım değil, Bu benim son yıkılışım değil, Bırak bu sahte gözyaşlarını, Bırak bu masum bakışlarını. Üzülme, benim için üzülme, Üzülme bu son için üzülme, Ben, ben, ben yeterim kendime Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde, Varsın da her gece Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim, Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine, Asla pişman değilim. Hatırla, bir adam diyordun hatırla, Ömür boyu sevsin beni ömür boyu, İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim. Çünkü ben, Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim. İyimser Bir Gül Uyandım, seni düşündüm Birdenbire duvar Birdenbire gece yarısı... Sonra devriye parolası Ve rüzgar Ve birdenbire kalp ağrısı... Uyandım, seni düşündüm Ey yar Ey göğsümün sol yarısı! Su bulanınca Meydanlarda sesin yırtılınca Hiç dostun kalmayınca Sarsılmış bir ömrün Basamaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül olsun Dudaklarında... Dert etme, iyiyim ben Ara sıra mahşer Ara sıra yaşama hırsı... Sonra mazgal altı zulası Ve mektuplar Ve ara sıra hasret belası... Dert etme, iyiyim ben Ey yar Ey hüznümün tütün sarısı... Kan bulaşınca Yangınlarda yüzün harlaşınca Saçların tutuşunca Zorlanmış bir hükmün Tutanaklarından Görüşüme gel ne olur İyimser bir gül açsın Yanaklarımda... Tuhaf Bir Aşk Seni tam sevmeye başlamışken kaybetmekten korkuyordu. Kuş gibi bir gün avuçlarından uçacaksın biliyordu. Biliyordu ki yuvadan uçtuğun gün yüreği kan ağlayacak. Seni beyaz gelinlikle gördüğünde mutlulukla gülerken beşer, boşaltacaktı kanlı gözyaşlarını içine kimselere sezdirmeden. Ta ki ölene değin. Öldüğünde yatıracaklar onu masaya Yaracak göğsünü hekim, Çıkaracak acılı yüreği dışarı, Kanlı gözyaşları ilk günkü gibi taze. Yürek son defa o zaman konuşacak Tek kelime söyleyecek;seviyorum Diyerek hüzünle karışık Tanrıya teslim olacak. "Sevgiliye özlem" İşte yine seninleyim sevgilim, Yanlızlığımı paylaşıyorum. Öyle bir yanlızlıki... Gönlümün derinlerinden esen rüzgarlar gibi. İşte seni görüyorum bana gülümsüyorsun, Avizeden duvara yansıyan ışıklar gibi... Bak perde kımıldıyor,nefes alıyorsun, Bana dağıttığın gülücüklerin ardından... İşte dışarıda yağmur başladı, Fakat sen ağlıyorsun. Anladım ayrılık sanada zor geldi, Benim boynumu büktün,seninde bağrını deldi. Meğer ne zormuş sensiz olmak, Arayıpta seni bulamamak, Bir kere aşık olmak, Bin kere ölmek gibi... Bekir KULAK Onunla geziyorduk elele, Dönüp baktım Bir gül'e bilebile... Utanmadınmı?dedi;ve ekledi, Nasıl bakarsın,ben varken Bir gül'e... -!O MAHALLE'YE!- O günlerden buruk bir hatıram kaldı, O mevsimlerden yanlız sonbahardı, Gözlerimde iki damla yaşta vardı, Gönlüm paramparça, ıslak mendilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Şimdi o sokaklarda,bahçelerde kimler dolaşır bilinmez, Bir acı var kalbimde sevgilim,dinmez. Gönül aynam tozlu,silemez elim, Anılarım oldu şidi,dilim dilim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... Ne aşkım ne sevdam,nede sen varsın, Mevsimlerde değişti çoktan, Buz tuttudüşlerim,saçlarımda kış, Degişmeyen tek şey,kalbimde nakış. İstemem sorulmasın,bu yabancı kim, O mahalleye gelemem artık sevgilim... BEN Dokuz yüz altmış altı Dünya'ya gelmişim Amma, dönüş vakti bilinmez, Neler geldi geçti bu ömürde bilinmez, Hepsi