Forum Hafızoğlu
Küresel Isınma ve Yağmur Duası - Yazdırılabilir Sürüm

+- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm)
+-- Forum: HerteldeN (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=19)
+--- Forum: HaberleR (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=43)
+--- Konu: Küresel Isınma ve Yağmur Duası (/showthread.php?tid=5543)



Küresel Isınma ve Yağmur Duası - Kayranalan - 12-03-2007

TÜRKİYE KARA LİSTEDE

Dünya küresel ısınmayı ve ülkelerin olası senaryolarını konuşuyor


Türkiye ile ilgili hangi senaryolar var?


Küresel ısınma konusunda Türkiye nerede duruyor?


Uzmanların Türkiye için verdiği karne notu kaç?

Bu sorulara uzmanlar maalesef pek de iç açıcı yanıtlar veremiyor. 2006 yılının kasım ayında yayınlanan “BM İklim Değişikliği Raporu”na göre gelişmiş 40 ülkenin 1990-2004 döneminde karbon emisyonları yüzde 3 azaldı. Özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya bu konuda ciddi adımlar attı. Ancak AB ile müzakere eden Türkiye sınıfta kalıyor. Bırakın karbon emisyonlarının

azalmasını, Türkiye yüzde 72,6 ile en hızlı emisyon artış oranına sahip ülke.

Bu rakam İspanya, Ukrayna ve Polonya’dan sonra dünyadaki en yüksek rakam.

Yani alarm zilleri bizim için çoktan çalmaya başladı bile!

Bu yüzden artık harekete geçme vakti. Ama önce Türkiye’nin küresel ısınma karnesini mercek altına almakta fayda var...



--------------------------------------------------------------------------------



S.O.S çölleşme tehlikesi!

Meteoroloji uzmanları küresel ısınmaya bağlı olarak yağış rejimindeki dengesizliğin giderek artacağını, bir an önce önlem alınması gerektiğini vurguluyorlar

Türkiye’nin içinde yer aldığı Ortadoğu küresel iklim dengesizliklerinin en yoğun yaşandığı yerlerden biri. Özellikle Güneydoğu Anadolu’yu da içine alan Mezopotamya su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle acil durum sinyali veriyor.

İşin ironik kısmı bölgenin en önemli iki su kaynağı olan Dicle ve Fırat nehirlerinin Türkiye’den doğuyor olması. Ancak bu önemli zenginlikleri etkin kullanamıyoruz. Başta GAP olmak üzere bölgede birçok baraj ve sulama yatırımı gerçekleşti ancak bu yatırımlar henüz tamamlanmadı.

SU ZENGİNİ DEĞİLİZ

Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına yıllık 10 bin metreküp su potansiyeline sahip olması gerekli. Türkiye’de ise bu rakam 1830 ila 3500 metreküp arasında değişiyor. Ortadoğu komşularımıza bakarsak, Suriye’de kişi başına düşen su miktarı 2362, Irak’ta ise 5192 metreküp.

Kısacası Türkiye su kaynaklarını verimli kullanmak zorunda. Biz ne Venedik gibi sular üzerinde oturuyoruz, ne de Batı Avrupa gibi yemyeşil ormanlarla kaplı bir yağmur ülkesiyiz.

Ülkemizde toplam ekim alanı 17 milyon 700 bin hektar. Bunun 12.5 milyon hektarı sulanabilir arazi. Ancak şimdilik yalnızca 4.2 milyonu sulanabiliyor.

KURAKLIK ARTIYOR

Türkiye su kaynaklarını korumadaki başarısızlığının yanı sıra küresel ısınma tehdidi ile birlikte de kuraklık alarmı veriyor. Yirmi yıllık kuraklık haritaları, yağışlarda bir azalma gösteriyor.

Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ağustos itibarıyla son bir yıllık tespitlerine göre Kırıkkale, Sivrihisar, Kayseri ve Sivas bölgeleri hariç İç Anadolu bölgesi, Akçakoca dışında Batı Karadeniz, Edremit ve Denizli hariç Ege bölgesi, Tekirdağ, Bandırma, Bursa ve Bilecik hariç Marmara bölgesi, Kahramanmaraş hariç Akdeniz bölgesi, Erzurum, Ağrı, Şırnak, Siirt, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Çorum, Tokat ve çevrelerinde kuraklık oluşumu mevcut.