silinsede,senden kalan silinmez. Kayseri,tomarza,şıhbarak köylüyüm, Küçükken kaybettim anamı,babamı,atamı, Ama ben onların özü ile özlüyüm, Uysalım,kimseler bozmazsa kafamı... Bir zaman su salardım bir bahçeye, Bu bahçe gül bahçesi,dikenler büyümez, Ömür kavşağından dönsem geriye, Rahmetli anamın tandırıda tütmez.. Düvenle sap sürerdik,Safiye halamın Erol'la, Oltayla,tırmıkla, ırmaktan balık tutardık, Bilir bilmez bacakkadar boyumla. At'lar yayar,bucaklarda yatardık... Tezek ateşinde patetesler pişerdi, Dilimde damağımda tadı var şimdi, O mahallenin çakallarıbize aman vermezdi, Hatırası,elimde izi var şimdi... Bitmez tükenmez Şıbarak hatıraları, Hatıralar gönlüme hüzün katıyor, ......,...... onlarla ğüzeldioralar, Onlara hala kalbimde sevği yatıyor.. Bekir KULAK (ÖYLE GEL) Bir gün... Pişman olup geri dönersen eğer, Geçmişte olanları düşünde öyle gel, Af dilemek için kapıma geleceksen, Unutulduğunu bilde öyle gel... Adını yazdığım o ağacı görmek istersen, Çoktaan kazıldığını bilde öyle gel, Tekrar beraberlik istersen eğer, Başkasıyla olduğumu bilde öyle gel... Artık ne pencerem var seni koyacak, Ne vazom ne de masam, Sevgilimde yokki bu şehirde, Çiçek seni alıp ne yapsam... (((SEVİYORUMYA))) Bazen Güneş'e sarılmak gelir içimden, Büsbütün yanmak için... Bazen Ay'ı tokatlamak isterim, Aptal aptal bakmasın gökyüzünden. Bazen rüzgarı kovalar,bazen yağmur gibi ağlarım. Bazen bahçelere çivilerim kendimi, Belkide gelirsin diye... Sonra... Uykusuz kalırım bütün gece, Depremler olur sanırım,benim hırsımdan. Oysaki ne Güneş'e sözüm geçer, nede Ay'a, Nede hükmedebilirim dünyaya... Ama olsun, Seni SEVİYORUMYA... B.Kulak Dinle Beni Evlat; Sana bir çiftsözüm var; Beni bilmekistersen Bende Osmanlı özü var. Mazlumların göz yaşını Şefkat ile silmişim. Vatan,millet,namus, Din ve devlet kıymetini bilmişim. Hakkıma göz dikenilerin haklarından gelmişim! "UNUTMA!" Ben seni sevdiğim mütdetçe varım... "İNAN!" Sen benim ilham kaynağım dın... ""DİLEDİĞİN ZAMAN"" Açıktır gönlümün sana kapısı, Dilediğin zaman girebilirsin. Gün olur bıkarsan benim aşkımdan, Dilediğin zaman gidebilirsin... Mazide oynaşır aşkın anısı, Hayalin canlanır gece yarısı. sanmaki kapanmış gönül kapısı, Dilediğin zaman dönebilirsin... Seven kalbimdi,sana alıştı, Şimdi hasretine yürek alıştı, Yıllar sonra yine gözler bakıştı, Dilediğin zaman gelebilirsin... "Güzellik bir Kudrettir,Gülümseme İse Onun Kılıcıdır." !!!BENİM ÇİÇEĞİM!!! Beni buralarda tutma ne olursun, Yollarıma barıkatlar kurma, Çevir gözlerini öyle durmasın, İncelen çok şey var aramızda, Bırak artık burada noktalansın, Beni burada tutmana gerek yok, Bırak gideyim. Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Beni buralarda tutma ne olursun, Çek gölgeni,biraz ışık göreyim. Yağmuru batak,güneşi serin, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... Güneşi sevmez oldom artık, Bulutlarla aram iyice bozuk, Öncedende dedim sana yine derim, Senin ikliminde açmıyor benim çiçeğim... B.Kulak SEN UNUTMADIĞIN SURECE UNUTULDUĞUNU SANMA... Ana Yıllarca taşısam seni sırtımda Hakların ödenmez bilirim ana. Sen helal etmezsen hakkını bana Cennete girilmez , bilirim ana. Cennet ayakların altında senin Temmuz sıcağıdır pamuk ellerin Sana eziyetleri hoş görenin Kurtuluşu olmaz , bilirim ana. Gecenin efkarını dağıtan sen Ilgıt ılgıt rüzgarın nefesi sen Yorgun bakışlara neşe veren sen Sen sevgilerin kaynağısın ana. Kaldırımlar ses vermez bu yerlerde Taş beton duvar aramızda perde Dostlar sual sormaz glir geçer de Bu şehrin kahrı çekilmiyor ana. Alfabenin ilk harfinde gizlisin Yaşama farkım , ilk öğretmenimsin Sen gözyaşlarımın tek nedenisin Seni unutmak zor , bilirim ana. Memleketten yana bir söz duyunca Ruhum ıslanır gurbet yamacında Evladından ayrı yaşamak sana Hazin bir duygudur , bilirim ana. Ben Ayrılıkların Şairi Ben ayrılıkların şairi, Yalnızların ozanıyım. Sen, sen masallar okurken daha, Ben acıların yazarıyım. Haklısın, aramızda dağlar, denizler var, Haklısın, aramızda uçurumlar. Senin sevdaların, üç günlük masal, Benim sevdalarım, Allah'ına kadar. Elma şekeri mi sandın aşkı, Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı. Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı, İşte ben o zaman görürüm seni. Halâ tahta masalara yazıyorsam adını, Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın, Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni, Islak mendillere siliyorsam göz yaşlarımı, Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından, Bana sor yalnızlığı, Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam, Ve sabahçı kahvelerinde bir çay gibi demliyorsam hasretini, Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini, Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir. Bu benim ilk aldanışım değil, Bu benim son yıkılışım değil, Bırak bu sahte gözyaşlarını, Bırak bu masum bakışlarını. Üzülme, benim için üzülme, Üzülme bu son için üzülme, Ben, ben, ben yeterim kendime Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde, Varsın da her gece Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim, Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine, Asla pişman değilim. Hatırla, bir adam diyordun hatırla, Ömür boyu sevsin beni ömür boyu, İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim. Çünkü ben, Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim. Bir Gariptir Benim Hikayem Bir gariptir benim hikayem herkes gibi yasadım herkes gibi nefes aldım; aslında kimse gibi yasamadım çünkü ben farklı sevdim ... Beynimin her karesine kalbimin her noktasına seni yerleştirdim ağzımdan çıkan her sözde, gözlerimden akan her damla yasta sen vardın. Saniyeler seninle geçti... Yüzünü aklıma öyle kazıdım ki her kime baktıysam senden bir şeyler aradım.. Aradım ya kimse senin gibi değildi. Senden başka herkse yabancı geldi bana kimseyle senin gibi konuşamadım. Bir anda kalbimden ve aklımdan herkesi sildin... Sadece sen vardı yalnızca sen... Hayattan yorulan kalbim seninle tekrar atmaya başladı dünyada ki en farklı ve en güzel duyguyu seninle yasadı belki de... Ve ben her güne seni RE: şiirlerim - Aysema Sultan - 12-10-2006 hepsını okumak ınan o kadar zor kı ayrı ayrı acsaydın keşke ayrı başlıklar altında foruma geldıgın de bana mesaj at bunları duzenlıyelım ne dersın emegıne sağlık RE: şiirlerim - EşkiyA - 12-10-2006 Aysema Sultan demiş ki:hepsını okumak ınan o kadar zor kı ayrı ayrı acsaydın keşke ayrı başlıklar altında dogru demişsin ama kanki özel mesaj kullanabilmek için 75 mesaj yazmış olmak gerekiyor sen ona özel mesajla tarif et kardeşimiz halleder |