Bir yandan kuraklık artarken diğer yandan da onlarca yıldır görülmeyen şiddette yağış ve seller oluşuyor son zamanlarda Türkiye’de. 2005’te 147 fırtına, 80 sel meydana geldi. 2006’nın yalnızca ekim ayında 30 değişik il sel ile boğuştu. Felakete uğrayan bölgeler tarım bölgeleri olduğu için zarar o oranda büyük oldu. Harran’da 32 bin dekar tarım arazisi sular altında kaldı. 200 bin tona yakın pamuk toplanamadı. Arıcılık, kovanların zarar görmesi nedeniyle yok olma noktasına geldi.

Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin’in verilerine göre tarım alanlarının gördüğü zarar yalnızca Batman’da 12 bin YTL olarak tahmin ediliyor. Konutlardaki zarar da 2 bin YTL civarında. Diyarbakır ve Şırnak’ın içinde bulunduğu 17 ilde 2006’nın ekim ve kasım aylarında sellerden kaynaklanan 1-4 milyon dolar arası zarar mevcut. Bu rakam Şanlıurfa, Elazığ, Mardin ve Batman’ın da yer aldığı 24 ilde 5-9 milyon dolar, Mersin ve İstanbul’un içinde bulunduğu 27 ilde de 10-100 milyon dolar arasında değişiyor.

ÇARE YAĞMUR DUASI

TÜRKİYE genel olarak küresel ısınma tehdidi altında ama özellikle Akdeniz yüksek alarm veren bölgelerin başında geliyor. Çukurova olmak üzere Konya Havzası ve Ege bölgesi sinyaller vermeye başladı.

Çukurova’da 3 aydır yağmur yok. Çiftçilerin ektikleri buğday henüz çimlenmedi bile. Baharda ekilmesi gereken pamuk, mısır gibi ürünlere verecek su olmadığını söylüyorlar. Halkın bir kısmı çareyi yağmur duasında, bir kısmı da kurban kesmekte arıyor. Bu gidişle Çukurova için pamuk, Konya için şekerpancarı, Ege için ise kiraz hayal olacak...

Çukurova’nın kuzeybatısındaki Konya Ovası çoktan çölleşme belirtileri göstermeye başladı. Kaçak kuyular, bilinçsiz sulama ve az yağış ovayı tehdit ediyor.

Çukurova’ya kıyasla Ege daha şanslı gibi görünse de orada da erik ağaçları çiçek açtı, kiraz kış uykusuna yatmadan tomurcuk verdi. Bu gidişle Türkiye’nin güney sahillerindeki güneş-deniz turizmi Samsun ve Trabzon’a kayacak.

Yukarıdaki bilgiler Türkiye Ziraatçiler Derneği’nin elindeki rapordan. Yani tablo korkutucu. Yani harekete geçme vakti. Yani her şeyi devletten beklememe vakti.

İSTANBUL TEHLİKEDE


METEOROLOJİ kayıtlarının tutulduğu 1850’den bu yana en sıcak 12 yıldan 11’i 1995’ten sonra yaşandı. 2007’nin en sıcak yıl olması bekleniyor.


2100 yılına kadar ortalama sıcaklık en az 3 derece artacak. Kötü senaryo ise 6 derece artacağını söylüyor.


KARBONDİOKSİT oranının artışını durdursak bile 2100’e kadar deniz seviyesi 43 cm yükselecek. Karbondioksit artışı günümüzdeki gibi devam ederse bu rakam 80 cm olacak. Bu durumda İstanbul ve Londra’nın büyük kısmı bugünkü Venedik gibi sular altında kalacak.


AVRUPA’nın güneyinde kar yağışı tarihe karışacak.


SICAK ve uzun yaz aylarından sonra Kuzey Avrupa’da sert hava koşulları hakim olacak. Özellikle Amerika kıtasını vuran kasırgaların sayısı ve gücünde ciddi artış yaşanacak.

Koray ÖZGAN/ DIŞ HABERLER



--------------------------------------------------------------------------------



TBMM’den küresel ısınma atağı

UZMANLARIN Türkiye’nin çölleşme tehlikesi altında olması yönündeki açıklamaları Meclis’i harekete geçirdi. CHP milletvekili Yakup Kepenek bir önerge hazırladı. 60 milletvekilinin imzasını taşıyan önergede konunun araştırılması istendi. Türkiye’de yaşanan iklim değişikliklerine bilimsel yaklaşılmadığına dikkat çekildi. AKP’li Fatma Şahin de konu ile ilgili bir önerge vererek küresel ısınma konusunda Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

Bu arada Ankara’da büyükşehir belediyesinin şehir içi ulaşımda kullanılmak üzere satın aldığı çevre dostu, doğalgazlı 330 otobüs daha sefere başladı. Geçen yıl alınan 450 otobüsten 50’si bir yıldır hizmet veriyor.